Güncelleme Tarihi:
"Dış politika konusunda hükümet ve Cumhurbaşkanı'nın söylemleri birbirini tutmuyordu. Nihayetinde, hükümetin politikalarına Cumhurbaşkanı'nın söylediklerine göre ayar veriliyordu. Ancak seçimlerden çıkan yüzde 41'lik oran, Cumhurbaşkanı'nın etkinliğini, ağırlığını azaltacaktır. Bu yüzden artık Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tip açıklamalarda bulunması ihtimali erozyona uğramış gibi duruyor.
HDP’Lİ BİR KOALİSYON KURULURSA, IŞİD POLİTİKASINDA…
HDP'nin siyaset sahnesine bu şekilde girmesinin, iç politikada olduğu kadar dış politikada da etkileri olacaktır. HDP'nin içinde olduğu bir koalisyon kurulursa, özellikle IŞİD'e karşı mücadelede izlenen politika tekrar ve daha aktif bir şekilde konumlandırılmak zorunda. Suriye politikasında revizyona gidilmesi gerekir.
Türkiye'nin imajı son dönemde Batı'da ciddi erozyona uğradı. Tabii bunu sadece AK Parti'nin politikalarına bağlamamak lazım. Ama bu imajın tamir edilmesi gerekir. Bu tamirin de iki ayağı var. Birincisi, İsrail'le ilişkiler. İsrail'le ilişkiler normalleşmese de, en azından ‘modus vivendi’nin sağlanması gerekir. İkincisi de ABD ile Suriye politikası konusunda yakınlaşılması. Nitekim son günlerde ABD de Türkiye'nin Suriye çizgisine yakınlaştı. Bunun en yakın örneği, ABD öncülüğündeki koalisyonun ilk kez IŞİD’e karşı, aralarında El Nusra'nın da bulunduğu gruplara destek anlamına gelen hava operasyonları düzenlemesi oldu.
Nasıl bir koalisyon kurulursa kurulsun, seçim öncesi ertelenen makro politikaların hayata geçirilmesi şart. Ayrıca Kıbrıs'ta çözüme desteğin sürmesi de önemli.
DÜNKÜ SEÇİMLE BİR ŞART SAĞLANDI
Avrupa Birliği ile ilişkilerin tekrar rayına sokulması ise üç konuya bağlı.
1- AB içindeki gelişmeler. Ki bu konuda Türkiye'nin yapabileceği bir şey yok.
2- Kıbrıs konusu. Sorun çözülürse, 13 müzakere başlığı otomatikman açılacak.
3- Demokratikleşme. Dünkü seçimle bu koşul sağlanmış görünüyor.
ARTIK O AÇIKLAMALAR DA GELMEYECEK
Artık dış politika konusunda hükümetten hegemonik açıklamalar gelmeyecektir. Yani 'Ortadoğu bizden sorulur. Biz onların hamisiyiz' şeklindeki üslup değişecektir. Ama dış politikada radikal değişiklikler beklenmemeli."
"Dış politikanın bu şekilde sürdürülmesi mümkün değil. Avrupa ile ilişkiler, Suriye, Kıbrıs ve Ukrayna ve gibi birçok konuda değişikliklere gidilmesi gerek. Bu değişikliklerden bazıları radikal, bazılarıyla ince ayarlı olacaktır.
DEVLET POLİTİKASI ORTADAN KALKTI
Son yıllarda devlet politikası ortadan kalktı, hükümet politikası oldu. Bu süreçte hem doğrular hem de yanlışlar oldu. Bazı yanlışlar, doğruları götürdü ve Türkiye'yi belli konularda köşeye sıkıştırdı. Devletin geleneksel bir çizgisi vardı. Cumhuriyetin başından beri oturmuş bir dış politika omurgası vardı. Dış politika raydan çıktı. Türkiye Ortadoğu'da dahi yalnızlaştırıldı. Yeniden bir toparlanma lazım. Bunun için de hükümetin kurulmasını beklemek gerek. Hükümette hangi partilerin olacağı çok önemli. Ama şu an ortada büyük bir belirsizlik var. Bu belirsizlikte konuşmak çok da kolay değil."