Güncelleme Tarihi:
Dün özellikle sabah saatlerinde çıkan çatışmalarda onlarca kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Avrupa Birliği (AB) devreye girdi ve görüşmeler yapmak üzere Kiev'e bir heyet gönderdi.
Üç üye ülkenin dışişleri bakanlarından oluşan heyet, sabaha kadar görüşmeler yaptı ve sonunda bir uzlaşma sağlandı. Yanukoviç ve muhalefet liderleri arasında varılan anlaşmanın, gün içinde imzalanması bekleniyor. Anlaşmanın; anayasa değişikliğinin Eylül ayında oylanmasını, Aralık'ta da devlet başkanlığı seçimi yapılmasını öngördüğü belirtiliyor.
UKRAYNADA'DA 16'SI POLİS, 75 ÖLÜ
İşte tam böyle gergin bir ortamda, foto muhabiri arkadaşım Levent Kulu ile dün gece vardık, terk edilmiş şehir görünümündeki Kiev'e.
ADI KONMAMIŞ SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI
Terk edilmiş diyorum, çünkü iner inmez dikkatimizi çeken ilk şey sokaklardaki insan ve araba azlığıydı.
Hatta otele uğrayıp, Bağımsızlık Meydanı ya da daha bilinen adıyla Euromeydan'a gitmek için ayrılmak istediğimizde otel çalışanları itiraz etti.
Zira, hükümetin gündüz saatlerinde "mecbur kalmadıkça dışarı çıkmayın" çağrısı vardı. Bir nevi adı konmamış bir sokağa çıkma yasağı...
Bu sessizlik ve terk edilmişlik görüntüsü, otelimize yaklaşık 10 dakika uzaklıktaki meydana vardığımızda ise yerini bambaşka bir görüntüye bıraktı.
Meydanda binlerce insan toplanmış, bir yandan barikatlar kuruluyor, diğer yandan yiyecek ve tıbbi malzeme gibi gelen eşyaların organizasyonu yapılıyordu.
Bu alana adım attığımızda burnumuza kesif bir benzin ve yanık kokusu geldi.
ÇATIŞMALAR MEYDANIN KUZEY VE DOĞUSUNDA
Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı kentin tam merkezinde yer alan çok da büyük olmayan bir alan. Bu meydana sayısız yan yolun dışında kabaca dört ana caddeden ulaşılabiliyor.
Meydanın kuzey ve doğusunda yer alan caddelerden devlet başkanlığı, parlamento ve bakanlıklar gibi kritik yerlere ulaşılabiliyor.
Hal böyle olunca en ciddi çatışmalar da buralarda yaşanıyor. Meydanın güney bölümünden giriş yapıp kuzeye doğru ilerledikçe, sabah saatlerinde kopan kıyametin izleri de giderek artıyor.
Mihmandarımız özellikle meydandaki heykelin çevresinde bize rehberlik yaparken, "Sabah dört kişi şuraya bir ceset taşıdık. Altı ceset buraya konmuştu. Bazı doktorlar 'çekin dünya görsün' diye bağırıyor, diğerleri ise çekim yapanlara engel olmaya çalışıyordu" diye anlatıyor.
Eylemciler, hummalı bir çalışma içinde. Bir yanda gönüllüler arabalarla barikatlar için kalas ve otomobil lastiği gibi malzemeler taşıyor. Bunlar elden ele geçirilerek barikatlar güçlendiriliyor.
Diğer yanda kaldırım taşları sökülüp, düzenli bir şekilde yerleştiriliyor. Bunların bir kısmı barikatlara götürülüyor, diğer kısmı da olası bir polis müdahalesine karşı kullanılmak üzere istifleniyor.
SAVUNMA AMAÇLI MOLOTOFKOKTEYLİ
Ancak esas dikkatimizi çeken birden çok noktada yürütülen bir başka çalışma: Molotof kokteylleri.
Eylemciler meydanın farklı alanlarında molotofkokteylleri hazırlıyor ve bunlar barikatlara yakın noktalara konuluyor. Burnumuza gelen kesif benzin kokusu da bundan kaynaklanıyor. Molotof kokteyllerinin yapıldığı alanlardan geçerken, eylemciler sigaraya yaklaşmamızı tembihliyor.
Konuştuklarımız, Molotof kokteyli yaptıklarını gizlemiyor. Aksine bize nasıl yapıldığını gösteriyor. Ancak ısrarla şunu vurguluyor: "Tamamen savunma amaçlı. Polis saldırırsa kullanırız, saldırmazsa kullanmayız."
Meydanın etrafındaki birçok bina eylemciler tarafından işgal edilmiş durumda. Belediye binası, devlet konservatuarı bunlardan bazıları.
Buralarda hem gıda ve sağlık malzemelerinin dağıtımı yapılıyor hem de eylemcilere kalacak sıcak bir yer sunuluyor. Ayrıca hemen hepsinin içinde gönüllü doktorların çalıştığı ilk müdahale klinikleri de bulunuyor.
Meydanda ve ana caddelerde de çadırlar var. Hava özellikle gece eksi derecelere düştüğünden buralarda kalmak pek mümkün olmuyor. Eylemciler, varillerin içinde yaktıkları ateşle ısınmaya çalışıyor.
ÜÇ ANA TALEP VAR
Alanda hem bireysel olarak gelenler var, hem de muhalif partilerin örgütleri. Bir kısmı başta devlet başkanının politikalarını protesto için gelmeye başlamış. Ancak polisin aşırı sert müdahalesine tepki gösterenler gelince esas o zaman kalabalık artmış.
Konuştuğumuz herkese ne istediklerini sorduk. Hemen hepsi "Yanukoviç gitsin, adil seçimler yapılsın, yetkileri devlet başkanında toplayan yasalar değiştirilsin" yanıtını verdi.
Ukrayna'da bir yanda görüşmeler sürerken, meydandaki barikat kurma ve olası bir çatışmaya girme hazırlıkları da devam ediyordu.
Durum şimdilik sakin... Gözler, varılan uzlaşmanın muhalefeti ne kadar tatmin edeceğine çevrilmiş durumda.