Güncelleme Tarihi:
Daha geçtiğimiz hafta Türkiye’yi ziyaret eden AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu’nun Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, “Bu operasyon Türkiye’nin bir parçası olmak istediği ve güçlendirilmiş ilişkilerin odağındaki Avrupa değerlerine ve standartlarına ters düşmektedir” ifadeleri kullanıldı.
AB Komisyonu’nun konuya ilişkin endişelerinin Birlik üye ülkelerinden oluşan AB Konseyi’ne iletileceğinin altınının çizildiği açıklamada, “Ziyaretimiz sırasında Türk mevkidaşlarımız tarafından iletilen güçlü Avrupa taahhüdünün fiiliyata dönüşmesini bekliyoruz” vurgusu yapıldı.
AB Komisyonu masumiyet karinesi ile sanıkların haklarına tam saygı gösteren bağımsız ve şeffaf bir soruşturmaya verdiği önemin de altını çizdi.
Konunun yarın AB dışişleri bakanları toplantısında, ardından da perşembe ve cuma günleri yapılacak zirvede AB liderleri tarafından ele alınması öngörülüyor.
Türkiye’deki gelişmelere sosyal medya aracılığıyla tepki veren Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da mesajında “Özgür basın susturulamaz” etiketini kullanarak, basın özgürlüğünün AB’ye katılım için temel ilkelerden olduğunu hatırlattı ve Zaman gazetesine yapılan baskının kaygı verici olduğunu belirtti.
Gelişmelere Strasbourg’daki Avrupa Konseyi’nden de tepki geldi. Yapılan açıklamada gelişmelerin çok yakından izlendiği belirtilerek “Avrupa Konseyi, medya özgürlüğü risk altında olduğunda ve gazetecilerin işlerini yapmaları engellendiğinde her zaman endişe duyar. Genel Sekreter Throrbjorn Jagland son gelişmeleri 6-7 Ocak’ta Türkiye’ye yapacağı ziyarette Türk yetkililerle ele alacak” denildi.
AP’deki Liberal Grup’un gölge Türkiye raportörü Alman parlamenter Alexander Lambsdorff ise “Medya tutuklamaları Türkiye’nin AB katılımını bitirecek. Yeni bir yaklaşım gerekli” dedi.