Güncelleme Tarihi:
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), önceki gün Washington’daki merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek 2009 yılında uzaya gönderilen Kepler teleskopuyla keşfedilen yeni bir gezegeni tanıttı. Kepler-452b ismi verilen bu gezegenin, NASA’nın Kepler misyonunda keşfettiği 1030 gezegenden en büyük farkı bizim yaşadığımız Dünya’ya en çok benzeyen gezegen olması... Haberin duyulmasından itibaren özellikle sosyal medyada tası tarağı toplayıp ‘Dünya 2.0’ olarak isimlendirilen yeni gezegene taşınma niyetleri dile getirildi. Ancak tıpkı Güneş gibi bir yıldızın yörüngesinde olan ve Dünya’dan beş kat daha büyük hacme sahip Kepler-452b bizden 1400 ışık yılı uzaklıkta. Kepler araştırmacısı Jeff Coughlin, uzayda başka hayatlar var mı sorusunun cevabı için bir adım atıldığını ama ‘gidip görmenin’ henüz mümkün olmadığını söyledi: “Ne yazık ki biz bu gezegenleri ziyaret edemeyeceğiz. Ama torunlarımız bu imkâna sahip olabilecek. Uzun vadeli heyecanlı bir hedef..”
SICAK GÜNEŞ, KAYALIK ORTAM
Peki torunlarımız Kepler-452b’ye ulaştığında tahminen nasıl bir yer bulacaklar? NASA’ya göre Kepler-452b, kendi güneşinden, bizim Güneş’ten aldığımızdan yüzde 10 oranında daha fazla enerji alıyor. Buna göre, eğer Kepler-452b, Dünya’yla aynı hacme sahip olsaydı sera etkisine maruz kalarak sahip olduğu su envanterini kaybedecekti. Ama Dünya’dan yüzde 60 oranında, yani hacminin beş katı büyüklüğünde olduğundan sera etkisine karşı 500 yıl daha koruma altında olacak. Kepler-452b, kendi yıldızı etrafında NASA’nın bulduğu ‘yaşanılabilir’ ilk karasal gezegen. Yine NASA tahminlerine göre kayalık bir yüzeyi var. Atmosferi bizimkinden biraz daha yoğun. Gökyüzü bizimkinden biraz daha bulutlu... Kendi güneşi etrafında 385 günde dönüyor.
PEKİ YA HAYAT?
Kepler-425b’nin kendi gibi güneşi de bizimkinden daha yaşlı... Arada 1.5 milyar yıllık fark olduğundan Kepler 425b’nin güneşi daha sıcak ve daha parlak. Kepler 452b’nin yaşıysa 6 milyar yıldan fazla. En merak edilen sorulardan biri de gezegende hayat olup olmadığı... Kepler araştırmacısı Dr. Jon Jenkins’e göre gezegenin ömrü bu ihtimale imkân veriyor: “Bu süre, gezegende hayat için gereken malzeme ve koşulların oluşmasına imkân veriyor...” Ancak bilim insanları bu soruya kesin bir cevap vermek için ellerinde yeterince kanıt olmadığını söylüyor.
Yeni keşfedilen Kepler-452b, bugüne kadar bulunan gezgenler arasında, Güneş-Dünya sistemine en yakın şartlara sahip gök cismi. Bu ilistrasyonda, gezgenlerin Dünya şartları ile gösterdiği benzerlik ve ‘yaşanabilir’lik sıralamaları görülüyor. Bunlar soldan sağa, Kepler-22b, Kepler-69c, Kepler-452b (son keşfedilen), Kepler-62f and Kepler-186f olarak sıralanıyor. Son sırada ise, Dünya’nın kendisi yer alıyor.
YIDIZ KATEGORİLERİ
Kepler’in bugüne kadar gözlemlediği bin 30 kesinleşmiş gezegenin bir düzine kadarı Dünya’nın iki katından az büyüklüğe sahip ve kendi yıldızlarının ‘yaşanabilir’ kuşağında (mesafede). Üstteki diyagram, büyüklüklerine göre dünya dışı gezgenlerin sınıflandırılması. Soldan sağa, sıralama, yıldızlarının büyüklüğünü ve tipini de içeriyor. M tipi yıldızlar Güneş’ten hayli küçük ve ‘soğuk’, K tipi yıldızlar Güneş’ten küçük ve ‘biraz daha soğuk’ ve G tipi yıldızlar da Güneş ile aynı büyüklük ve sıcaklığa sahip. Gezegenlerin çapları ise yıldızlarına göre 25 kat büyütülmüş olarak gösterilmiş. Dünya referans olarak verilmiş.
YAŞANABİLİR KUŞAKTAKİ 12 YENİ KEPLER ADAYI
SOLDA, Kepler’in yedinci ‘aday gezgenler’ kataloğuna giren ve kendi yıldızlarının ‘yaşanabilir’ kuşakları içinde bulunan, Dünya’nın iki katından daha küçük aday gezegenler görülüyor. ‘Yaşanabilir kuşak (burada koyu ve açık yeşil alan)’, gezegenlerin, kendi yıldızlarına, üzerlerinde sıvı halde su bulunmasına elverişli olacak mesafede olması anlamına geliyor. Koyu yeşil alan, iyimser bir tahminle bu bölgedeki gezgenlerin yaşanabilir olacağını öngörürken, açık yeşil bölgedeki gezgenler ise Dünya ile büyük benzerlikler gösteriyor ve yıldızlarına yaşam barındırmak için ısı ve ondan aldıkları enerji bakımından en optimal uzaklıkta bulunuyorlar. Bu frafikte açık sarı daireler,, yedinci Kepler kataloğundaki aday gezegenleri, açık mavi daireler ise daha önceki katalogdaki aday gezegenleri gösteriyor. İçi dolu daireler de, gezgen oldukları kesinleşmiş gök cisimlerinin yerlerini gösteriyor. Bu grafiğin de kanıtladığı üzere, yeni aday gezgenlerin çoğu, Güneş’in büyüklük ve ısısına yakın yıldızların yörüngesinde ve bu yıldızlara, Dünya’nın Güneş’e olan mesafesine benzer uzaklıklarda bulunuyorlar.