Güncelleme Tarihi:
Paris’te dış müdahale ve silahlı direnişi reddeden Suriyeli muhaliflerin toplantısında Hürriyet’in sorularını yanıtlayan PYD lideri, Kobani Kantonu’na saldıran Irak-Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Türk hükümetin bilgisi dışında sınırları kullanıyor olabileceğini belirtirken geçişleri önlemek için Fırat yakınına tankların yığıldığına dikkat çekti.
- Sizce IŞİD neden Kobani’yi hedef alıyor?
Gerçek hedeflerini bilmiyoruz. Öyle sanıyoruz ki Fırat’ın doğusundan Akçakale’ye kadar ele geçirmek istiyorlar. İkincisi Kürt iradesini kırmak istiyorlar. Afrin uzak, Cezire büyük olduğu için daha küçük olan Kobani’yi bitirebileceklerini düşünüyorlar.
- Bazı Kürt kaynaklardan öğrendiğim bilgilere göre bölgedeki Arap aşiretleri Kürtlere karşı IŞİD’a destek sunuyor. Aşiretler kimden yana?
Şu anda hepsi bizim yanımızda.
- Peki, Arap Kemeri politikası ile gelip Kürtlerin özerkliğinden rahatsız olan Arapların tutumu nedir?
Kobani’de Arap Kemeri ile gelenler yok. Sadece Rakka taraflarında yerleştirilmiş birkaç Arap köyü var, onlar da IŞİD ile birlikte hareket ediyor. IŞİD’la birlikte olanlar yerli Araplar değil.
- Kobani sonuna kadar direnebilecek mi?
Görüyorsunuz işte direniyor.
- IŞİD’ın hala Türkiye sınırını kullandığını düşünüyor musunuz?
Hükümetin bilgisi dışında bazen sınırları kullanıyorlar. Son zamanlarda Fırat kıyısında sınıra yığılan tanklar da sanırım bunları önlemek için.
- Türkiye’nin önlem almaya başladığını mı söylüyorsunuz?
Tahmin ediyorum. IŞİD’a destek meselesinde Türkiye üzerinde büyük baskılar var.
- Şu anda ABD dahil birçok aktör IŞİD’a karşı savaş verilmesi gerektiğinden bahsediyor. Sahada siz bu savaşı verirken herhangi bir destek öneresi söz konusu mu?
Biz bunu yaparken kendimizi savunuyoruz. IŞİD kapımıza dayandı, yardım olsun ya da olmasın kendimizi savunmak durumundayız. Yardım yok ama ilgi var. Elle tutulur bir yardım şimdiye kadar olmadı.
- Irak’ta IŞİD’a karşı Peşmerge ile birlikte savaşabileceğini söylediniz. Önerinize olumlu ya da olumsuz bir tepki var mı?
Pratikte bir şey olmadı. Bu tehlikeye karşı Kürtlerin birleşmesi gerektiğini söylüyoruz. Ulusal bir kongrenin düzenlenip bir karar alınmasını istiyoruz. Farklı silahlı güçlerin en azından koordineli çalışması gerekiyor.
- Bu süreçte hiç Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile iletişiminiz oldu mu?
PYD olarak olmadı.
- Irak Kürdistan Yönetimi’nin bağımsızlık ilanıyla ilgili yaptığınız açıklama sizin buna ilanına karşı çıktığınız şeklinde yansıtıldı. Tam olarak tutumunuz nedir?
Sözlerim yanlış yorumlanmış olabilir. Güney Kürdistan halkı dört parçadan biri. Oradaki halk ne yönde karar verirse biz saygı duyarız. Halk iradesi bizim için kutsaldır. Referandum olursa saygı gösteririz. Ancak biz kendimiz için şunu söylüyoruz: Biz Suriye’nin bir parçasıyız. Ayrı bir devlet ilan etmek bizim programımızda yok.
- Irak Kürdistan’ının bağımsızlık ilanını zamansız buluyor muzunuz?
Görüşlerimiz ayrı. Bize göre zamanı gelmedi. Ama halk referandumda ne derse ona da saygı gösteririz.
- Sizce neden zamansız?
Böyle bir şey olursa Türkiye, İran, Irak ya da başka yerlerde tepki yaratacak. Çatışmalı olacak. Komşularla yaşayacaksınız, tek başınıza değil. Zamandan kastım komşular nezdinde bunun kabul görmesidir. Onları garantiye alırsanız, kabul görürseniz o zaman ilan edersiniz. Bizim stratejimiz farklı; biz kendimiz için Ortadoğu demokratik konfederasyonundan bahsediyoruz. Bütün Araplar, Kürtler ve Türkler sınırları değiştirmeden bir arada yaşayabilirler.
- Düşündüğünüz bu modelle ilgili Şam yönetimiyle herhangi bir temasınız oldu mu?
Hayır olmadı. Biz Demokratik Değişim İçin Koordinasyon Kurulu’nda yer alıyoruz. Bunlar iç muhalefettir. Oradaki Araplarla konuştuk. Bizim projemizi kabul ediyorlar. Ama Suriye Ulusal Koalisyonu’ndakiler bunu kabullenmez.