Güncelleme Tarihi:
Arap Baharı’nın ardından özellikle Kuzey Afrika’dan deniz yoluyla kaçak gelen göçmenlerin akınına uğrayan İtalya’nın yeni bir yöntemle karşı karşıya kalması, ülkenin ana gündem maddelerinden biri oldu.
Son bir hafta içinde İtalya’ya yöneltilerek otomatik pilota bağlanan, içerisinde, iç savaştan ve IŞİD zulmünden kaçan yüzlerce ‘umut yolcusu’ ile kaderine terk edilen gemiler, İtalyan makamlarını harekete geçirdi.
Kayalıklara çarpmak üzere ayarlanan kaçak göçmen gemisi kontrol altına alındı
İNSAN TACİRLERİ DE GÖÇMEN KILIĞINDA GİRİYOR
Moldova bayraklı Blue Sky M adlı kargo gemisi, İtalya’nın Puglia kıyılarında kayalıklara çarpmak üzereyken bulunarak, 31 Aralık akşamı Gallipoli Limanı’na çekildi. İçindeki çoğunluğu Suriyeli olan 970 göçmen kurtarılırken, geminin Mersin Limanı’ndan ayrıldığı açıklandı.
Göçmen kılığında bu gemide İtalya’ya giriş yapmak isteyen 4 insan taciri de tutuklandı. Lecce’deki Borgo San Nicola Hapishanesi’ne konan insan tacirleri ifadelerinde, Yunanistan’da hiçbir kontrole maruz kalmadıklarını söyledi.
Bunun ardından ise yine Mersin’den yola çıkan 73 metre uzunluğundaki Sierra Leone bandıralı yük gemisi Ezadeen de, mürettebatı tarafından Akdeniz’de terk edildi. Gemideki durumun, telsizi çalıştırmayı başaran bir göçmen tarafından haber verildiği öne sürüldü.
Bu gemi de, İtalya Sahil Güvenlik ekiplerinin girişimi ve Avrupa Birliği (AB) Sınırları Operasyonel İşbirliği Ajansı’na (Frontex) ait İzlanda gemisi Tyr’ye bağlanarak, 3 Ocak’ta karaya çekildi.
Gemi, aralarında 74 çocuk ve bir kısmı hamile olan 54 kadının da bulunduğu içerisindeki 360 Suriyeli göçmenle birlikte Corigliano Calabro Limanı’na getirildi.
"SON 3 AYDA 15 HAYALET GEMİ TÜRKİYE’DEN YOLA ÇIKTI" İDDİASI
AdnKronos haber ajansına konuşan İtalya Sahil Güvenlik Komutanlığı Operasyonlar Departmanı Komutanı Amiral Giovanni Pettorino, yeni metotlar geliştiren insan tacirlerinin, hurdaya çıkmış olan ve 100-150 bin dolar değerindeki yük gemilerini satın aldıklarını belirterek, "Tacirler, karaya oturma riskini bilerek, gemileri otomatik pilota alıp, tutuklanmamak için gemiyi terk ediyorlar. Kişi başına ortalama 4-8 bin dolar alıyorlar. İnsan tüccarları her yolculuk için ortalama 5-6 milyon dolar kazanç elde ediyor" diye konuştu.
Amiral Pettorino, geçtiğimiz Eylül ayından bu yana Türkiye’den yola çıkarak denizde terk edilen en az 15 geminin olduğunu açıkladı.
Yetkililer, küçük teknelere yönelik operasyonlar nedeniyle kaçakçıların artık hurdaya çıkan ticari gemileri kullanmayı tercih ettiğine dikkat çekiyor.
Amiral Pettorino, kaçakçıların 50 yıllık bir gemi olan Ezadeen’den 1.8 milyon dolar kazandığını açıkladı. Amiral, "Yani kocaman gemiyi denizde bırakıp kaçmanın, kaçakçıların kazancına bir zararı yok" derken, gemileri denizde bırakıp kaçmanın deniz trafiği açısından çok tehlikeli olduğunu da söyledi.
YUNANİSTAN MERİÇ’E TEL ÖRGÜ ÇEKİNCE BU YENİ ROTA BELİRLENDİ
İl Fatto Quotidiano gazetesi, Blue Sky M adlı gemiden kurtarılan Suriyeli bir göçmenin savcılığa anlattığı, "Her 2-3 günde bir İstanbul, Mersin ve Antalya gibi Türk limanlarından göçmenleri taşıyan gemi kalkıyor" ifadelerini sayfalarına taşıdı.
Gazete ayrıca, "Küçük teknelerle insanlar Mersin’e taşınarak, burada büyük gemilere aktarılıyor. Böylece Mersin Limanı’nın kevgire döndüğü anlaşılıyor" iddiasında da bulundu.
Gazete, bu yeni göç yolu ve metodunun, Yunanistan’ın, kaçak göç geçişini engellemek için Meriç sınırında yükselttiği, 10 kilometre uzunluğundaki, termik kameralarla donatılmış tel örgülerin ardından kullanılmaya başladığına dikkat çekti.
TÜRK MAKAMLARINA VE YUNANİSTAN’A ÇAĞRI
İtalya İçişleri Bakanı Angelino Alfano da, Türkiye limanlarından başlayan bu akımın durdurulması ve normlara uygun olmayan gemilerdeki kontrolleri yoğunlaştırarak, böylece ülkelerine doğru gelen göç akınını önlemek için Türk makamlarını harekete geçmeye çağırdı.
