ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2006 11:55
İngiltere’de ortaya çıkan yeni kanıtlar, Arabistanlı Lawrence'ın Türk askerlerince "feci bir biçimde tecavüz edildiği"ni öne sürdüğü tarihte Suriye’deki Deraa kalesinde bulunmadığını gösteriyor.
Arabistanlı Lawrence'ın "Türk askerleri bana tecavüz etti" iddiasını uydurduğu ortaya çıktı. İngiltere’de ortaya çıkan yeni kanıtlar, Arabistanlı Lawrence'ın Türk askerlerince "feci bir biçimde tecavüz edildiği"ni öne sürdüğü tarihte Suriye’deki Deraa kalesinde bulunmadığı gösterdi.
İngiltere’de ortaya çıkartılan yeni kanıtlara göre, Arabistanlı Lawrence'ın yaşamının "en tartışmalı" konusu olan "Türk askerlerince tecavüz edilmesi" olayı Lawrence tarafından uyduruldu. Lawrence, Arap ayaklanması sırasında İngiliz irtibat subayı olarak görev yaparken Türk valiliği tarafından yakalandıktan sonra 15-21 Kasım 1917 tarihlerinde tutuklu iken gardiyanlarınca dövüldüğü ve "tecavüz" edildiğini öne sürmüştü. Deraa’da 20 Kasım 1917 tarihinde meydana geldiği iddia edilen olaya David Lean tarafından yönetilen ve Peter O’Toole’nin oynadığı "Arabistanlı Lawrence" filminde de yer verilmişti.
Ancak İngiltere’de yayınlanan Sunday Telegraph gazetesine göre, "Çölü ateşe vermek: T. E. Lawrence ve Britanya’nın Arabistan’daki 1916-1918 Döneminde Gizli Savaşı" adlı kitabın yazarı James Barr tarafından ortaya çıkartılan kanıtlardan Lawrence'ın söz konusu tarihlerde Deraa’ya gitmediği anlamı çıkıyor.
Lawrence’nın anılarını içeren günlüğünün "tecavüz" olayının geçtiği öne sürülen tarihlere ilişkin sayfaları koparılmıştı. James Barr da, Lawrence günlüğüne "elektrostatik veri analizi" olarak adlandırılan tekniği uygulattırdı. Bir sayfa yazılırken kalemin altındaki sayfalara bıraktığı izleri ortaya çıkartan teknik sayesinde Lawrence'ın koparılan sayfaların 18 Kasım’da Deraa’nın güneydoğusunda 60 mil uzaklığındaki Azrak şatosundan yazıldığı kanısına varıldı.
Barr ayrıca, Lawrence'ın söz konusu tarihlerde Deraa’ya gitmediği, Azrak’ta kaldığı savının, Lawrence'ın annesine yazdığı 14 Kasım 1917 tarihli mektubu tarafından desteklendiğini belirtti. Lawrence, Azrak’tan yazdığı söz konusu mektupta "birkaç gün burada (Azrak’ta) kalacağım" ifadesini kullanıyor.
Bu arada, Lawrence'ın "tecavüz olayı"nı ilk defa anılarının ortasında Haziran 1919’da söz ettiğine dikkat çekiliyor.