Güncelleme Tarihi:
“Emlak milyarderi” olarak da anılan Trump’un zaferi kuşkusuz tüm dünya tarafından yakından izleniyor. Sonuçlar Türkiye tarafından da yakından
ŞİRKETİ İTİRAZ ETTİ
Edilen bilgiye göre başvuruya bir itiraz geldi. İtirazın, Trump’ın ABD’deki şirketinden geldiği öğrenildi. TPE’nin gelen itiraz sonrası nasıl bir karar vereceği
TÜRKİYE'DEKİ AVUKATI AÇIKLAMA YAPTI
Konu ile ilgili ilk açıklama ise Donald Trump'ın Türkiye'deki avukatlarından Ufuk Sezekkaplan'dan geldi. "Donald Trump marka haklarını geçmişte kendi adına tescil ettirmişti ancak ABD başkan adaylığı sürecinde dünya üzerindeki tüm markalarını, adına kurulan DTTM Operations LLC şirketine devretti Türkiye’de de bu devir işlemini bu yılın Haziran ayında gerçekleştirdik" diyen Sezekkaplan şunları kaydetti: "Yerel bir kişinin bu gibi spekülatif başvurularını haklı bulmamakla birlikte, kızamıyorum. Kişisel olarak üzüldüğüm nokta, Türk Patent Enstitüsü gibi, kuruluş amacı gerçek hak sahibini korumak olan bir kurumun, üstelik uzmanları ve idari kadrosu ile tanınmış markalar hakkında ciddi eğitimler aldıkları halde, bu nitelikteki spekülatif başvuruları ivedilikle ve ciddi inceleme yapmadan kabul etmeleri.
İKİ AMAÇLA YAPILAN BAŞVURULAR
Maalesef bu konuda çok fazla olumsuz örnekler var. Bugün sokaktaki bir çocuğumuza sorsanız, Trump ismini, Instagram markasını veya Boeing uçak firmasını bilir. Oysa ülkemizde Boeing bir ayakkabı markası olarak veya bir şekerleme markası olarak farklı kişilere tescilli durumda.
Bu tür başvurular iki amaçla yapılıyor: İlki, başvuru sahibi, tanınmış bir markadan veya şöhret olmuş kişinin isminden yararlanmak istiyor. Bunlar bulundukları ortamda bu tanınmış isimden yararlanmak istiyorlar.
Ama ikincisi ve daha kötüsü, ülkemizde henüz yatırım yapmamış ve markasını tescil ettirmemiş uluslararası firmaların markalarını, onlardan habersiz tescil ettirip, onların Türkiye yatırımını engellemek şeklinde tezahür edeni.
Burada yöntem, Türkiye’ye yatırım yapan firmanın karşısına çıkıp marka haklarını kullandırmamakla tehdit etmek ve ondan bedel istemek şeklinde. Biz bunlara “manipülatif marka” başvuruları diyoruz. Ancak bunun ülkemize yararı değil ağır zararları var.
DAVA 4 YIL SÜRÜNCE YATIRIMCI VAZGEÇİYOR
Somut bir örnek vermem gerekirse, bir uluslararası bir kahve zinciri bundan 3 yıl önce ülkemizde yatırım yapmak istedi ve marka başvurusu için bizden
Bu çerçevede bizim beklentimiz bu başvuruların önlenmesinden ziyade (bu gerçekçi olmaz) gerçek marka hak sahiplerinin haklarını gözeten objektif değerlendirmeler yapılması. Bu da Türk Patent Enstitüsü kurumunun sorumluluğu altındadır. Zira basit bir haksız marka başvurusu, milyonlarca dolarlık yatırımın ülkemize girememesine sebeple olmaktadır."