Papa Françesko'nun Türkiye ziyaretinin programı

Papa Françesko'nun ziyaretinin ilk durağı Ankara. Bugün öğlen saatlerinde Türkiye'de olması beklenen Papa, ilk olarak saat 14.00'te Anıtkabir'i ziyaret edecek.

Saatler 14.30'u gösterdiğinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Papa Françesko'yu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda resmi törenle karşılayacak. Erdoğan ve Papa’nın görüşmesine Başbakan Ahmet Davutoğlu da katılacak.

Saat 17.00'de ise Papa Françesko, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i ziyaret edecek. Françesko ve Görmez, ortak basın toplantısı düzenleyecek.

Papa'nın yarınki programı ise İstanbul'da devam edecek.

1967'de 6. Paul, 1979'da 2. Jean Paul ve 2006'da 16. Benedikt'in ardından Türkiye Cumhuriyeti’ne gelen dördüncü papa olan Françesko olurken, Türkiye’den ise Vatikan’a cumhurbaşkanlığı seviyesinde sadece bir ziyaret gerçekleşti.

Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Türkiye’de 10 yıl boyunca Papalık Temsilciliği yapan ve daha sonra papa seçilen Türk dostu 23. Jean’ı 1959 yılında Vatikan’da ziyaret etti.

Papa Françesko'nun Türkiye ziyareti, 1054 yılında karşılıklı aforoz ile kesin olarak ayrılan Katolik ve Ortodoks kiliselerinin yeniden birleşmesi çabaları bakımından ön plana çıkarken, İslam dünyası ile ilişkilerin güçlendirmesi bakımından da önem arz ediyor.

DÜNYAYA ÖNEMLİ MESAJLAR
Papa’nın ziyareti bir ilke de sahne olacak. İlk defa bir papa ziyaretinde, devletin zirvesiyle yapılacak olan görüşmenin ardından ikili açıklama gerçekleştirilecek ve bu dünya çapında milyarlarca insana canlı yayınla ulaştırılacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Papa, ikili ve heyetlerarası bir görüşme gerçekleştirecek ve bunun ardından, dini, siyasi, sanat ve diplomasi çevrelerinin önemli temsilcilerinin de hazır bulunacağı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda birer hitap gerçekleştirecekler.

Türk diplomatik kaynaklar, coğrafi öneme sahip olan Türkiye’nin Ortadoğu, Avrupa ve Kafkaslar kavşağında bulunması, Papalığın duyarlılıkları ve öncelikleri ile Türkiye’ninkilerin insani noktalarda kesişmesi, uluslararası ilkeler doğrultusunda ve BM’nin aktif dahiliyle insani ve bölgesel sorunlara, ihtilaflara diyalogla çözüm bulunması bakımından bu iki hitabın öneminin altını çiziyor.

Diplomatik kaynaklar, uluslararası toplumun duyarlılık göstermesi konusunda her iki tarafın da benzer çağrıları yapmasının beklendiğini belirtti.