Yeni teknoloji insanoğlu hizmetine girsin diye cihan harbi mi gerekli?

Güncelleme Tarihi:

Yeni teknoloji insanoğlu hizmetine girsin diye cihan harbi mi gerekli
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2007 09:50

Birinci ve İkinci dünya savaşları patlak verdiğinde gezegenimizde yaşayan milyonlarca insan yalnız kıtlık içerisinde ve ölüm korkusuyla yaşamadı.

Haberin Devamı

Savaş meydanlarının dumanı arasında yeni teknolojiler kötü amaçlı da olsa gizli laboratuvarlardan dışarı çıkarak bu dehşet ortamda bile insanoğlunu şaşırtmaya davam ediyordu.

 

Birinci Dünya Savaşı'nda zırhlı araçların ortaya çıkışı. İkincisinde Nazi Almanyası'nın ilk güdümlü “Fau-2” füzelerinin Londra semalarını aydınlatması. Sovyet Kızıl Ordusu'nun “Katyuşa” füze mermilerinin salkım salkım göklerde süzülmesi. Yine Nazilerin ürettiği ilk jet savaş uçağının gökyüzünde pervaneli müttefik uçaklarına nal toplatması. Amerikanın ilk atom bombasını Japonya'da patlatması gibi birçok "yeni" hep savaşlarla geldi.

 

Savaşla teknoloji bağlantısını hatırlattıktan sonra, üçüncü bir cihan harbinin çıkmasını beklemeden Rusya'daki gazeteci meslektaşlarımızın dilinde dolaşan bir teknolojik sırrı sizlerle paylaşmak istiyorum. Çoğumuz buna UFO deriz.

Haberin Devamı

Pravda.ru sitesinde çalışan gazeteci Oleg Rumin anlatıyor:

 

1911 yılında Amerika'da tuhaf bir uçak uçurtulmak istenmişti. Tepesinde dev şemsiyenin kapanıp açılarak tuhaf aygıtı havalandırması bekleniyordu. Şemsiye uçağı icat eden Chance Vought uçağı yerden bir metre bile havalandıramadı. Ancak o modelin günümüzde UFO adını verdiğimiz gökyüzünde tarif edilemeyen uçan cisimlerin fikir babası olacağı o tarihte bilinmiyordu.

 

İkinci Dünya Savaşı sonlarında elektrik enerjisiyle oluşturulan manyetik alanın titreştirilebileceği, yani istenilen frekansta olabileceği ortaya çıkınca Chance Vought'un şemsiye uçağı hatırlandı. O uçak neden uçamıyordu. Çünkü şemsiye mekanik kuvvetle içe doğru kapandığında müthiş itme gücü oluşturuyor, ancak şemsiye açılınca aynı gücü tersine uyguladığı için yarattığı kaldırma gücünü sıfırlıyordu.

 

ABD'deki bilim adamları işe koyuluyor ve birkaç yıl içinde titreşimli manyetik alan gücünü kullanarak hava boşaltma teknik delikleri bulunan şemsiye uçağı havalandırıyor.

Haberin Devamı

 

1950 yılına gelindiğinde ABD ilk başka hoparlör görünümlü ilk uçan daire aracı geliştirmişti. Bu arada 10 yıl öncesinin müttefikleri Amerika ve Sovyetler dünyayı iki kutba bölmüştü. Çanak biçimindeki hava aracı insan eliyle yapılmamış izlenimi bırakıyordu. Ancak içinde depolayabildiği elektrik enerjisi kısıtlı olduğu için uçan daire uzaklara gidemiyordu.

Sovyet Birliği dönemi KGB arşivlerinde Rusya uzak doğu bölgesinde bu tür uçan dairelerin okyanusun sularından aniden ortaya çıkarak bir süre gökyüzünde dolaştıktan sonra tekrar sulara gömüldüğü raporları yer alıyor. Sır birkaç yılda Sovyet uzmanları tarafından çözüldü. ABD ürünü UFO aygıtlar kısıtlı enerji depoladıkları için denizaltılarla kıyıya yanaştırılıyor, buradan fırlatılıyordu.

