Güncelleme Tarihi:
Büyük seslerdendir Hüsnü Arkan; ne söylerse söylesin dinletenlerdendir. Yıllar yılıdır yol/yordam gösterdi dinleyicilerine; hem kırık kalplerine ilaç oldu hem de dik ama dimdik durmalarını sağladı hayatın çok sık ayak burkan yollarında.
‘Kırık Hava’ yeni solo albümü. Yıllar önce başlamış, muhtelif biçimlerde ve muhtelif gruplarda sürmüş müzikal kariyerine, bir süredir tek başına devam ediyor. Dinleyici ve hayranları için pek fazla bir şey değişmedi. “O yeter ki söylesin, durmasın” der ve isterlerdi, o da durmuyor ve söylüyor.
Ezginin Günlüğü’nden ayrıldıktan sonra ‘Solo’ adlı albümünü çıkardı. Ardından da ‘Yalnız Değiliz’i. Şimdi de ‘Kırık Hava’ ile devam ediyor yoluna.
Baştan sona bir bütünlük ve tutarlılık barındırır Arkan’ın yer aldığı (hemen hemen) her albüm. Bu özellikler hem müzikal olarak mevcuttur hem de resmettiği (ya da boyadığı) dünyanın kendisiyle ilgilidir.
Son albüm de böyle. Solo seyahatinde, belki içinden Ezginin Günlüğü de geçen ama tamamiyle farklı bir müzikal yapı inşa etti Arkan. Bu toprakların ses ve ezgilerinin de (ama abartmadan ve aklından/kalbinden geçenleri bozmayacak bir miktarda) dahil edildiği bu yapı, tamamiyle yeni. Ve tam ondan beklenebileceği gibi, hiçbir sentetik ses barındırmıyor. Hiçbir sahte söz ya da duygu da...
Albümün tamamı, ama boydan boya ve hiçbir şarkısı atlanmadan yıllar yılı dinlenebilir. Adrianlı (‘Gönül Yarası’) ve Tezerli (‘Öyle Bir Rüya’) şarkılar ise ömür boyu; en azından, ömrün kaldığı kadarında. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun şiirinden bestelenmiş ‘Bölüşmek Şart’ı ise dinlemek yetmeyecek; her ama her şeyi kendilerine, yalnızca kendilerine isteyenlerin yüzlerine baka baka bir ağızdan da haykırılmalı.