Güncelleme Tarihi:
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın geçen hafta Harvard Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bölgedeki ABD müttefiklerinin Suriye’deki aşırı unsurlara milyonlarca dolar para ve tonlarca silah akıttığını söyleyip Türkiye’den Suriye’ye giden yabancı savaşçılar konusunda da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine “Siz haklıydınız” dediğini iddia etmesinin ardından Erdoğan’dan dilediği özüre Beyaz Saray bir açıklama getirdi. Pazartesi günü hem Beyaz Saray hem de Amerikan Dışişleri Bakanlığı günlük basın toplantılarında mesele gündemin birinci sırasında tartışılırken, Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, “Başkan Yardımcısı’nın özür olarak ilettiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel konuşmalarındaki görüşlerini yanlış ifade etmesiydi. Telefon açmasının sebebi buydu” dedi. Ve ısrarlı sorulara rağmen, Biden’ın Türkiye ve diğer ülkelerin Suriye’deki aşırı örgütlere yardım ettiğine işaret eden sözlerini yalanlamadı.
TÜRKİYE TEHDİDİ ANLADI
Earnest, Erdoğan’ın o konuşma sırasında Biden’a “Siz haklıydınız” deyip demediği konusunda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel görüşmelerinde Başkan Yardımcısı Biden’a dediklerini tarif etmek istemiyorum. Ancak ABD’nin Türkiye ve bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkisinin özellikle IŞİD olmak üzere bölgedeki aşırılara silah, personel ve daha geniş anlamda destek akışını kesmek için olduğunu söyleyebilirim. Türkiye ve bölgedeki diğer ülkelerin IŞİD’in bölgeye ve teker teker ülkelere yönelik bir tehdit olduğunu anladıklarına şüphe yok” dedi.
ANKARA DESTEK SUNDU
Earnest, Biden’ın konuşmasında bahsettiği ülkelerin hükümetleri ya da en azından bu ülkelerdeki bazı bireylerin Suriye’ye para, silah ve yabancı savaşçı akışında rolü olup olmadığı sorusuna ise doğrudan bir cevap vermeyi reddederek, “Başkan Obama, iki hafta önce Birleşmiş Milletler’de bir toplantı düzenledi. IŞİD’e yabancı savaşçı akışının önlenmesi için ABD’nin başkanlık ettiği BM Güvenlik Konseyi toplantısı yapılırken diğerlerinin yanında Türkiye de Başkan’ın (yabancı savaşçılarla mücadele kararı) önerisine destek sundu. Suriye’de faaliyet gösteren IŞİD ve diğer aşırı uç gruplara desteği kesmek için Türkiye-Suriye sınırı dahil bu sınırlardan bazılarında sıkılaştırılmış güvenlik belirledik” diye konuştu.
İŞBİRLİĞİ İÇİNDE ÇALIŞIYORUZ
Earnest, Biden’ın IŞİD konusunda bölgedeki müttefikleri suçlayan sözlerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı sorusuna da yine açıkça cevap vermeyi reddetti. Ve Biden’ın özüre konu yorumlarının “doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan özel görüşmesiyle ilişkili” olduğunu belirterek, “Bu konu (yabancı savaşçılar) uluslararası toplumun işbirliğini gerektirecek. Yabancı terörist savaşçıların ortaya koyduğu tehditle mücadele ederken ABD ile birlikte çalışan Türkiye ve bölgedeki diğer ülkelerle işbirliği içinde olduğumuzu söylemekten mutluluk duyuyorum” dedi.
BİRAZ FARKLI SÖYLESEYDİ
Earnest, “Başkan Yardımcısı Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a neden bir özür borçlu olduğu konusunda oldukça samimiydi, çünkü özel konuşmalarını yanlış tarif etmişti” derken, bu olaya rağmen bölgedeki ülkelerin Başkan Obama’nın belirlediği IŞİD’e karşı stratejiye yönelik taahhütlerinden emin olduklarını söyledi. Earnest “Biden bu yorumları söylememeli miydi” sorusuna ise aynen şöyle yanıt verdi: “Yani, gerçek şu ki, bu ülkelerin (Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri) liderlerini ya da en azından üst düzey isimlerini özür dilemek için araması, bunları biraz farklı biçimde söylemiş olmayı tercih ettiğinin bir göstergesi.”
HATASINI İTİRAF EDEBİLİR
Biden’ın daha önceki gaflarını hatırlatan başka bir gazetecinin, “Söyledikleri şeyler yüzünden devamlı çıkıp özür dilemek zorunda kalan Başkan Yardımcısı’na Başkan’ın cevabı nedir?” sorusuna ise Earnest, “Bence Başkan Yardımcısı, bir hata yaptığında bunu itiraf edebilecek karaktere sahip biri” diye cevap verdi. Earnest, “Çok kısa bir zaman içinde çok fazla hata yapmadı mı” sorusuna ise “Başkan Yardımcısı, Başkan’ın ulusal güvenlik ekibinin çekirdek üyesi olmaya devam eden biri. O dünyanın her yerindeki liderlerle görüşme konusunda onlarca yıllık tecrübesi olan biri” diye yanıt verdi.
POZİSYONUMUZ AYNI
Öte yandan, Washington Yönetimi, bu hafta ABD’nin IŞİD’e karşı küresel koalisyon özel temsilcileri emekli Orgeneral John Allen ve Brett McGurk’ün Ankara’ya yapacakları kritik ziyaret öncesi, Türkiye’nin ABD’den beklentileri konusunda da önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koalisyona katılmak için Türkiye’nin ortaya koyduğu üç şartı (Suriye’de güvenli alanlar kurulması, uçuşa yasak bölgeler oluşturulması ve Türkiye’nin Suriye’deki ılımlı muhalefete eğitim ve ekipman sağlaması) değerlendiren ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, “Elbette Cumhurbaşkanı’nın yorumlarını gördük. Uçuşa yasak bölge ya da bir tampon bölge konusunda ya da neyin düşünülüp neyin düşünülmediği konusunda geçen haftadan beri hiçbir değişmedi” diyerek, Washington’ın bu konulara sıcak bakmadığını bir kez daha yineledi. Psaki, Başbakan Davutoğlu’nun dün CNN‘de yayınlanan mülakatında dile getirdiği, ABD’nin Suriye Lideri Esad’ı da hedef alan bir stratejisi olursa Türkiye’nin Suriye’ye asker göndermeye hazır olacağı yönündeki sözleri için ise “Pozisyonumuz değişmedi. Bizim odaklandığımız konu IŞİD. Suriye muhalefetini desteklemeye elbette devam ediyoruz ama bu konuyla ilgili ekleyeceğim başka bir şey yok” dedi.