Bir saatlik konuşma ücreti yıllık maaştan fazla
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2007 22:08
Louisville Ticaret ve Sanayi Odası'nın düzenlediği toplantıya katılanların dikkati podyumdaki adam üstünde. Toplantı yöneticisi dalgalı saçları ağarmış, güleç yüzlü adamı "Konuğumuzun kimliğini anlatmaya başlasam uzun sürecek.
ABD Başkanı William Jefferson Clinton'la birlikte olmaktan gurur duyuyorum." diye takdim ediyor. Salondaki iş adamlarının alkışları devam ederken Bill Clinton konuşmaya başlıyor.
Amerika'nın 42'inci başkanı ülke ve dünya sorunları, ekonomide son durum, Afrika ve Güney Asya'da yoksul toplumlarına yardım, küresel ısınma, Irak Harbi dahil çeşitli konularda görüşlerini belirtiyor. Sonra salondakilerin sorularına cevap veriyor. Yemekli toplantının sonunda " Beyaz Saray'dan ayrıldığımda kendi adıma beş kuruş param yoktu. Şimdi milyonerim."diyerek konuşmasını noktalıyor.
Sıfırdan milyonerlik bir Amerikan Rüyası'nın gerçekleşmesi. Üstelik Amerika başkanı için de geçerli olan bir başarı bu. Bill Clinton'ın itirafında abartma yok. Görevi sırasında usulsüz arazi satışını içeren "Whitewater" davası, ilişkiye girdiği stajyer Monica Lewinsky skandalı tahkikatı nedeniyle 12 milyon dolara ulaşan avukat ve mahkeme masrafları Clinton'ı iflas eşiğine getirmişti. Oysa cin gibi zeki, hasımlarını dahi kolayca etkilemeyi beceren eski başkan, 'konuşmacı' olarak yeni bir kimliğe bürünerek borçlarını ödediği gibi milyonerler sınıfına girmeyi de başardı.
Bir toplum lideri hüviyetini kazanan Bill Clinton başkanlıktan ayrıldığı 2001 yılında bu yana Amerika içinde ve dışında katıldığı davetlerde yaptığı her konuşmada yol masrafları hariç 250 bin dolar para alıyor. Bir Kanada'da ziyaretinde bir günde verdiği iki konferansda kendisine ödenen 475 bin dolar bu alanda rekor sayılıyor. Popülerliği tüm siyaset ve devlet adamlığı süresinde yaşamının üstüne çıkan Clinton'ın 60 dakikalık bir konferanstan kazandığı para yıllık ABD başkanlık maaşından fazla. Son altı yılda konuşmacılıktan 40 milyon dolar kazanan eski başkan geçen yıl 352 davette konferans verdi.
Şöhret olmanın gizemli bir tarafı var. İnsanlar yaşamları renkli, yazılı ve görüntülü basında sık sık adı geçen kişilerle davetlerde birlikte olmak, ünlü kişilerle tanışmak, iki çift laft edip hatıra resmi çektirmek için yüzlerce doları bir çırpıda ödemekten kaçınmıyorlar. Özel resepsiyonlarda bu işin faturası 10 bin dolardan başlayan masa kiralamaya uzanıyor. Şöhret pazarlamasını ise 'konferans turnesi' düzenleyen firmalar yapıyor.
Yeni bir fenomen değil bu. Clinton'dan önce Ronald Reagan 1989 yılında başkan görevinden ayrıldıktan sonra Japonya'ya konferanslar vermeye gittiğinde kendisini davet eden özel bir firmadan iki milyon dolar aldı. Fıstık tüccarlığından Beyaz Saray'a yerleşmeye muvaffak olan Jimmy Carter da başkanlığı takiben konferans turnesine çıkarak toplantılarda 100 bin dolar ücret karşılığında konuşmalar yaptı. 1989-1993 arasında tek dönem başkanlık yapan George H.W. Bush'a üç yıl önce Çin'de bir turnede konferans başına 125-150 bin dolar arasında para ödendi. New York eski belediye başkanı Rudy Giuliani de geçen yıl verdiği konferanslardan 11.4 milyon dolar kazandı.
Nakit paranın tadı, tatlı. Haziran sonunda İngiltere başbakanlığından ayrılacağını açıklayan Tony Blair'in eşi Cherie Blair'de kendisine yapılan cazip bir teklifi kabul etti. Cherie, bir Amerikan şirketinin düzenlediği turnede dört konferans için 200 bin dolar alacak.
Bu arada eski şöhretler de boş durmuyor. Müzik tarihine 'Pop Kralı' olarak geçen Michael Jackson milyar dolara yakın servetinin erimesiyle sıkıntıya düşünce kolaydan para kazanmanın yolunu aramaya başladı. Yıllardır plak yapmayan, konser turnesine çıkmayan Michael bir kaç ay önce Tokyo'da hayranlarıyla buluşma etkinliği düzenledi. Geçmişin ünlü yıldızı kendisiyle buluşmak isteyen 300'ü aşkın hayranı ile bir otelde buluştu. New York'tan bu davete katılmak üzere Japonya'ya giden video sanatçısı Meredith Danluck hayatının en heyecanlı olayı diye nitelediği birlikteliği şöyle anlatıyor: " Yüzlerce hayranı gibi ben de Michael ile 30 saniye birlikte olmak için 3 bin 400 dolar ödedim. Sıra bana geldiğinde minik video kameramla görüntülemeye başladım. Bir koruma engelledi, elimden aldığı kameramla Michael'la yanyana resmimizi çekti. Biraz da lafladık bu arada. Gene de 30 saniye için bunca masraf ve zahmete değdi. Hiç pişman değilim." Meredith "Bir galeride 'Michael Jackson, Hz. İsa ve Coca-Cola' adlı bir sergide buluşmamızı sergileyeceğim." diyor.