Alfano ayrıca, Türkiye’den AB sınırlarına deniz yoluyla kaçak girişleri engelleyemediği için Yunanistan hükümetine de eleştiri getirerek, "Bizim kıyılarımıza ulaşmadan önce Yunanistan’ın, gemileri sıkı kontrollerden geçirmesi gerekiyor" diye konuştu.
İtalya’nın, hayalet gemilerin artması üzerine geçtiğimiz haftalarda Türk makamlarıyla bağlantıya geçtiği de verilen bilgiler arasında.
Avrupa Komisyonu’nun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Komiseri Dimitris Avramopoulos ise tacirlerin, çaresiz insanların Avrupa’ya ulaşma umudundan faydalanarak, yeni rotalar ve metotlar bulduğunu kaydetti. Yazılı bir açıklama yapan Avramopoulos, bu suç örgütlerine karşı mücadelenin, AB’nin genel göç planında en öncelikli konu olacağını açıkladı. Göçmenlerin, tehlikeli hava şartlarında terk edilerek, hayatlarının riske atılmasına izin veremeyeceklerinin altını çizen Avramopoulos, AB’nin buna karşı kararlılıkla mücadele edeceğini de vurguladı.
TERÖRİST ENDİŞESİ
Bu arada, hayalet gemilerle teröristlerin de gelebileceği konusunda alarma geçen İtalya gizli servisinin ise, Eylül ayında İtalya’ya ulaşan söz konusu gemilerden birinde bir teröristi ele geçirdikleri de basına yansıyanlar arasında.
Yetkililer ayrıca, 323 Suriyeli göçmenle Eylül ayında yine Türkiye’den, Tuzla Limanı’ndan ayrılarak, denizde terk edilen Tiss adlı yük gemisindeki 6 kaçakçının da tutuklandığını belirtti. Bu operasyonun ise, Türk makamlarının uyarısı sonrası yapıldığı belirtiliyor.
ÇOCUKLAR BEDAVA TAŞINIYOR
Öte yandan, günlerdir bu konunun üzerine ısrarla eğilen ana akım gazetelerden La Repubblica, Türkiye’deki bir göçmen kampında kalan bir insan tüccarına telefonla ulaştı.
Bu telefon konuşmasının içeriğini yayımlayan gazetenin muhabiri söz konusu kişiye, gelecek hafta Mersin’den kalkması planlanan 120 metre boyundaki bir gemiye binmeyi isteyen 2 kişi ve 5 yaşındaki bir çocuk için ne kadar para istediğini sordu.
İnsan kaçakçısı ise, "Allah izin verirse İtalya’ya yolculuk 6 gün sürecek.
Çocuk için para almıyoruz. Yeter ki sen o kişileri Mersin’e getir, gemi kalkana kadar konaklama masrafları bizden. Her biri için 6’şar bin dolar ödemelisiniz. Bir acente var, parayı oraya yatırmanız gerekiyor. Benim iki kuzenim de o gemiye binecek" yanıtını verdi.
Söz konusu kişi, yeme-içme ve uyuyacak yer konusunda kaçak yolcuların hiçbir sıkıntı yaşamayacağını da garanti ettiklerini söyledi.
Bunun doğru olmadığını yazan gazete ise, Blu Sky M’den kurtulan 26 yaşındaki Yahya adlı bir göçmenin, "Bize sapsarı su verdiler. Her birimiz 40 santimlik yerlerde uyuyorduk. 5 gün gemide kalmamıza rağmen iki gün sonra yemek de bitti" ifadelerine yer verdi.
Gazete ayrıca, söz konusu suç organizasyonunun, internet üzerinden Mersin-İtalya arasındaki kaçak yolculuğun tüm detaylarını paylaştığını belirtirken, sahte kimlik, pasaport ve ehliyet de sağladıklarını kaydetti.
Gazete, 2 yıllık bir pasaportun 1500, 4 yıllığın ise 1700 dolar olduğunu, kimliğin ve uluslararası bir ehliyetin ise 500’er dolara geldiğini aktardı.
İTALYA, BİZİM DENİZ PROJESİ’NE SON VERMİŞTİ
Kaçak göçle mücadelede yalnız bırakıldığını savunan İtalya, bir yıl boyunca sürdürdüğü ve toplamda 114 milyon Euro harcadığı Mare Nostrum (Bizim Deniz) arama-kurtarma operasyonlarına Ekim ayında son vermişti.
150 bin kişinin hayatının kurtulmasına vesile olan bu operasyonun maliyetinin altından kalkamayan İtalya’nın bu kararının ardından Frontex, Kasım 2014’te Triton adlı yeni bir devriye operasyonunu başlatmıştı.
19 Avrupa ülkesinin katıldığı bu proje ise, Mare Nostrum’dan çok daha küçük bir alanı kapsamakla birlikte, daha kısıtlı kaynaklara sahip. 21 gemi, 4 uçak, 1 helikopter ve 65 kişilik ekipten oluşan Triton, aylık 3 milyon Euro’luk finansmana sahip.
İngiltere, İtalya kıyılarını yakın takibe almayı hedefleyen Triton operasyonlarına katılamayacağını açıklayarak, kamuoyunun tepkisini toplamıştı.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2013 yılında 4 bine yakın kişi batan gemilerde öldü.