Pakistan'a demokrasiyi kim getirebilir?

Pakistan ve tüm dünya için çok önemli bir siyasi şahsiyet olan merhum Benazir Butto suikastinden sonra büyük bir olasılıkla  Pakistan ‘da demokratik seçimler uzun bir süre yapılamayacak. Yapılsa bile, akan kan durmayacak. Yeni bombalar patlayacak, derin suikastler,  öç almalar , kan davaları sürecek gibi görünüyor.

Demokrasisi gereği ‘usulünce ‘ seçilecek olan parlamentoya hangi partilerin girebileceği konusunda derin endişeler var.
Merhum Benazir Butto’nun  Müşerref ile bir anlaşma sağladıkları bildiriliyordu.

Bu anlaşmanın ne olduğu konusunda hiçbir fikrimiz yok .
Söylentilere göre Dubai ‘da yapılan gizli toplantıda Pervez Müşerref beş yıl daha iktidarda kalmak ve yumuşak geçişle diktatörlük görevini bırakmak ve kesinlikle yargılanmamak şartıyla bu anlaşmaya taraftar olmuş. Şimdi bu anlaşmanın da bir önemi kalmadı.
Ülkedeki en büyük İslamcı parti olan Cemaati İslami’nin ne yapacağı , ne düşündüğü konusunda da hiçbir fikrimiz yok.

Navaz Şerif acaba ne yapacak?

Navaz Şerif, 1999'da ,Pervez Müşerref tarafından kansız bir darbeyle iktidardan uzaklaştırılması sonrasında , Pervez’in kurduğu mahkemelerde  yargılanıp müebbet hapis cezasına çarptırılmış, bunu takiben de sürgün hayatı yaşamak üzere Suudi Arabistan’a  gitmişti.  Zengin bir sanayici aileden gelen 60 yaşındaki Navaz Şerif,  Ziya ül Hak liderliğindeki askeri yönetim sırasında bakanlık yaparak siyasette sivrilmişti. İlk kez 1990'da başbakan olmuş, 1993'te ayrıldığı bu göreve 1997'de büyük bir seçmen desteğini arkasına alarak yeniden dönmüştü.

Şimdi Pakistan ‘da iki sivil siyasi liderin adı geçiyor .
Navaz Şerif ve Benazir Butto ‘nun eşi Ali Zardari.
Ali Zardari ‘nin yıpranmış bir ismi var : “Bay yüzde on “
Benazir Butto‘nun başbakanlığı döneminde rüşvet olaylarına adı karışan Zardari şimdi Pakistan’ın en önemli ikinci adamı haline gelmiş durumda.

Benazir Butto suikastinin ardından vakit geçirmeden 19 yaşındaki oğlunu parti başkanlığına getiren Zardari fiilen partiyi idare ediyor.Oxford Üniversitesi’nde öğrenimini yürüten oğlu yerine uzun yıllar partiyi yönetecek olan Zardari’nin ilk fırsatta Müşerref’i koltuğundan indireceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Navaz Şerif ve Ali Zardari  bir anlamda ortak bir noktada buluşuyorlar.  Pervez Müşerref’i ilk fırsatta bertaraf etmek.
Bunu yapabilmeleri için de seçimle parlamentoya girmeleri ve bir koalisyon oluşturmaları  gerekiyor.  Her iki siyasi partinin de son derece anti demokratik geleneklerle idare edilmesinin en büyük ispatı.

Butto’nun ölümünden sonra onun yerine geçmesi gereken Butto sürgünde iken sekiz yıl partinin bütün yükünü çeken Maktum Amin Fahim yerine on dokuz yaşında tecrübesiz bir gencin parti başkanı olması zaten önümüzdeki seçimlerde çok da ülkenin demokratikleşmesi yolunda iyimser bir tablo çizmiyor.

ABD Dışişleri kurmayları ise bu siyasi karmaşa içerisinde nasıl bir yol izleyeceklerini şaşırmış durumdalar.
Önümüzdeki günlerde bu karmaşanın daha da artacağına ilişkin çok güçlü işaretler var.