Güncelleme Tarihi:
Kerry, Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin ile ABD Dışişleri Bakanlığı binasında düzenlediği ortak basın toplantısında, Gazze'de bir ateşkes anlaşmasına varılabilmesi için geçen hafta sonunda yürüttüğü çabalara, İsrail'deki bazı kesimlerin kendisine yönelttiği eleştirilere ilişkin soruyu yanıtladı.
Kendisinin, hatta bütün dünyanın İsrail'in tünellerden gelen saldırılardan zarar gördüğüne inandığını, İsrail'in kendisini savunma hakkı olduğuna ilk günden bu yana destek verdiklerini belirten Kerry, "İsrail'in tünellerden gelen saldırılara, roket saldırılarına karşı harekete geçme hakkı olduğunu söyledik. Tüm görüşmelerimizde, sorunların sivillere en az zarar verecek biçimde çözülmesinden yana olduğumuzu dile getirdik. Politik yaşamım boyunca daha önce de bu tür saldırılara uğradım. Ama bu benle ilgili bir şey değil. Bu İsrail ile ilgili, İsrail'in kendisini savunma hakkı ile ilgili, bu konuda onlara verdiğimiz destekle ilgili" dedi.
Masaya konan ateşkes koşullarının, İsrail'in tünellere müdahale etmesine olanak tanıdığını ve bunu açıkça dile getirmek gerektiğini belirten John Kerry, "Kısa süreli bir ateşkesi, uzun süreli bir ateşkese çevirmek için çabaladık, BM'nin, uluslararası toplumun çağrıları da bu yönde oldu. Netahyahu'nun kendisi de İsrail'e zarar gelmeyecek bir ateşkes istedi ve bunu garantisini verdik. Gerçek şu ki, bizim çabalarımız sayesinde önce 12 saatlik kısa süreli bir ateşkes sağladık, sonra 24 saate çıktı" dedi. İsrail'in Mısır'ın ortaya attığı, ön koşulu olmayan, saldırıların durdurulduğu, görüşmelerin Kahire'de sürdürülmesini öngören ateşkes formülünü kabul ettiğini açıkladı. Durum bütünüyle böyledir, bunun başka türevleri yoktur" diye konuştu.
İsrail tarafından kendisine yöneltilen eleştirileri önemsemediğini belirten Kerry, İsrail'in tüm savunma haklarına sahip çıktıklarını, insanı açıdan bir an önce ateşkes sağlanması için çabaladıklarını, ABD Başkanı Barack Obama'nın da, uluslararası toplumun da bunun için çalıştığını belirterek, "ABD Senatosu'nda 29 yıl görev yaptım, her durumda yüzde yüz İsrail adına oy kullandım. Savaşa katılmış birisi olarak, durdurulamaz noktaya gelmeden önce bu çatışmaları durdurmaya çabalamanın önemini biliyorum. Bu haklı gerekçeleri olan bir çaba, İsrail'in tüm haklarını ve çıkarlarını korumaya yönelik bir çaba. Eğer Netanyahu'nun taahhüdü olmasaydı, elbette ABD Başkanı ve ben bu çabaya girişmezdik. Şimdi ya onun taahhüdünü sorgulamadan doğru kabul edeceğim ya da birisi burada farklı bir oyun oynuyor ve umarım gerçek bu değildir" diye konuştu.