Güncelleme Tarihi:
Koalisyon partileri grubunun ortak açıklamasında şöyle denildi:
“Biz önergede o zamanki Jön Türk rejiminin talimatıyla 24 Nisan 1915’te Osmanlı Konstantinopolü’nde bir milyonu aşkın etnik Ermeni’nin planlı olarak tehcir ve kıyımına başlandığına dikkat çekmek istiyoruz. Onların kaderi 20’nci yüzyılda korkunç biçimde yaşanan kitlesel kıyım, etnik temizlik, tehcir ve soykırım tarihine bir örnek teşkil ediyor. Aynı zamanda Holocaust’un (Yahudi soykırımı) eşsiz olduğunun ve Almanya’nın bunun suç ve sorumluluğunu taşıdığının bilincindeyiz.”
Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert de konuyla ilgili açıklamasında karar metnini hükümet olarak desteklediklerini açıkladı. Böylece Alman hükümeti de ‘soykırım’ tanımını kabul etmiş olacak. Alman hükümeti yıllarca ‘soykırım’ demeyi reddetmişti, ancak milletvekillerinin baskısı üzerine böyle bir kararın alındığı belirtiliyor.
STEINMEIER: ANLARIM
Geçen hafta, bu sorunun soykırım kavramına indirgenmesine karşı uyaran ve katliam sözcüğünü kullanan Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Alman Süddeutsche Zeitung Gazetesi’ne verdiği demeçte, “İsteyenler o zamanki olayları soykırım kavramı içinde toplayabilir ve ben bunun için getirilen gerekçeleri, en çok da duyguları iyi anlayabilirim” dedi. Ancak Dışişleri Bakanı Steinmeier ve Başbakan Merkel hükümeti 1915 Olayları'nın resmen soykırım olarak adlandırılması durumunda Türkiye’yle diplomatik bir kriz yaşanacağından endişeli.
CUMHURBAŞKANI AYİNE KATILACAK
Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ise perşembe akşamı Alman kiliselerinin bu konuda Berlin Katedrali’nde düzenleyeceği bir ayine katılacak. Siyasi gözlemciler Cumhurbaşkanı Gauck’un burada yapacağı kısa konuşmada ‘soykırım’ sözcüğünü dışlayacağına pek ihtimal vermiyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Schaefer, Cumhurbaşkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı arasında bu konuda görüş alışverişinde bulunulduğunu söyledi. Başbakan Merkel ve hükümet sözcüsü Steffen Seibert, hükümetin Türkiye ile Ermenistan arasında 2010’da kararlaştırılan tarihçiler komisyonunun yeniden çalışmaya başlamasından, Türkiye ile Ermenilerin barışmasından yana olduğunu vurguladı.