Güncelleme Tarihi:
Ofisinde görüştüğümüz Salihi tedirgin. "Biz Türkiye'yi mukaddes bilirdik. Şimdi ise para, petrol ve ticaretten başka bir şey ifade etmiyor" diye Ankara'ya sitem yolluyor. Burada hayatta kalabilmek için tel şanslarının silahlı bir güç kurmak olduğunu da vurguluyor.
NTV’den Can Ertuna ile birlikte sorduk, Salihi özetle şöyle yanıtladı:
EMRİVAKİ OLAMAZ
Bu kaos Türkmenleri nasıl etkiledi?
Biz bugünü görüyorduk, yeniden çizilen bu haritayı öngörüyorduk ama maalesef tedbirlerin alınması için merkezi hükümetten, Kuzey Irak yönetiminden ve komşu ülkelerden yeterince yardım eli uzatılmadı. Kaderimize bırakıldık. Halkımızın bizden beklentisi var ve bu emrivaki siyaseti kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Bu mesajımız özellikle Kuzey Irak’taki kardeşlerimize... Bu bölgede hep beraber yaşadık, hep beraber hâkimiyetimizi sürdürmeliyiz.
- Peşmergenin kontrolü ele alması Kerkük için büyük bir değişiklik değil mi?
Bu, Irak’taki siyasi grupların anlaştığı bir plan gibi görülüyor. Irak Sünni. Şii ve Kürt bölgeleri olarak bölünsün. Bunun da işaretleri 2-3 yıldan beri görülüyordu. Türkmen bölgeleri hedef haline getirildi.
- Arkasındaki esas güç kim?
Bölgede diğer ülkelerdeki gelişmelere bakıyoruz, hepsi birbiriyle bağlantılı. Mesela biz hep Suriye’de istikrardan yana olduk çünkü bunun Irak’ı da etkileyeceğini biliyorduk. Şimdi Irak’a da sıçradı ve en fazla da Türkmenleri tehdit ediyor.
- Ordunun çekilmesiyle Kerkük artık Kürt bölgesinde görülebilir mi?
Kesinlikle Kerkük’ü Kürt bölgesinde görmüyoruz. Oldu bitti yapılırsa, bu bizim aleyhimize olursa, geçici bir durum kalıcı hale getirilirse bu kendileri için de gelecekte ciddi bir rahatsızlık konusu olacaktır.
- Irak ordusu burayı koruyabilir miydi?
Evet. Maalesef Irak ordusu yeterince desteklenmedi. Erbil ve Süleymaniye’den gelen hırsızların Irak ordusunun silahlarını ellerinden alması Irak’ı bu bölgede dönüm noktasına getirdi.
- Hırsızlar içinde peşmerge var mı?
Kontrol onlarda olduğuna göre sorumlu onlar sayılır. Hırsızları durdurmak peşmergenin göreviydi.
TÜRKİYE OLMAZSA...
- Türkiye’den beklediğiniz desteği gördünüz mü? Türkiye, Suriye’de takındığı aktif rolü Irak’ta da takındı mı sizce?
Türkiye’nin Türkmenlere daha yakın olması gerekirdi. Türkiye herkese eşit mesafede durdu, yeterince desteklenmemiz gerekirdi. Türkiye’nin manevi gücü olmazsa Türkmenler burada bir an bile yaşayamaz.
- Peşmergenin içinde Türkmenleri de görüyoruz?
Öyle bir şey yok, o insanlar geçimlerini kazanmak için kiralık asker gibi oradalar.
- IŞİD, Kerkük’e yürürse Türkmenler de Peşmerge ile omuz omuza durur mu?
Bugün peşmerge Kerkük’ün etrafında duruyor. Sivil halkımız da hür türlü tehdide karşı duracak. Bizim halkımız da bugün açıkça söylüyorum silahlanmaya gidiyor. Kendisini müdafaa etmek için buna kimse itiraz edemez. Ama silahlı gruplar Kerkük’ün genel emniyetini tehdit ettiğinde Türkmenler, Kürtler ve Araplar bir olurlar.
