Güncelleme Tarihi:
MAVİ Marmara gemisine yapılan baskında ölenler arasında, Türk vatandaşlığının yanı sıra aynı zamanda ABD vatandaşı olan, New York’ta doğup 2 yaşında Türkiye’ye gelen Furkan Doğan’ın (19) da bulunması, ABD’de büyük tartışmaya neden oldu. ABD’li gazeteciler, Furkan’ın çifte vatandaş olduğu ortaya çıkar çıkmaz hükümet yetkililerine ne tür girişimlerde bulunulduğunu, gemideki Amerikalılara hükümetin neden sahip çıkmadığını sorguladı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Crowley, önceki günkü basın toplantısında konuyla ilgili gelen soru yağmurunu şöyle yanıtladı:
Başsağlığı diledik
“Gemilerde ABD vatandaşları olduğunu biliyorduk. İsrail’deki konsolosluk görevlilerimiz, hastaneleri ziyaret eden yetkililerle temas kurmuştu. Konsolosluk görevlileri morga da gitti. Ancak o sırada çifte vatandaşlıktan haberimiz yoktu. Öğrenir öğrenmez aile ile temas kurduk. Bu sabah (perşembe), konsolosluk görevlimiz Furkan’ın babasıyla buluşup başsağlığı dileklerimizi iletti. Büyükelçimiz Jim Jeffrey de yakında aileye ulaşacak. FBI şimdilik işin içinde değil. Ama yabancı ülkede bir Amerikalı öldüğünde şartları değerlendirme ve bir suç işlendiğine inanıyorsak, o ülkeyle birlikte çalışıp kendi soruşturmamızı yürütme seçeneğimiz var. Amerikan vatandaşlarının dünyanın her yerinde sağlığını gözetiriz. Hükümet olarak bu bizim temel sorumluluğumuz.”
1 Amerikalı öldürüldü
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Furkan’ın yanı sıra iki Amerikalının daha yaralandığını belirterek, İsrail’den bu konuda bilgi istediklerini söyledi. Clinton, “Ankara Büyükelçimiz Jeffrey, Furkan’ın ailesiyle temas kurdu. Sadece içten taziyelerimizi sunmakla kalmadık, bu aşamada ailesinin ihtiyaç duyabileceği her tür konsolosluk yardımının sağlanabileceği önerisinde bulunduk” dedi. Amerikan basını da okuyucularına “İsrail baskınında bir Amerikalı da öldü” diye olayı haber verdi.
Pişman değiliz
Kayserili lise son sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Furkan Doğan’ın cenaze törenine yaklaşık 20 bin kişi katıldı. Furkan Doğan’ın babası öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Doğan, oğlunun sınıf arkadaşlarına Gazze’ye gitmeden önce, “Galiba dönüşümüz olmayacak” dediğini söyledi, “Onu gönderdiğimiz için pişman değiliz. O şahaadet mertebesine ulaştı” dedi.