Haberin Devamı

 

Sovyetler Birliği yönetimi bu cisimlerin başka gezegenlerden gelen yeşil adamların uzay gemileri olmadığını anladıktan sonra kendi UFO'sunu geliştirmeye başladı. İlk Sovyet yapımı uçan daire, Amerikan modeline kıyasla çok hantaldı. Havalanması için gerekli enerjiyi üzerine alamadığı için ilk önce ancak kabloyla elektrik şebekesine bağlı uçurulabiliyordu.

 

1970 yılların başlarında Rusya üzerinde manevra kabiliyeti yüksek, menşei belirsiz daire biçimindeki uçan cisimler sıkça görülmeye başlandı. Sovyet yönetimi halktan gelen UFO ihbarlarını bilgi olarak kayda alıyor, ancak hiçbir önlem alınmaması dikkat çekiyordu. Hele akademisyen Şklovski Sovyet televizyonuna çıkarak başka gezegenden birilerinin mesafe olarak dünyaya ulaşamayacağını bilimsel olarak duyurması halkta “Peki gördüğümüz uçan daireler ne?” sorusunu daha da güncel hale getirmişti.

Haberin Devamı

 

Dönemin Sovyet dış istihbaratı ABD'nin boş durmadığını ve üçüncü nesil uçan daire geliştirdiğini rapor ediyor. Yeni daire manyetik alan yerine ışık saçarak hareket ediyordu.

 

Araştırmaların sonunda yeni uçan dairenin itici güç sırrı da çözülüyor. Mekanik esasta, elektrik gücüyle çalışan manyetik titreşim alan yerine Amerikan UFO'ları enerjinin kendisini, plazma biçiminde kullanmaya başlamıştı. İyon akımı oluşturulan uçan dairenin etrafında gerekli anlarda enerji plazma ışını verilerek havanın genleşme ve sıkışma özelliği kullanılarak müthiş hareket kabiliyeti sağlanıyordu. Yeni UFO hiçbir gürültü çıkarmadan havada süzülebiliyordu.

 

ABD'nin geliştirdiği son model UFO Rusya tarafından da üretildiği 1989 yılında Nikolayev kasabasında meydana gelen tuhaf olayla kanıtlandı. 16 Eylül günü Nikolayev kasabası üzerinde yanaşarak 60 metre çapındaki dev uçan daire yarattığı plazma hortumuna bir kadın işçiyi çekmişti. Yerden 5-6 metre havalanan kadın çevredeki şaşkın ahalinin gözleri önünde birkaç saniye sonra yere geri düşmüştü.

Haberin Devamı

 

UFO artık sır değil. Ancak işin tuhaf tarafı çok az kişinin bu uçan cisimlerin uzayın derinliklerinden gelen yeşil adamlar tarafından yönetilmediğine inanması.

 

Birkaç yıl önce Holywood yapımı Matrix filmini çoğumuz izlemişizdir. Filmin bilimkurgu danışmanı kim biliyor musunuz? Günümüzün Jules Verne’i olarak bilinen Fransız Jaques Valle.

 

Yeraltı tünellerinde dolaşan Morpheus'un gemisi bu filmde artık hayali yerçekimini yenen kuvvet sayesinde değil, plazma yastıklarda hareket ediyor.

 

Büyük saçmalık gibi gözüken “UFO insanoğlu ürünüdür” hikayesi benim aklıma başka sorular getirdi. UFO gerçekten süper devletlerin gizli laboratuvarlarında geliştirdikleri yeni teknolojinin eseriyse bu kadar yoğun ve güçlü enerjiyi nereden buluyor?

 

60 metre çapındaki demir yığınını elektrikten türeme plazma sayesinde havada tutmak için gerekli enerji miktarı birkaç megavat. Birkaç megavat ise büyük bir semt, mesela İstanbul'da Bakırköy'ün elektrik enerjisini karşılamak demek.

Günümüzde bilinen teknolojiyle bu kadar enerji dar bir alanda ancak atom reaktörüyle sağlanabilir. Ama bu noktada önemli bir sonu daha akılları kurcalıyor. Atom reaktörünün yoğun soğutulmaya ihtiyacı var. Hava ise bilindiği gibi kötü ısı iletkeni. Geriye tek şık kalıyor. ABD ve Rusya aslında yıllar önce soğuk atom sentezini gerçekleştirmiş.

Yeni teknolojilerin insanlığın hizmetine girmesi için yeni cihan harbi mi gerekli?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!