Güncelleme Tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ile Brüksel'de ortak basın toplantısı düzenledi. İşte basın toplantısından satır başları...
VAN ROMPUY: YARIN MONTRÖ'DEKİ TOPLANTI...
Artan bir işbirliği içindeyiz. İnsani durum konusunda aynı duyguyu paylaşıyoruz çevre ülkeler konusunda. Yarın Montrö'deki toplantının yeni bir siyasi süreç başlatmasını diliyorum. Gelecekte de verimli bir işbirliği yapacağız.
BARROSO: BAŞBAKAN BİZE GÜVENCE VERDİ
Burada ağırlıklı olarak ikili ilişkileri ve çevre ülkeleri konuştuk. AB ve Türkiye müttefiktir. Bu konuda yararlı ve verimli görüşmeler yapıldı.
Geri kabul anlaşması imzalandı. Vize için imzalar atıldı. İki taraf için de faydalı olacaktır. AB’de bir çok kişinin düşündüğü gibi endişe duyuyoruz. Samimi bir dost olarak Erdoğan'la konuştum ve bu sohbet sonucunda memnun oldum. Başbakan bize güvence verdi. Erklerin ayrımına saygı duyduğunu belirtti. Bunlar Türkiye’nin ekonomik çıkarınadır. Dolayısıyla, burada dile getirdiğimiz konuları Türkiye kaydetmiştir. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı konuları izliyoruz. Size yardım etmeye hazırız. Ticari ilişkileri nasıl derinleştireceğimizi konuştuk. Çok acilen Kıbrıs konusunda kapsamlı bir çözüm sağlanması gerektiğini konuştuk. Türkiye’nin AB üyeliği için bu önemli bir konu.
ERDOĞAN: UZUN SÜRE SONRA YAPTIĞIM BU ZİYARET...
Uzun bir aradan sonra buradayız. Memnuniyetimi ifade etmek isterim. Her zaman samimi bir çaba içerisinde olduk... Eş zamanlı olarak geri kabul anlaşması imzalandı. Bu ilişkilerde canlanma anlamına gelmektedir. Uzun süre sonra Brüksel’e yaptığım bu ziyaret karşılıklı beklentilerimizin dile getirilmesi bakımından yararlı olmuştur.
Az önce gerçekleştirdiğimiz görüşmede ilişkilerimizin daha ileriye taşınması için görüşlerimizi teyit ettik. Altını çizmem gereken bir konu var; Ankara Anlaşması'nın 52’inci maddesinde dediği gibi tam üyelik konusunda ilerleme kaydedilmesini bekliyoruz.
'HELE DÜN DÜŞEN GÖRÜNTÜLER'
Uluslararası güvenlik konularında özellikle son dönemde Suriye’de meydana gelen olaylar, 911 kilometre sınırı olan Türkiye’yi ciddi olarak rahatsız etmektedir. Hele hele dün düşen görüntüler soykırımın ne denli ağır olduğunu bizleri ciddi manada rahatsız etmiştir. Bu nedenle yarınki Cenevre 2 toplantısını çok önemsediğimi belirtmem gerekmektedir. Artık adımların atılması gerektiğini buradan tekrar ediyorum.
Türkiye’de 700 bin sığınmacı var. 2 milyar doları aşkın harcamamız oldu ve bunu da durdurmaya niyetimiz yok. Ancak maalesef uluslararası camiadan gelen destek 130 milyon civarındadır. Ve bizler bu süreç içerisinde yarınki toplantının olumlu netice vermesini dilemekteyiz. Kararlı adımlar atılmasını bekliyoruz.
Kıbrıs konusunda da Türkiye olarak her türlü olumlu adımın atılması için kararlıyız. KKTC’nin Cumhurbaşkanı ile yapıcı tavırda olmaları için telkinde bulunduk. Güney Kıbrıs’ın takınacağı tavrın olumlu istikamette olması durumunda inanıyorum ki Kıbrıs’ta her iki halkın kazanacağını görebiliriz.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI
Eğer yargı bağımsızlığını tarafsızlık ilkesinden saparak kullanmaya kalkarsa orada ciddi manada sıkıntılar doğar. Bu sıkıntıları aşabilmek için de yargının hem bağımsızlığını hem de tarafsızlığı ilkesini ortaya koymak ve bunu da belli esaslara bağlamak yasamanın görevidir.
Basın toplantısında, üç ismin konuşmasının ardından soru-cevap kısmına geçildi.
Soru: Erdoğan'a ve Van Rompuy'a sorum olacak. Türkiye Merkez Bankası bugün faizleri yükseltmeme kararı aldı. Bunun siyasi baskı altında yapıldığı söyleniyor. Buna ne dersiniz? AB’yi etkileyecek bir durum mu? İkinci soru, Van Rompuy’a; tam üyelik tam hedefiniz mi yoksa imtiyazlı ortaklık mı sürdürülecek?
Erdoğan: Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur. Bana ya da bakanlarıma bağlı değil. Merkez Bankası'nın aldığı bu kararı isabetli görüyorum, kendilerini tebrik ediyorum.
Van Rompuy: Üyelik müzakereleri geçtiğimiz yıl bir ivme kazandı. 2010’dan beri ilk kez olmak üzere yeni bir başlık açıldı. Bu iki tarafın da çıkarınadır. 2014 yılında umarım daha fazla ilerleyebileceğiz. Nihai hedef konusunda şunu söylemeliyim; 49'uncu maddeye dayanarak daima hedef üyeliktir.
'BUNLARDAN BIKTIK'
Soru: Suriye ile ilgili olarak yayınlanan 55 bin fotoğraf Cenevre 2'yi gölgeler mi? HSYK düzenlemeleri ile ilgili AB’nin kaygılarını giderebildiniz mi?
Erdoğan: Bu fotoğrafların Cenevre 2 toplantısını beklentilerimiz istikametinde etkilemesi gerekir diye umuyorum. Bu fotoğrafları görüp de sessiz kalmak bizim sorumlular olarak görevimizi yerine getirmediğimiz anlamına gelir. Burada hala adım atılmayacaksa ne zaman adım atılır? Artık atılması gereken adımları bize sormamaları gerekir. Beşar giderse kim gelir sorularından bıktık. Suriye de bugüne kadar çok partili dönem yaşanmamıştır. Şimdi çok partili döneme geçilmesi halkın kimi isterse onu getirmesi gerekir. Herhalde bundan daha kötüsü olamaz. 150 bin insanın öldüğü Suriye’de halk kimi isterse o gelmelidir.
HSYK ile ilgili bize bazı tavsiyeler oldu komisyonda da değişiklikler yapıldı.