Güncelleme Tarihi:
RAPORUN AYRINTILARI İÇİN TIKLAYIN
İşte Rehn'in konuşması:
"Türkiye sürekli sınırötesi teröre maruz kalmaktadır ve bu durumu kınamaktayız. Türkiye'yi ve Irak'ı bu soruna karşı işbirliğine teşvik ediyoruz. Türkiye, bu yıl son derece zor bir siyasi dönemden geçti; ancak daha güçlenmiş olarak çıktı. Artık, Türkiye için reform sürecini hızlandırma zamanı gelmiştir. Demokrasi ve bireysel özgürlükler konusunda özellikle dini ve düşünce özgürlükleri kapsamında. Herhangi bir vatandaşın sırf düşüncelerini açıkladığı için yargılanması kabul edilemez. Düşünce ve dini özgürlükler, açık ve demokratik bir toplumun oluşması için çok önemli. Meşhur 301. Madde değiştirilmeli. Komisyon bu konuda bir öneride bulunmuştu. Bu anlamda teknik hazırlıklar tamamlanarak müzakereler başlamalı Önümüzdeki haftalarda 2 başlık açılabilir. Ankara Protokolü'nden doğan yükümlülüklerini Türkiye yerine getirmedikçe diğer 8 başlık müzakerelere açılmayacaktır."
|
REHN: Bir takım varsayımlar üzerinde konuşmak çok da doğru olmaz. Türkiye'nin uluslarası toplumla işbirliği yaparak bu soruna siyasi bir çözüm bulmalı. Bush-Erdoğan görüşmeleri son derece teşvik edici gelişmelerdir. TBMM verdiği yetkinin bu siyasi stratejinin bir parçası olarak görülmeli.
SORU: Başbakan Erdoğan'a sınır ötesi operasyon konusunda vereceğiniz mesaj nedir?
REHN: Başbakan Erdoğan’la görüşmek için bazı çabalarımız oldu. Ancak bu gerçekleşir mi bilemem.
Türk hükümetinin gösterdiği itidal önemli. AB de zaten bu saldırıları kınadı. Uluslarası toplum ve bölge ülkeleri Türkiye'nin terörle mücadele çabasını desteklemeli. Bölgede barışa ulaşılması gerekiyor. Orantısız güç kullanılmasından kaçınılmalı.
SORU: Türkiye ile ilgili bir takvim verebilir misiniz?"HEMFİKİR OLMADIĞIMIZ YANLARI VAR"
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin tam üyelik hedefine bağlı olduğunu belirterek, "Bu hedef hükümetimizin, Türk halkı ve kamuoyunun da desteğini haizdir. Bu yoldaki kararlılığımız dün olduğu gibi bugün de aynı şekilde devam etmekte, eksikliklerimizin giderilmesine ve reformların etkin bir şekilde uygulanmasına olan bağlılığımız azalmamakta, aksine artmaktadır. Ülkemizi demokrasi ve insan hakları alanında en üst düzeylere yükseltene kadar reformlara devam etmeye kararlıyız" denildi.
Bu yılki İlerleme Raporunun da geçen yıllardaki raporlarla aynı yapıda olduğu kaydedilen açıklamada, şöyle denildi: "Raporda her sene olduğu gibi daha fazla ilerleme kaydedilmesi beklenen alanlar itibariyle beklentiler dile getirilmektedir. Bu çerçevede, beklentiler karşılanmamış olduğu takdirde bir önceki raporda mevcut hususlar müteakip raporda da aynen yer alabilmektedir.
Raporda yer verilen ve olumsuz olarak değerlendirilebilecek hususların amacı, üzerinde durulması gereken ve çalışmaların odaklanması beklenen alanların tespiti olarak yorumlanmalıdır. Raporun hemfikir olmadığımız yanları da mevcuttur. Bu hususlara ilişkin AB'nin temel felsefesini ve hukukunu da esas almak suretiyle mutat olduğu üzere bilahare komisyona görüş ve tasrihatlarımız iletilecektir."
REHN: Bütün üye devletlerin sonmut katılım müzakere anlaşmasını onaylamasında başka bnirşey beklemiyoruz. Teknik olaralk bir başlık müzakere açılmaya hazırsa açılmalı. Bu iki başlıkta müzakerelerin başlamasını bütün üye ülkelerin desteklemesini bekliyorum.
MÜZAKERELER 2005'TE BAŞLADI
Türkiye ile AB arasındaki müzakereler 3 Ekim 2005'te başladı. Avusturya'nın 'imtiyazlı ortaklık'ta diretmesi krize neden olmuştu. AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten İngiltere, bu süreçte Türkiye'ye önemli ölçüde destek vermiş ve müzakerelerin başlamasında etkili olmuştu.