Güncelleme Tarihi:
CANLI YAYINDA SİLAH VE PATLAMA SESLERİ (WEB TV)
İSYANCILARIN SAVAŞ UÇAĞINI DÜŞÜRDÜLER (WEB TV)
KADDAFİ'NİN KARARGAHINDAKİ BİR BİNA FÜZEYLE VURULDU/FOTO GALERİ
“NATO, Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya girmelidir. Yeraltı kaynakları, zenginlikleri birilerine dağıtılmamalıdır. Operasyon mümkün olduğunca hızlı bitmeli, işgale dönüşmemeli. Libyalıların kendi geleceklerini belirlemesine fırsat tanınmalı.” Erdoğan, dün Mekke Ümmül Kura Üniversitesi’nin kendisine fahri doktora verdiği törende özetle şunları söyledi:
Fesat odaklarının tuzağı
Birileri fitne peşinde, aramıza nifak tohumları ekmek için çaba harcıyor olabilir. Eğer kardeş kardeşi katlediyorsa, kardeş kardeşe kastediyorsa, biliniz ki fesat odaklarının tuzağına düşülmüş, oyuna gelinmiştir. Çözümü fesat odaklarında aramanın da herhangi bir anlamı yoktur. Biz Irak’tan, Afganistan’dan, Bosna Hersek’ten edindiğimiz tecrübe ile Libya’daki mesele dışardan değil, içerden çözüme ulaşsın istedik. Mısır, Tunus nasıl başarılı bir değişimi gerçekleştirdiyse, Libya da aynı şekilde kansız, olaysız şekilde değişsin istedik. En başından itibaren Türkiye olarak Mısır ve Tunus’a yaptığımız uyarı ve tavsiyeleri Libya’ya da yaptık.
Kaddafi sözünü tutmadı
Yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. Libya Lideri Kaddafi’ye ben en son 1 Mart’ta, göreviyle alakalı ‘Madem ki resmi lider değil, böyle bir sıfatı taşımadığınızı söylüyorsunuz o zaman halkın üzerinde ittifak edeceği isme Libya’yı terk etmekte çok büyük faydalar var’ dedim. Üç kez kendisiyle, bir kez oğluyla, iki kez mevcut başbakanla görüştüm. Düşüncelerimizi, uyarılarımızı kendilerine ilettik. Bu arada muhalif kesimle de görüşmelerimiz devam etti. Ne yazık ki uyarılarımız dinlenmedi, bize verilen sözler tutulmadı ve önce görüldüğü gibi kardeş katliamı, ardından da operasyon geldi.
Şu anda en büyük arzumuz, bu operasyonun mümkün olan en kısa sürede sonuçlanması, şu mevcut can kaybının en kısa sürede neticelenmesidir. Libya halkının kendi geleceğini belirlemesi yönündedir. Libyalı kardeşlerimiz, güçlü, istikrarlı, huzurlu bir geleceği inşa etmek için her türlü imkana sahipler. Geçmişin ihtişamıyla yetinemeyiz. Mazi ile övünerek, tarihimizle gururlanarak, atalarımıza övgüler dizerek bugünü geçiştiremeyiz. Bugün yapmamız gereken şudur sevgili kardeşlerim: Bir tarihe bakacak, bir de bugüne bakacak ve kendimize ‘Neden’ sorusunu kuvvetli şekilde soracağız. Şunu görmek durumundayız: Hazreti Peygamber, Kabe içindeki Hübel’i (putlardan biri) kırmadan önce, zihinlerdeki Hübel’i parçalamıştı. Zihinlerde, gönüllerde, kalplerde putlar kırılınca, arkasından Mekke fethedilmiş ve Kabe putlardan temizlenmişti.Bugün, ‘Neden’ sorusunu sorup, eğer varsa, zihinleri putlardan temizlemek gerekiyor.
Cevabı kendi nefsimizde
Çok acıdır ki geçmişi bu kadar ihtişamlı olan İslam coğrafyası, bugün yoksullukla, sefaletle, açlıkla, terör ve çatışmalarla adeta bir virane görüntüsü vermektedir. Biz, bu tabloyu asla ve asla haketmiyoruz. Afganistan, Filistin, Sudan, Pakistan, Bangladeş’in durumu ortada. Bütün bunların üzerine, şimdi artık bir de Libya
meselemiz var. Bahreyn, Yemen’de aynı sıkıntı. Hiç kimseyi suçlamayalım değerli kardeşlerim. Neden sorusunu, başkalarına sormadan önce, dönüp kendimize soralım. ‘Neden bu haldeyiz’ sorusunun cevabını, başka yerlerde değil, kendimizde, kendi nefsimizde arayalım.
BM GÜVENLİK KONSEYİ, LİBYA'NIN ACİL TOPLANTI TALEBİNİ KABUL ETMEDİ