Güncelleme Tarihi:
Obama, Almanya'nın ev sahipliğinde Krün şehrindeki Elmau Sarayı'nda düzenlenen G7 Zirvesi dolayısıyla yapmış olduğu basın toplantısında, zirvede alınan kararlarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Suriye ve Irak'a yabancı savaşçıların gitmesinin engellenmesi noktasında ilerleme kaydettiklerini belirten Obama, "Hala binlerce yabancı savaşçının Suriye'ye geçtiğini ve sonrasında da Irak'a gittiklerini görüyoruz" dedi.
"TÜRK MAKAMLARI PROBLEMİ BİLİYOR AMA..."
Suriye ve Irak'a giden yabancı savaşçıların engellenmesi noktasında ilerleme kaydedilmesi gerektiğini ifade eden Obama, şunları söyledi:
"Bunların hepsi engellenemez, fakat bir çoğu daha iyi bir iş birliği, koordinasyon ve bilgi paylaşımı sağlarsak engellenebilir ve Türkiye-Suriye sınır bölgesinde olan bitenin daha etkin izlenmesiyle engellenebilir. Biz bu alanda Türk makamları ile daha çok iş birliği yapmak istiyoruz ki; Türk makamları da bu problemi biliyorlar, ancak bu alanda ihtiyaçları olan kapasiteyi tam olarak artırmış değiller. Bu bizim üzerinde çok zaman harcamamız gereken bir konu. Eğer yabancı savaşçıların gidişlerini azaltabilirsek, sonrasında bölgede bulunan IŞİD güçlerini izole edebilir ve zayıflatabiliriz."
IŞİD tarafından işgal edilen ve yerli halkın düzeninin altüst edildiği bölgelerde IŞİD'i püskürtmek için belirgin bir ilerleme sağladıklarını söyleyen Obama, fakat Ramadi örneğinde olduğu gibi halkın yerinden edildiği bölgelerde IŞİD militanlarının çok hareketli olduklarını, fırsat kolladıklarını ve saldırgan olduklarını belirtti.
Irak güçlerinin eğitimlerinin hızlandırılması gerektiğini belirten Obama, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz Irak güvenlik güçlerinin daha fazla çevik bir şekilde eğitilmesini, iyi donanımlı olmasını ve hadiseye odaklanmış olmasını istiyoruz. Cumhurbaşkanı İbadi de aynı şeyi istiyor. Bu konuyla ilgili uygulayabileceğimiz bir çok plan üzerinde duruyoruz; Irak güvenlik güçlerinin sayısının artırılmasını hızlandırmak gibi. Uygun şekilde eğitilmiş, donanımlı ve stratejik ve iyi bir liderliğe odaklanmış... Bu konuyla ilgili plan Pentagon tarafından sonuçlandırıldığında bana sunulacak ve ben de bunu Amerikan halkıyla paylaşacağım."
Obama, Irak ordusunun eğitilmesine ilişkin tamamlanmış bir stratejilerinin olmadığını ifade ederek, bunun Iraklılar tarafından yerine getirilmesi gereken taahhütlere bağlı olduğunu ve konuyla ilgili detayların belli olmadığını söyledi.
"RUSYA'YA YAPTIRIMLARA DEVAM"
Obama, G7 Zirvesi'nde Ukrayna'daki iç karışıklıkların da gündeme geldiğine işaret ederek, "G7 Ukrayna'yı desteklemeye devam edecek" dedi.
Ukrayna'nın ekonomisi ve demokrasisini güçlendirmesi için gereken ekonomik ve teknik desteğin sağlanacağını kaydeden Obama, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunda şiddet uygulamaya devam ettiğini, Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit ettiğini belirtti.
İki yıldır G7 zirvelerinin Rusya'sız yapıldığını hatırlatan Obama, "G7'nin her üyesi Ukrayna'ya uyguladığı saldırgan tavırdan dolayı Rusya'ya uygulanan yaptırımlara devam edecek" ifadelerini kullandı.
Yaptırımlar sonrasında Rus ekonomisinin ciddi şekilde zayıfladığını söyleyen Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ruble ve yabancı yatırımlar düştü, enflasyon arttı. Rus merkez bankası rezervlerinde 150 milyar dolarlık bir kayba uğradı. Rus bankaları uluslararası pazarlarının adeta dışında bırakıldı. Rus enerji şirketleri hizmet veremiyorlar ve teknolojileri için kapsamlı enerji projelerine ihtiyaçları var. Rusya ekonomisi derin bir ekonomik durgunluk yaşıyor. Rusya'nın Ukrayna'ya sergilediği tavır Rusya'yı ve Rus halkını incitiyor."
Obama, "G7 zirvesinde diplomatik çözüm aramaya devam edecek olmamıza rağmen Rusya'ya uygulanan yaptırımlar, Rusya, Minsk Anlaşması'nda doğan zorunluluklarını yerine getirmediği sürece devam edecek. G7 ihtiyaç duyulması durumunda Rusya'ya uygulanan yaptırımların belirgin bir şekilde artırılmasını da açıkça ifade ediyor" diye konuştu.
"İRAN'IN ELİNDE TARİHİ BİR FIRSAT VAR"
Avrupa'daki güncel dış politika konularından başka İran ile devam eden nükleer müzakerelerin de zirvede gündeme geldiğini belirten Obama, "İran uluslararası toplumun nükleer programı hakkındaki kaygılarını gidermek için tarihi bir fırsata sahip ve İran'ın bu fırsatı görmeye ihtiyacı olduğu kararına vardık" diye konuştu."