Viyana'da elçi krizi
Güncelleme Tarihi:
Zeynel LÜLE
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2010 00:00
Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Kadri Ecvet Tezcan’ın bir Avusturya gazetesine verdiği demeç, diplomatik krize neden oldu. Avusturya’nın Türkleri gettolaşmaya zorladığını savunan Tezcan, dün Viyana’da Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Büyükelçi, “Sorunu tartışmaya açmak istedim” dedi. Avusturya, Ankara’dan açıklama istedi.
TÜRKİYE’nin Avusturya Büyükelçisi Kadri Ecvet Tezcan’ın “Die Presse” Gazetesi’ne verdiği demeç diplomatik kriz yarattı. Önceki akşam bir televizyon kanalında ana başlıkları yer alan ve dün gazetede yayımlanan demecinde Avusturya Hükümeti’nin göçmenlere yönelik politikalarını eleştiren ve Türklerin gettolaşmaya zorlandığını söyleyen Tezcan, Viyana’da Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Avusturya Başbakanı Werner Faymann, “Bu olayın sonuçları olacak” dedi ve ekledi:
“Büyükelçi Tezcan’ın açıklamaları profesyonellikten uzak ve kabul edilemez. Açıklamalarıyla misafir olduğu ülke insanlarını, ülkedeki uluslararası kuruluşları ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’i rencide etmenin yanı sıra iki ülke arasındaki iyi ilişkileri de zedelemiştir.”
Ankara’nın onayı yok mu
Avusturya Dışişleri Bakanlığı dün harekete geçti. Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu’nu arayarak demeç ile ilgili bilgi istedi. Dışişleri Bakanlığı sözcüğü Michael Spindelegger de Avusturya’nın Ankara’daki büyükelçisinin Türk Dışişleri Bakanlığı’na giderek, duydukları üzüntüyü bildirdiğini belirtti. Spiendelegger, Davutoğlu’nun “büyükelçinin demecinden haberi olmadığını belirttiğini” ifade ederek, “Büyükelçi Tezcan’ın Ankara’nın onayı olmadan bu açıklamaları yaptığını sandığını” kaydetti.
Aşırı sağ: İlişkiyi keselim
Büyükelçi’nin İçişleri Bakanı Maria Fekter’i, “isim vererek” eleştirmesi ve “Görüşleri, liberal Halk Partisi’nin ilkeleriyle bağdaşmıyor. Yabancıların uyumu konusuna karışmamalı” demesi, hükümet ortağı olan Halk Partisi ÖVP’nin tepkisini çekti. ÖVP lideri ve Başbakan Yardımcısı Josef Pröll, “Bir diplomatın misafir olduğu ülkenin iç politikasına yönelik ölçüsüz açıklamaları kabul edilemez” dedi.
Hatalı uygulamaya dikkat çektim
Aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) Türkiye ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi çağrısı yaptı. Büyükelçi ise yaptığı kısa açıklamada, “Entegrasyon konusundaki haksız ve hatalı uygulamalara dikkat çekmek ve bu konuyu kamuoyunda tartışmaya açmak amacıyla somut örnekler verdiğini” söyledi.
‘Virüs değiliz’ dedi Merkel’i de eleştirdi
Büyükelçi Tezcan röportaja, “Sorularınızı bir diplomat sıfatıyla mı, yoksa bir yıldan beri Viyana’da yaşayan ve buradaki 250 bin Türk’le teması olan biri sıfatıyla mı yanıtlamamı istersiniz” sorusuyla başladı. Tezcan, “İkincisini tercih ederim” diyerek şunları söyledi:
Türkler mutlu. İstedikleri sadece, kendilerine virüs muamelesi yapılmaması.
Entegrasyon meselesiyle, İçişleri Bakanlığı değil, Toplum İşleri veya Aile Bakanlığı ilgilenmeli. Vatandaşlarım bana, “Burada bir güvenlik sorunu mu oluşturuyoruz” diyor. İçişleri Bakanı’yla konuştum. Dinlemek istemedi. O yanlış partide.
Çıplak yüzmek ve başörtüsü
Aynısı Angela Merkel için de geçerli. İki hafta önce Almanya’nın bir Hıristiyan toplum olduğunu söylediğinde öyle şaşırdım ki! Bu nasıl bir mantalite?
İnsanlar burada başörtülü kadın görmek istemiyor. Başörtüsü kanuna aykırı mı yoksa? Burada çıplak yüzme özgürlüğü varsa, başörtüsü takma özgürlüğü de olmalıdır.
Avrupa’nın bir kültür merkezi olduğunu iddia eden bir şehirde, aşırı sağcı bir parti neredeyse yüzde 30 oranında oy alıyor. Ben BM’nin, AGİT’in veya OPEC’in genel sekreteri olsam, burada durmazdım.
Ev kadını olmak da bir iştir
DIE PRESSE: Çok az kadının çalışması da Türkler açısından sorun.
TEZCAN: Yanlış biliyorsunuz, Türk kadınları çalışıyor.
DIE PRESSE: Evet ama evde. Türk kadınlarının istihdam oranı sadece % 39.
TEZCAN: Ev kadınlığı da bir iştir.
DIE PRESSE: Evde oturan göçmenler de entegrasyon sorununun bir parçası.
TEZCAN: Evet ama eğer benimle arkadaş olmak istiyorsanız, bunun için sizin de bir şeyler yapmanız gerek. Bir yıldan beri buradayım, yalnızca bir kez Avusturyalı bir aileden davet aldım.