Amerika'nın 42'inci başkanı ülke ve dünya sorunları, ekonomide son durum, Afrika ve Güney Asya'da yoksul toplumlarına yardım, küresel ısınma, Irak Harbi dahil çeşitli konularda görüşlerini belirtiyor. Sonra salondakilerin sorularına cevap veriyor. Yemekli toplantının sonunda " Beyaz Saray'dan ayrıldığımda kendi adıma beş kuruş param yoktu. Şimdi milyonerim."diyerek konuşmasını noktalıyor.
Sıfırdan milyonerlik bir Amerikan Rüyası'nın gerçekleşmesi. Üstelik Amerika başkanı için de geçerli olan bir başarı bu. Bill Clinton'ın itirafında abartma yok. Görevi sırasında usulsüz arazi satışını içeren "Whitewater" davası, ilişkiye girdiği stajyer Monica Lewinsky skandalı tahkikatı nedeniyle 12 milyon dolara ulaşan avukat ve mahkeme masrafları Clinton'ı iflas eşiğine getirmişti. Oysa cin gibi zeki, hasımlarını dahi kolayca etkilemeyi beceren eski başkan, 'konuşmacı' olarak yeni bir kimliğe bürünerek borçlarını ödediği gibi milyonerler sınıfına girmeyi de başardı.
Bir toplum lideri hüviyetini kazanan Bill Clinton başkanlıktan ayrıldığı 2001 yılında bu yana Amerika içinde ve dışında katıldığı davetlerde yaptığı her konuşmada yol masrafları hariç 250 bin dolar para alıyor. Bir Kanada'da ziyaretinde bir günde verdiği iki konferansda kendisine ödenen 475 bin dolar bu alanda rekor sayılıyor. Popülerliği tüm siyaset ve devlet adamlığı süresinde yaşamının üstüne çıkan Clinton'ın 60 dakikalık bir konferanstan kazandığı para yıllık ABD başkanlık maaşından fazla. Son altı yılda konuşmacılıktan 40 milyon dolar kazanan eski başkan geçen yıl 352 davette konferans verdi.
Şöhret olmanın gizemli bir tarafı var. İnsanlar yaşamları renkli, yazılı ve görüntülü basında sık sık adı geçen kişilerle davetlerde birlikte olmak, ünlü kişilerle tanışmak, iki çift laft edip hatıra resmi çektirmek için yüzlerce doları bir çırpıda ödemekten kaçınmıyorlar. Özel resepsiyonlarda bu işin faturası 10 bin dolardan başlayan masa kiralamaya uzanıyor. Şöhret pazarlamasını ise 'konferans turnesi' düzenleyen firmalar yapıyor.
Yeni bir fenomen değil bu. Clinton'dan önce Ronald Reagan 1989 yılında başkan görevinden ayrıldıktan sonra Japonya'ya konferanslar vermeye gittiğinde kendisini davet eden özel bir firmadan iki milyon dolar aldı. Fıstık tüccarlığından Beyaz Saray'a yerleşmeye muvaffak olan Jimmy Carter da başkanlığı takiben konferans turnesine çıkarak toplantılarda 100 bin dolar ücret karşılığında konuşmalar yaptı. 1989-1993 arasında tek dönem başkanlık yapan George H.W. Bush'a üç yıl önce Çin'de bir turnede konferans başına 125-150 bin dolar arasında para ödendi. New York eski belediye başkanı Rudy Giuliani de geçen yıl verdiği konferanslardan 11.4 milyon dolar kazandı.
Nakit paranın tadı, tatlı. Haziran sonunda İngiltere başbakanlığından ayrılacağını açıklayan Tony Blair'in eşi Cherie Blair'de kendisine yapılan cazip bir teklifi kabul etti. Cherie, bir Amerikan şirketinin düzenlediği turnede dört konferans için 200 bin dolar alacak.
Bu arada eski şöhretler de boş durmuyor. Müzik tarihine 'Pop Kralı' olarak geçen Michael Jackson milyar dolara yakın servetinin erimesiyle sıkıntıya düşünce kolaydan para kazanmanın yolunu aramaya başladı. Yıllardır plak yapmayan, konser turnesine çıkmayan Michael bir kaç ay önce Tokyo'da hayranlarıyla buluşma etkinliği düzenledi. Geçmişin ünlü yıldızı kendisiyle buluşmak isteyen 300'ü aşkın hayranı ile bir otelde buluştu. New York'tan bu davete katılmak üzere Japonya'ya giden video sanatçısı Meredith Danluck hayatının en heyecanlı olayı diye nitelediği birlikteliği şöyle anlatıyor: " Yüzlerce hayranı gibi ben de Michael ile 30 saniye birlikte olmak için 3 bin 400 dolar ödedim. Sıra bana geldiğinde minik video kameramla görüntülemeye başladım. Bir koruma engelledi, elimden aldığı kameramla Michael'la yanyana resmimizi çekti. Biraz da lafladık bu arada. Gene de 30 saniye için bunca masraf ve zahmete değdi. Hiç pişman değilim." Meredith "Bir galeride 'Michael Jackson, Hz. İsa ve Coca-Cola' adlı bir sergide buluşmamızı sergileyeceğim." diyor.