Ukraynalı hamile gazeteci, polisin şafak baskınını Hürriyet’e anlattı

“Yüzlerce kişiyi zalimce dövdüler. Bebeğimi kaybedebilirdim, onun demokratik bir ülkede yaşamasını istiyorum” diyen Ukraynalı gazeteci Olena Gnes, Hürriyet’e şunları söyledi:

-Kiev hükümetinin, Rusya’dan gelen baskı ve Ukrayna Devlet Başkanı (Viktor Yanukoviç) ile diğer rejim yanlısı siyasilerin yozlaşmış çıkarları yüzünden AB ile ortaklıktan vazgeçtiği ortada. Ukraynalılar bu durumu kınamak için günlerdir Maidan’da toplanıyor. Muhalefet liderlerinin çağrısı olmadığı halde geliyorlar. Hatta çağrı yaptıkları günlerde meydan o kadar kalabalık olmuyor. Ben de beş aylık hamile olduğum halde kendimi meydanda güvende ve mutlu hissettiğimden gidiyordum. Polisten ve özel kuvvetlerden

korkmuyordum.
-Maidan’da Avrupa değerlerini destekleyen birçok genç ve zeki insan vardı. Şarkı söylüyor, gülüyor, ‘Ukrayna Avrupa’dır’ diyorlardı. Çoğu öğrenciydi. Fakat bu (dün) sabaha karşı zalimce, ağır bir dayak yediler. Kimse beklemiyordu. Ben olaydan birkaç saat önce eve dönmüştüm. 4’te orada olsam belki de bebeğimi kaybedecektim.

UKRAYNA'DAKİ GÖSTERİLERDEN KORKUNÇ KARELER

BERKUT: AVRUPA’NIN TADINA BAKIN

-Arkadaşlarımdan öğrendiğime göre ‘Berkut’ denen polise bağlı özel kuvvetler, insanları döverlerken “Avrupa mı istiyorsunuz? Alın tadına bakın” deyip copluyorlarmış. Bunu düşününce o kadar korktum ki şimdi (dün TSİ 17.20) eşimle bebeğin durumunu kontrol için hastaneye gideceğiz. Ama şimdi halk daha da kararlı. Yeniden meydana akın başladı. Eşim beni resmen ev hapsine aldı, o yüzden ben gidemiyorum.
-Fakat bebeğimi özgür ve demokratik bir ülkede, herkesin korkmadan düşüncelerini söyleyebildiği bir yerde dünyaya getirmek istiyorum. Bu halk bunu başarabileceğini gösterdi. Demokrasiyi mi diktatörlüğü mü, Batı’yı mı Doğu’yu mu seçeceğimiz sorusu, AB ile imzalanacak bir ticaret anlaşmasından çok daha önemli.

Tenhalaşmasını bekleyip vurdular

AVRUPA Birliği (AB) ile 6 eski Sovyet ülkesi arasında düzenlenen “Doğu Ortaklığı” zirvesinde, Rusya yanlısı Ukrayna yönetiminin AB ile ortaklık anlaşmasını imzalamaktan son anda vazgeçmesi üzerine, muhalifler 2004’teki Turuncu Devrim’in başladığı başkent Kiev’deki Bağımsızlık Meydanı’na akın etmeye başlamıştı. Önceki akşama doğru meydandakilerin sayısı 100 bini aştı. Meydanı kuşatma altına alan yaklaşık 3 bin çevik kuvvet, müdahale için göstericilerin çoğunun meydanı terk etmesini bekledi. Sabaha karşı 04.00 sularında operasyon başladı.

TEK SUÇLARI ORADA OLMAK

Polis, meydandan ayrılmayan ve ısınmak için ateş yakıp şarkı söyleyen 1000’i aşkın göstericiyi önce ses bombası dağıtmaya çalıştı. Göstericiler direnince polis gaz bombası ve cop kullandı. 300 kişi yaralandı, 40 gösterici de gözaltına alındı. Genel grev ilan eden ana muhalefet, “Ukrayna tarihinde böyle bir polis şiddeti yok” diyerek hükümetin istifasını istedi. AB ve ABD de Yanukoviç yönetimini kınadı. Nerdun HACIOĞLU

Katedrale sığındılar peder sahip çıktı

Yaklaşık 100 gösterici, polisin şafak baskını üzerine meydana yakın St. Michael Katedrali’ne sığındı. Katedrali yöneten Peder Epifaniy, “Polis katedralden çıkanları hemen tutukluyor. Bu kepazeliğe bir an önce son verilmeli” diyerek Din İşleri Kurumu’na şikâyette bulundu.

Bahanesi hijyen

İçişleri Bakanlığı, sert müdahaleye gerekçe olarak kalabalığın belediye görevlilerine çöpleri temizleme izni vermemesini gösterdi. Sabaha karşı meydan zorla boşaltıldıktan sonra belediye görevlileri meydanı temizledi, katedral duvarlarındaki siyasi afişleri kaldırdı.