Clinton özür diledi

Güncelleme Tarihi:

Clinton özür diledi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2010 00:00

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün görüştüğü ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Wikileaks belgeleri nedeniyle Türkiye’den özür dilediğini söyledi. Clinton, belgelerin sadece ABD’nin dış politika menfaatlerine değil uluslararası topluma bir saldırı olduğunu ve kınadıklarını söyledi.

FOREIGN Policy Dergisi’nin “100 Global Düşünür” ödül törenine katılmak üzere Washington’a gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Wikileaks fırtınası sürerken dün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüştü. 1.5 saat süren görüşmenin ardından, basın toplantısı düzenleyen Clinton, belgelerin sadece ABD’nin dış politika menfaatlerine değil uluslararası topluma bir saldırı olduğunu ve kınadıklarını söyledi. Bu toplantıdan 1 saat sonra da Davutoğlu, Türk gazetecilerin karşısına çıktı. Davutoğlu, bu görüşmenin önceden planlandığını ancak Wikileaks belgeleri nedeniyle özel bir önem taşıdığını belirttikten sonra şunları söyledi:

İlişkimiz saygıya dayalı

“Bu belgelerin gerçekliğini tartışacak durumda değiliz biz. Görüşmemizin esas odak noktasını bunların oluşturması normaldir. Kendisi bu konuda duyduğu üzüntüyü ifade etti. Ve Türkiye’den, hükümetimizden, ismen geçtiği için Sayın Başbakanımızdan özür beyan ettiler. Bize özel olarak söylediği ve basınla da paylaşacağını vurguladığı husus, diplomatların analizlerinin, yönetimlerin siyasi yaklaşımlarını her zaman belirlemediği. Gerek kendisinin gerek Sayın Obama’nın siyasi düzeyde bizimle ilişkilerde karşılıklı saygı esasına dayandığını ve bu tür raporların siyasi liderlerin tutumlarını yansıtmayacağını belirttiler. Bunu Türk kamuoyu tarafında da böyle algılanması için gereğini yapacaklarını ifade ettiler.

Türkiye gocunmaz

Bizim için durum son derece sarihtir. Türkiye devlet geleneğine sahip, Osmanlı’dan beri gelen güçlü bir arşive sahip, köklü bir diplomasiye sahip bir ülkedir. Dış politikamız hem siyaset hem de ahlaki tutarlıklık anlamında çok net prensiplere dayalıdır. Şunu açık söyleyeyim; Bütün diğer ülkelerin de arşivleri açılsa, bundan da gocunmaz Türkiye. Çünkü dış politikamızda ikili bir dil yoktur.
Tabii ki, bu belgelerin dışarı sızması büyük bir şanssızlık olmuştur. Amerikalı yetkililer kendi içlerinde gerekli değerlendirmeyi yapacaktır. Ama bunların ortaya çıkması, Türk dış politikasının temel ilkelerinde herhangi bir değişikliğe neden olmayacağı gibi, Türk-Amerikan ilişkilerine bakışımızda da herhangi bir değişikliğe sebebiyet vermez. Başka ülkelerle yürüttüğümüz dış politika stratejisini de etkilemez. Türkiye başka ülkelerin diplomatlarının yaptığı analizler, yorumlar üzerinden dış politika yürütmez.

Pozisyon değişmez

Diplomasinin 11 Eylül’ü gibi ifadeler var. Doğrudur. Sonuçlarını hep beraber göreceğiz. Ancak bizim açımızdan bakıldığında Türk dış politikası 27 Kasım 2010’da ne ise 30 Kasım 2010’da o olacaktır. Bu belgelerin ilkesel pozisyonumuza herhangi bir etkisi olmaz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!