ABD'li elçi destek mi köstek mi

Başbakan’a eşlik eden üç bakan, onlarca bürokrat, elçilik görevlileri, Dışişleri’nden gelen diplomatlar, hem Erdoğan’ın hem de Bakanların koruma polisleri, özel kalem müdürleri, yardımcıları…                          �

Tabi bir de, Başbakan’ın ziyaretini izlemek için gelen yaklaşık yüz Türk gazeteci.               �

Lobi ve restoranlar dışında, koridorlarda, merdivenlerde, otelin her iki kapısı önünde hem sigara içip, hem de sohbeti koyultan Türk heyet üyeleri görmek mümkün.                 �

Kısacası, Beyaz Saray’a sadece iki blok uzaklıktaki otelde, her köşede konuşulan dil Türkçe.             �
Otelde, kendinizi Türkiye’de hissetmenizi engelleyen tek şey ise, yaklaşan Christmas nedeniyle kimi zaman korolar tarafından canlı olarak söylenen, kimi zaman ise otelin müzik sisteminden tüm binaya verilen Noel şarkıları…

İKİ KONU: KÜRT AÇILIMI-AFGANİSTAN’A ASKER

Türk heyetinin tüm sohbetleri iki konu üzerine odaklanmış durumda; ABD’nin Türkiye’den Afganistan için asker talebi ile, AK Parti’nin başlattığı Kürt açılımı.

İlginçtir:

Özellikle Afganistan’a asker talebinden bahsedilirken, Türk heyetinde kimsenin aklına ne Başkan Obama, ne de Dışişleri Bakanı Clinton geliyor. Hemen herkes, ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’e atıf yapıyor.

Bunun nedeni ise, Jeffrey’in Başbakan’ın Washington ziyareti öncesinde bir grup gazeteciyle sohbet toplantısında, “ABD, Türkiye’den afganistan’da operasyonel asker istiyor” mesajı vermesi.

Türk heyet üyeleri, özellikle de diplomatlar, Jeffrey’in bu çıkışını çok yadırgamış durumdalar.

Bir heyet üyesi “Ne düşündüğümüzü Amerikalılara, özellikle de Jeffrey’e onlarca kez anlattık. Neden, kamuoyuna böyle bir çıkış yaptı ki?” derken, bir diğeri,”olacak şey değil. ABD’de ne Başkan, ne bakanlar, ne de diğer üst düzey yetkililerin hiç biri, ‘Türkiye’den asker istiyoruz’ cümlesini bu kadar açık söylemedi. Bir tek Jeffrey” diyerek tepkisini dile getiriyor.

Sohbette genel görüş, Jeffrey’in çıkışının “hem diplomatik teamüllere uymadığını, hem de çok zamansız olduğu” yönünde.

Ancak tam bu aşamada, en ilginç yorum, yarı şaka, yarı ciddi bir başka bürokrattan geliyor;
“Baksanıza, Kürt açılımı konusunda Türkiye kaynıyor. Sokaklar gösterici doldu. Sakın  Jeffrey, hiç zamansız bu açıklamayı yaparak, gündemi değiştirmek istemiş olmasın? Baksanıza, herkes açılımı bırakıp, Afganistan konuşur oldu. Hükümet rahatladı…”

Herkes bu sözlere güldü.
Ancak yüzlerdeki gülümseme, kafalarda hala “acaba neden” sorularını silmedi…