- Halkın silahlanıyor olmasından Türkmenler için de bir milis gücü kurmaya yöneldiği sonucunu çıkartabilir miyiz?
Diğer tüm grupların milis güçleri var. Silahımız olmadığı için zorluklar yaşıyoruz. Merkezi hükümetin silahları Şii kardeşlerimize gidiyor. Sünniler de Kürtler de zaten silahlı. Kesinlikle biz de silahlı bir güç kurma kararlığındayız. İnsanlar kendini savunmak mecburiyetinde.
BARZANİ’YLE DİYALOGDAYIZ
- Bu silahların tehdit ortadan kalktığında peşmergeye karşı dönme ihtimali var mı?
Kürt temsilcilere de söyledik: Ani gelişen durumda ordu yok, güç peşmergenin elinde, bu senaryo bittikten sonra tekrar müşterek bir ordu kurulması gerekiyor.
- Peşmerge ile ileride bir çatışma riski var mı?
Sanmıyorum. Peşmerge hata yaparsa bugün elde ettikleri başarıları ve istikrarı göremezler. Türkmenler en önemli faktördür. Ankara’da Türkmen lobisinin ne kadar güçlü olduğunu biliyorlar.
- Barzani yönetimiyle diyalogunuz oldu mu bu krizin ardından?
Sürekli diyalog halindeyiz. Bundan sonra daha fazla görüşmelerimiz olacaktır. Onlara emrivaki siyasetinin olmaması gerektiğini söylüyoruz.
TÜRKMEN’İN MEZHEP KAVGASI YOK
- Şii ve Sünni Türkmenlerin bu gelişmelere karşı tutumu ortak mı?
Hayır bizim aramızda farklılık yok. Türkmenlerin için de mezhep kavgası yok.
- Irak eski haline dönebilir mi?
Irak fiilen bölündü. Bu saatten sonra Irak’ın eski haline dönüşü zor görüyoruz. O yüzden tedirginiz, yağmuru beklerken doluya tutulduk. Emrivaki ile karşı karşıyayız. Bir Türkmen otonom bölgesi bizim için en iyi çözüm olacaktır. Bir Şii, Sünni ve Türkmen bölgesi varsa müşterek bir Kerkük idaresinin yanı sıra Türkmenlerin de kendi bölgelerinde otonomiye sahip olmaları gerekir.
- Bu isyan sürecinde işin içine Duri ve Baasçıların girmesi yeni bir karşı darbe dalgası yaratır mı sizce?
Bölgelerde farklı silahlı gruplar var. İsimleri de farklı ideolojileri de. Ortak tutum içinde görünüyorlar ama bu durum böyle devam etmez. Baas’ın görüşü diğerlerinden farklıdır.
Tek kurşun atmadan
KERKÜK’e girince yolun sağında Amerikan ordusunun geride bıraktığı beton bloklarla çevreli uçsuz bucaksız askeri kampta şimdi Kürdistan bayrağı dalgalanıyor. Irak ordusu ‘out’, Peşmerge ‘in’. Dostum Muhammed, “Normal zamanda Peşmerge Kerkük’ü almaya kalksaydı kan gövdeyi götürürdü ama tek kurşun atmadan kontrolü ele aldılar” dedi. Irak Savunma ve İçişleri bakanlıkları ile Kürt yönetiminin yaptığı anlaşmaya göre ordu görevini ifa edemeyecek duruma düşerse Peşmerge devreye girecek. Bu anlaşma Peşmerge’nin elindeki yasal dayanak. Türkmen, Arap ve Kürtlerden oluşan polis teşkilatı caddelerden tamamen kaybolmamış ama asker namına tek peşmerge var.
