Güncelleme Tarihi:
İstanbul polisi geçtiğimiz 24 Ağustos’ta terör örgütü DEAŞ’a yönelik üç ilçeyi kapsayan bir operasyon yaptı. İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, DEAŞ
‘EĞİTİMDEN SONRA YURTDIŞINA GİDECEKLERDİ’
Şüpheliler hakkındaki soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttü. 5 şüpheli hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçlaması ile dava açıldı. 23 Kasım tarihli iddianamede, şüphelilerin dönem içerisinde yurtdışına gidecekleri belirtildi. Şüphelilerden Mühyettin S., örgüt üyesi olmadığını, zaman zaman arkadaşları ile toplantı yaptıklarını belirtti. İbrahim K. ise, DEAŞ’ı, 'Müslüman olduklarını söyleyen topluluk' olarak tanıdığını, terör örgütüne katılan Yasin Güldere’nin kendisine birkaç kez mesaj attığını söyledi. K., Ebu Hanzala olarak bilinen Halis Bayancuk isimli DEAŞ şüphelisinin derslerine katıldığını, ‘Fazlı Hoca’ lakaplı Fazlı K.’yı ise tanıdığını belirtti. Tarih öğretmeni olarak görev yaptığını belirten Cenk A. ise, Fazlı K.’yı tanıdığını ancak dini sohbetlere katılmadığını belirtti. Yavuz İ. ise, terör örgütü DEAŞ ile ilgisinin olmadığını tutuklu bulunan Fazlı K.’yı ise tanıdığını belirtti.
SAVCI: ÖRGÜT ÜYELİĞİ SÜRÜYOR
Dava dosyasında, hakkında en ayrıntılı bilgi yer alan isim ise Abdulsamet Ç. oldu. Ümraniye’deki operasyon sırasında yakalanan Ç.’nin cep telefonunda terör örgütü DEAŞ ile ilgili flama, fotoğraf, video ve marşlar bulundu. Ç., DEAŞ marşına yönelik soru için ‘Kulağa hoş geliyor’ yanıtı verdi. Yine Ç.’nin evinde yapılan aramada yasak yayın kapsamında bulunan ‘Cihadı Desteklemenin 44 Yolu’ isimli bir kitap da bulundu. Ç. ile ilgili iddianamede şu değerlendirme yer aldı: “Şüphelinin DEAŞ silahlı terör örgütü ile organik bağını belirli bir süreklilik içerisinde devam ettiği bu anlamda üzeri atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği…”
DEAŞ’IN HASTANESİNDE ÇALIŞTI
Dosyada, Ç.’nin daha önce verdiği ifadeler ayrıntılı bir biçimde yer aldı. Ç. ifadesine göre 2014 yılında terör örgütü DEAŞ’a katıldı. Ç., örgüte katılmasını sağlayan kişinin Ümraniye’de bulunan Azeri uyruklu 'Ammar' kod adlı bir kişi olduğunu söyledi. Ç., Ümraniye’de bir vakfa bağlı olan mescitte DEAŞ propagandası yaptığına tanık olduğu Ammar’ın kendisine verdiği irtibatlar sayesinde Gaziantep’e gittiğini söyledi.
Ç., başka kişilerin de olduğu bir grupla birlikte Suriye’ye bağlı Cerablus kentine geçtiklerini söyledi. Münbiç’de bir ay dini eğitime tabi tutulduğunu söyleyen Ç. daha sonra Musul’a bağlı Telafer’e gittiğini buradan da Musul’daki merkez hastanesinde çalışmaya başladığını söyledi. Ç., Musul’a yapılan bir hava harekatı sırasında bacağından yaralandığını, çalıştığı hastanede 4 ay tedavi gördüğünü söyledi.
TEDAVİSİ İÇİN EL BAB’A GİTTİ
Ç., daha sonra, tedavisi için yine terör örgütü DEAŞ denetiminde bulunan El Bab’a geçtiğini söyledi. Ç., Ümraniye’deki ailesi ile irtibata geçerek Temmuz 2015’te Kilis üzerinden Türkiye’ye dönerek sınırda askere teslim olduğunu belirtti. Etkin pişmanlıktan yararlanan Ç. 1 yıl denetime tabi tutularak mahkemece serbest bırakıldı. İddianameye göre, Kilis Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ceza verilmeyen Ç., ailesinin yaşadığı Ümraniye’ye döndükten sonra terör örgütü ile 'irtibat'ını sürdürdü.
‘SABİT ADRESİ VAR TAHLİYESİNE…’
Silahlı terör örgütü DEAŞ üyeliğinden 2 Eylül günü tutuklanan Abdulsamet Ç. için, davanın görüleceği İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi 2 Aralık’ta adli kontrol şartı ile tahliye kararı verdi. Mahkeme kararının gerekçesini, Ç.’nin sabit ikametgâh sahibi olması ve dosyanın geldiği aşama oluşturdu. Kararda, tutuklama tedbirine nazaran adli kontrol hükümlerinin amaca uygun ve ölçülü olduğu belirtildi. Mahkeme ayrıca, MİT’e yazı yazılarak, DEAŞ bünyesindeki yurtdışı faaliyetlerine ilişkin bilgi talep edildi. Ç.’nin pasaportunun iptali için de emniyete yazı yazıldı.
TAHLİYEYE AVUKATI DA ŞAŞIRDI
Hürriyet’in telefonla ulaştığı Ç.’nin avukatı ise, tahliye kararına kendisinin de şaşırdığını belirterek “Tahliyesinde sağlık durumu ve samimi beyanlarının etkili olduğunu düşünüyorum” dedi.
DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA TUTUKLANDI
Bu arada dava dosyasında yer alan bilgilere göre Abdulsamet Ç.’nin abisi M. Ç., ve akrabası Y. Ç ise, 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra tutuklandıkları anlaşıldı. Ümraniye Dudullu’da polisin yaptığı yol çevirmesinde bir astsubay ile otomobil içinde yakalanan ikili bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
‘AŞKIM’ VE 'BALIM' DİYE KAYDETTİ
Dava dosyasında ilginç de bir ayrıntı da yer aldı. Dosyanın beş sanığını örgütlemekle suçlanan ve ‘Hoca’ olarak anılan Fazlı K.’nın telefonunda yapılan incelemede, silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlanan İbrahim K.’nin iki ayrı telefon numarasını “Aşkım” ve “Balım” diye kaydettiği; ikili arasında yoğun bir telefon trafiğinin olduğu anlaşıldı.