Dink Cinayeti Soruşturmasında jandarma görevlileri hakkında tutuklama isteminin gerekçesi belli oldu

Özden ATİK/İSTANBUL, (DHA) - SAVCILIK, Dink cinayetinin bir gün öncesi ve bir gün sonrasında o dönem üsteğmen olan şüpheli Muharrem Demirkale'nin, firari eski özel yetkili savcı Zekeriya Öz ile 7 kez telefon görüşmesi yapmasını tutuklama talebinde gerekçe olarak gösterdi.

Hrant Dink cinayetinin jandarma görevlilerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ile dönemin jandarma görevlileri Muharrem Demirkale ve Yavuz Karakaya hakkında savcının tutuklama talebinin gerekçeleri ortaya çıktı. Savcılığın sevk yazısında, cinayet döneminde üsteğmen olan şüpheli Muharrem Demirkale'nin, firari eski savcı Zekeriya Öz ile cinayetten bir gün önce ve bir gün sonra toplamda 7 kez telefonla görüştüğü belirtildi.

İSTANBUL'DA DA GÖRÜŞMÜŞLER

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü'nün tutuklama sevk yazısında, şüpheli Muharrem Demirkale'nin kullandığı iki telefon hattıyla 18 Ocak 2007 ve 20 Ocak 2007 tarihlerinde, firari olarak aranan dönemin özel yetkili savcısı Zekeriya Öz ile toplamda 7 kez görüştüğü belirtildi. Yazıda, şüpheli Demirkale'nin Bitlis'in Tatvan ilçesinde görev yaptığı sırada Mutki ilçesi savcısı olan Zekeriya Öz ile tanıştığını, nadiren görüştüğünü ve Bitlis'ten ayrıldıktan sonra da irtibatlarının kesildiği, İstanbul'a tayinin çıkmasından sonra tekrar görüşmeye başladıklarını söylediği yer aldı.

GÖRÜŞME İÇERİĞİNİ HATIRLAMADIĞINI SÖYLEMİŞ

Şüpheli Demirkale'nin Zekeriya Öz ile yaptığı 7 telefon görüşmesinin içeriğini hatırlamadığını söylediği ifade edilen yazıda, "Şüphelinin 18 Ocak 2007'de üsteğmen rütbesinde bulunması, Bitlis'te bile nadiren görüştüğü, Bitlis'ten ayrıldıktan sonra irtibatının tamamen kesildiğini ancak İstanbul'da özel yetkili cumhuriyet savcısı olarak görev yapan Zekeriya Öz ile Dink cinayetinden bir gün önce ve bir gün sonra iki telefonla 7 görüşme yapması, 19 Ocak 2007 tarihinde FETÖ şüphelileri eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan ve Metin Canbay ile de telefon irtibatlarının bulunması, işgal ettiği kamu görevi, üsteğmen rütbesinde bulunması nedeniyle memuriyet statüsü üzerinde çok sayıda sıralı amirlerinin yer almasına rağmen İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü, özel yetkili cumhuriyet savcısı ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli emniyet müdürleriyle görüşebilmesi hayatın olağan akışına aykırı olup şüphelilerin FETÖ/PDY içindeki konumlarını, bağlantılarını ve terör örgütü mensubiyetleri ortaya koymaktadır" denildi.

"DİNK CİNAYETİNİN İŞLENMESİNE KATILDIKLARI ANLAŞILDI"

Şüphelilerin cep telefonlarının sinyal ve baz bilgilerinin, HTS rapor analizleri, cinayet mahalli ve çevresindeki kamera görüntüleri, cinayetin tetikçisi Ogün Samast'ın beyanları ve teşhisi dikkate alındığında, FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi şüpheliler Demirkale ve Karakaya'nın terör örgütünün amaçları doğrultusunda Dink cinayetinin planlamasında, cinayet öncesi, cinayet günü ve sonrasında aktif görev aldığının ve cinayetin işlenmesine katıldıklarının anlaşıldığı belirtildi. Bu gerekçelerle şüphelilerin "Kasten öldürme" ve "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan tutuklanmaları talep edildi.