KÜRT-ARAP SINIRI: ZAP SUYU
Merkez güçlerin kontrolünden çıkan Riyaz ve Havice’ye doğru ilerlerken Gaz Şimal bölgesindeki kontrol noktasından sonra Zap suyunun yanında kamp kurmuş peşmerge daha ilerisine gitmeye ‘bizden sonrası tufan’ dercesine gitmemizi salık veriyor. Burası Mektep Halid kontrol noktası. Peşmergeler yemek telaşında. Kimi köprünün altında Zap’ın bulanık suyunda serinliyor. Suya paralel kuzeye yönelince Zap’ın doğu yakasına iş makineleri topraktan tümsek yığıyor, Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ateş açarsa siper olsun diye... 2 gün önce açılan ateşle bir peşmerge yaralanmış. Manzaradan çıkan sonuç; Zap suyu sınır olmuş, doğusu Peşmerge’de, batısı Araplarda. Herkes karşı yakadakine IŞİD diyor ama IŞİD onlarca aktörden sadece biri. Suyun ötesindeki Arap köyü Multeka ıssız, ilk günler peşmergeden korkmuşlar. Beri tarafta 2 asker ırmağın kenarında ateşin üzerinde çay demliyor. Komutanları Talip Faruk istihkâm edilen alanı gösterip ekledi: “Kim gelirse gelisin Kerkük’ü koruyacağız. Peşmerge olarak her şeye hazırız.” Biraz ötede peşmerge ile IŞİD arasında bölünen Molla Abdullah’ta bir gün önce çatışma yaşanmış.
Tekrar Mektep Halid’e döndüğümüzde Irak ordusundan kaçan bir asker durduruldu. Sivil ama asker olduğu ve korktuğu her halinden belli. Yakında Multeka adlı köyde saklanmış. Şimdi Kerkük’te güvenli bir yerde kalmak istiyor. Araçtan indirip alıp barakaya götürdüler. Komutana ne yapcaksınız diye sordum, “Birkaç sorudan sonra bırakacağız, günde bu şekilde birkaç asker geliyor” dedi. IŞİD gelince kaçan askerlerin durumu zor; Musul ve Tıkrit tarafları onlar için ölümcül, Bağdat’ın gözünde ise firari askerler asılası hainler! Yakındaki 46’ncı Birlik’in askerleri kaçarken araçları Zap’ın kıyısında terk etmiş.
KÜRDİSTAN’DAN EMİR ALIYORUZ
Barakadan komuta merkezinde yan bölmedeki askerlerin gürültü patırtıları eşliğinde Albay Akid Fatih’e “Kime bağlısınız; nereden geldiniz; Kerkük’e geldiğinizde askerler var mıydı; Irak ordusu niye çözüldü; ordu tekrar dönebilir mi, İzzed el Duri kontrolü sağlayabilir mi; siz o zaman Kerkük’ten çekilir misiniz; Musul’dan Bağdat’a kadar bir türlü silahlı grup var, bunlar birbirine düşebilir mi, Irak Suriye gibi olur mu” diye sordum, yanıtladı: “Kürdistan’ın emriyle hareket ediyoruz. Eskiden Kerkük’teydik. Kürdistan’dan takviye güçler gelebilir. Biz olmasaydık Kerkük de Musul gibi olurdu. Kürt, Arap, Türkmen herkesin güvenliğini sağladık.”
TÜRKMENLERLE KIZ ALIP VERİRİZ
Peşmerge’nin fiilen kontrolü almasına yönelik Türkmenlerin rahatsızlığı ile ilgili soruya da yanındaki bir başka komutan yanıt verdi: “Türkmenler ile aramız iyi, yemin ederim aramızda fark yok. Türkmenler bizi, biz onları severiz, kız alıp veririz. Necad Hüseyin peşmergeye teşekkür etti.”
Şii sitemi
Türkiye başımıza çamur koydu
Şiilerin hali nicedir, onlar gelişmeleri nasıl görüyor diye soralım deyip Bağdat yolu üzerinden Tuzhurmatu’ya yöneldik. Şii güvenlik güçleri yola barikat kurmuş, eller tetikte, durdurdular. Pasaportumu alıp neden geldiğimi sordular. Gazeteci olduğumu, Tuzhurmatu’da insanlarla röportaj yapmak istediğimi söyledim. “Ne soracaksın” diye çıkıştı. Ardından da Türkmence tersledi: “Türkiye başımıza çamur koydu.” Yani “Bütün bu belaları başımıza Türkiye açtı.” Israrımız kâfi gelmedi ve geri çevrildik.