‘Büyükelçinin kişisel görüşleridir’
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avusturya Dışişleri Bakanı Spindelegger ile iki kez görüştü. Davutoğlu, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Tezcan’la da görüştü. Bakan Davutoğlu, “Büyükelçi’yi çekecek misiniz?” sorusunu, “Avusturya Dışişleri Bakanı ile de görüşeceğiz. Konunun bu çerçevede alınmasını düşünüyoruz” diye yanıtladı. Davutoğlu şu açıklamayı yaptı: “Sayın Büyükelçimiz verdiği röportajda bunların ‘kişisel görüş’ olduğunu başından beyan ediyor” dedi.
“Büyükelçi Tezcan’ın açıklamaları profesyonellikten uzak ve kabul edilemez. Açıklamalarıyla misafir olduğu ülke insanlarını, ülkedeki uluslararası kuruluşları ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’i rencide etmenin yanı sıra iki ülke arasındaki iyi ilişkileri de zedelemiştir.”
Ankara’nın onayı yok mu
Avusturya Dışişleri Bakanlığı dün harekete geçti. Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu’nu arayarak demeç ile ilgili bilgi istedi. Dışişleri Bakanlığı sözcüğü Michael Spindelegger de Avusturya’nın Ankara’daki büyükelçisinin Türk Dışişleri Bakanlığı’na giderek, duydukları üzüntüyü bildirdiğini belirtti. Spiendelegger, Davutoğlu’nun “büyükelçinin demecinden haberi olmadığını belirttiğini” ifade ederek, “Büyükelçi Tezcan’ın Ankara’nın onayı olmadan bu açıklamaları yaptığını sandığını” kaydetti.
Aşırı sağ: İlişkiyi keselim
Büyükelçi’nin İçişleri Bakanı Maria Fekter’i, “isim vererek” eleştirmesi ve “Görüşleri, liberal Halk Partisi’nin ilkeleriyle bağdaşmıyor. Yabancıların uyumu konusuna karışmamalı” demesi, hükümet ortağı olan Halk Partisi ÖVP’nin tepkisini çekti. ÖVP lideri ve Başbakan Yardımcısı Josef Pröll, “Bir diplomatın misafir olduğu ülkenin iç politikasına yönelik ölçüsüz açıklamaları kabul edilemez” dedi.
Hatalı uygulamaya dikkat çektim
Aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) Türkiye ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi çağrısı yaptı. Büyükelçi ise yaptığı kısa açıklamada, “Entegrasyon konusundaki haksız ve hatalı uygulamalara dikkat çekmek ve bu konuyu kamuoyunda tartışmaya açmak amacıyla somut örnekler verdiğini” söyledi.
‘Virüs değiliz’ dedi Merkel’i de eleştirdi
Büyükelçi Tezcan röportaja, “Sorularınızı bir diplomat sıfatıyla mı, yoksa bir yıldan beri Viyana’da yaşayan ve buradaki 250 bin Türk’le teması olan biri sıfatıyla mı yanıtlamamı istersiniz” sorusuyla başladı. Tezcan, “İkincisini tercih ederim” diyerek şunları söyledi:
Türkler mutlu. İstedikleri sadece, kendilerine virüs muamelesi yapılmaması.
Entegrasyon meselesiyle, İçişleri Bakanlığı değil, Toplum İşleri veya Aile Bakanlığı ilgilenmeli. Vatandaşlarım bana, “Burada bir güvenlik sorunu mu oluşturuyoruz” diyor. İçişleri Bakanı’yla konuştum. Dinlemek istemedi. O yanlış partide.
Çıplak yüzmek ve başörtüsü
Aynısı Angela Merkel için de geçerli. İki hafta önce Almanya’nın bir Hıristiyan toplum olduğunu söylediğinde öyle şaşırdım ki! Bu nasıl bir mantalite?
İnsanlar burada başörtülü kadın görmek istemiyor. Başörtüsü kanuna aykırı mı yoksa? Burada çıplak yüzme özgürlüğü varsa, başörtüsü takma özgürlüğü de olmalıdır.
Avrupa’nın bir kültür merkezi olduğunu iddia eden bir şehirde, aşırı sağcı bir parti neredeyse yüzde 30 oranında oy alıyor. Ben BM’nin, AGİT’in veya OPEC’in genel sekreteri olsam, burada durmazdım.
Ev kadını olmak da bir iştir
DIE PRESSE: Çok az kadının çalışması da Türkler açısından sorun.
TEZCAN: Yanlış biliyorsunuz, Türk kadınları çalışıyor.
DIE PRESSE: Evet ama evde. Türk kadınlarının istihdam oranı sadece % 39.
TEZCAN: Ev kadınlığı da bir iştir.
DIE PRESSE: Evde oturan göçmenler de entegrasyon sorununun bir parçası.
TEZCAN: Evet ama eğer benimle arkadaş olmak istiyorsanız, bunun için sizin de bir şeyler yapmanız gerek. Bir yıldan beri buradayım, yalnızca bir kez Avusturyalı bir aileden davet aldım.
‘Büyükelçinin kişisel görüşleridir’
DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avusturya Dışişleri Bakanı Spindelegger ile iki kez görüştü. Davutoğlu, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Tezcan’la da görüştü. Bakan Davutoğlu, “Büyükelçi’yi çekecek misiniz?” sorusunu, “Avusturya Dışişleri Bakanı ile de görüşeceğiz. Konunun bu çerçevede alınmasını düşünüyoruz” diye yanıtladı. Davutoğlu şu açıklamayı yaptı: “Sayın Büyükelçimiz verdiği röportajda bunların ‘kişisel görüş’ olduğunu başından beyan ediyor” dedi.