Güncelleme Tarihi:
Malezya Havayolları uçağına ne olduğu arapsaçına döndü. Şimdiye kadar ulaşılan bilgiler, uçağın bilinçli bir şekilde rotasının dışına çıktığı şeklindeydi. Son olarak ortaya atılan iddia ise bu işlemin bir bilgisayar sistemi yardımıyla yapılmış olduğu şeklinde.
Amerikan New York Times gazetesinin kaynak gösterdiği üst düzey Amerikalı yetkililere göre uçağın batı yönündeki dönüşü, büyük olasılıkla kokpitte yer alan ve uçak sistemleri konusunda bilgisi olan birileri tarafından bir bilgisayar sistemiyle gerçekleştirildi. Söz konusu bilgisayar sistemi, uçağın rotasıyla ilgili kayıtları içeriyor ve kokpit içinde kaptan ve yardımcısı arasında diz yüksekliğindeki bir bilgisayarda kayıtlı oluyor. Bu sistem uçağın iki nokta arasındaki rotasını düzenliyor. Söz konusu sistemin, kalkıştan önce mi sonra mı değiştirildiği ise bilinmiyor.
PİLOT ÜZERİNDEKİ ŞÜPHELER ARTIYOR
Amerikalı yetkililerin bu görüşü, uçağın pilotu ve yardımcı pilot üzerindeki şüpheleri de artırıyor. Kaptan pilotun çocukluk arkadaşları ise “Kendi uçağını sabote etmesi mümkün değil” diye konuştu.
TALİBAN İDDİALARI REDDETTİ
Adı bilinmeyen bir Taliban kaynağının “Keşke böyle bir uçağı kaçırma şansımız olsaydı” şeklindeki sözleri üzerine Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid uçağın kaybolmasıyla ilişkilerinin olmadığını söyledi.
ÇİN KENDİ VATANDAŞLARINI AKLADI
Çin’in Malezya Büyükelçisi Huang Huikang, uçaktaki 154 Çinli yolcudan hiçbirinin uçak kaçırma veya terörizmle bağlantılı olabileceğine dair bir bulguya rastlanmadığını açıkladı.
'HERHANGİ BİR ÇARPMA TESPİT EDİLEMEDİ'
BM'nin nükleer testleri gözetleyen kurumu Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Antlaşması Örgütü (CTBTO) ise sistemlerinin, Malezya uçağının kaybolduğu günden bu yana karada ya da denizde herhangi bir çarpma ya da patlama tespit etmediğini bildirdi. BM Genel Sekreterlik Sözcüsü Stephane Dujarric, merkezi Viyana'da bulunan CTBTO'dan verilen bilgileri, gazetecilerle paylaştı. CTBTO'nun kullandığı bazı teknolojilerin nükleer denemelerin yanı sıra büyük uçakların karada ya da denizde çarpma ya da patlamalarını tespit etme imkanına da sahip olduğunu ifade eden Dujarric, uçağın kaybolduğu günden bu yana kurumun herhangi bir çarpma tespit etmediğini vurguladı.
Bunun uçağın kesinlikle düşmediği anlamına gelmeyeceğini de belirten Dujarric, CTBTO sistemlerinin uçakların normal inişlerini tespit edemediğini ancak çarpmalarını belirlediğini kaydederek, bu bilginin uçağın aranmasında kullanılabilecek bir veri olarak kabul edilebileceğini dile getirdi.