Cumhurbaşkanı'na suikast timi davasına Muğla'da devam ediliyor (2)

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanına suikast timi davasına Muğlada devam ediliyor (2)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2017 13:19

Cumhurbaşkanı'na suikast timi davasına Muğla'da devam ediliyor (2)

Haberin Devamı

ŞEHİT ANNESİNDEN SANIK YAKINLARINA TEPKİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 43'ü tutuklu 47 kişinin Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına, verilen aradan sonra devam edildi. Duruşmada, darbe girişimi gecesi Marmaris'te suikast timince şehit edilen polis memuru Nedip Cengiz Eker'in annesi Güzel Eker, sanıklara ve yakınlarına tepki gösterdi.
Güzel Eker, sanık yakınlarına da, "Böyle evlat mı olur? Peşlerinde koşuyorsunuz. Benim oğlumu vurdu onlar" sözleriyle tepkisini sürdürdü.
"DARBEYİ ÖĞRENİNCE ŞOKE OLDUM"
Duruşmada helikopter ikinci pilotu Üsteğmen Haydar Murat Özden de esasa ilişkin savunmasını yaptı. Darbe teşebbüsü gecesi kendi isteğiyle teslim olduğunu söyleyen Haydar Murat Özden, savunmasında sık sık darbeye teşebbüsle ilgili verilen tanık ve sanık ifadelerinden örnekler verdi. Darbeye teşebbüs günü ya da önceki zamanlarda birliklerinde olağanüstü bir hareketlilik görmediğini de savunan Özden, "Söz konusu uçuş için sanık Murat Dağlı değil, Albay Murat Bal tarafından seçildim. Sanıklardan hiçbirisi beni uçuş için seçmedi, adımı vermedi. Görevlendirilmem tamamiyle yasal yollardan oldu. O gece telefonum 35 saniye açık kaldı. Bunun 31 saniyesiyle eşim ve kardeşimle görüşme yaptım. Helikopter birinci pilotu Albay Zeki Göçmen'in verdiği talimatlar dışında bir harekette bulunmadım. Uçuşun tüm sorumluluğu birinci pilottadır. İkinci pilotu sadece birinci pilotun verdiği emirleri yerine getirir" dedi.
Marmaris'e inmeye çalıştıkları sırada kendilerine ateş açılmasıyla yanlış bir iş yaptıklarını anladığını öne süren Haydar Murat Özden, "Hemen havalanmamız gerektiğini komutanıma söyledim. Helikopteri havalandırdım. Albay Zeki Göçmen, uçuşun kritik zamanlarında yönetimi kendisi aldı. Düz uçuşlarda yönetimi bana verdi ve bana ne yapmam gerektiğini söyledi. Imsık'a indiğimiz zaman da Fethi Yarbay beni odasına götürdü. Ben zaten ne olduğundan şüphelendim. Televizyonu izlediğim sırada Meclis ve polis Özel Hareket binası bombalanıyordu. O an şoke oldum. Ne kadar büyük bir yanlışın içine girdiğimi gördüm" diye konuştu.
"BEN TEHDİT OLARAK GÖRÜLDÜM"
FETÖ'den ömrü boyunca nefret ettiğini ve mağdur edildiğini savunan Haydar Murat Özden, "Ömrüm boyunca nefret ettiğim bu örgüt tarafından kullanılmak beni daha da çok üzdü" dedi. O gece havalanıp kaçmakla çok sayıda şehit verilmesini önlediklerini anlatan Özden, "Biz kaçmasaydık Milas Havalimanı'ndan yakıt ikmali yapılırdı. Böylelikle görev sürdürülebilirdi. Kendi isteğimle teslim oldum. Ama ben suçumun olmadığını bildiğim için böyle davrandım. Üzerimde şahsi tabancam bile yoktu. Darbeden haberi olanlar, yurt dışına biletlerini aldılar. Bir helikopterle Yunanistan'a kaçtılar. Ben tabancamı bile almadım. Darbeden haberim olsa en azından beylik tabancamı alırdım" diye konuştu.
Fethullah Gülen hakkında geçmişte sık sık eleştirilerde bulunduğunu da ileri süren Haydar Murat Özden, "Soruşturma ve kovuşturmada ortaya konan örgüt üyelerinin sahip olduğu hiçbir emare bende bulunmamaktadır. ByLock ve gizli iletişim araçlarını kullanmadığım Muğla Emniyet Müdürlüğü'nün raporunda kanıtlandı. Örgüt lideri hakkında her yerde laf ettim, eleştirilerde bulundum. Örgüt beni tehdit olarak gördü. Beni mağdur etti. Bana kötü sicil verdiler. Ne öğretmen kursuna ne de başka bir kursa seçilmedim. Bu tür kurslara FETÖ'nün kendi adamlarını seçtikleri göz önünde. Örgütün üyesi olsaydım bu kişilerin beni ödüllendirmesi lazımdı" dedi.
ÖMER HALİSDEMİR'İ GÜNDEME GETİRDİ
Ömer Halisdemir'in ismini de savunmasında gündeme getiren Haydar Murat Özden, "Adam öldürmek suç olduğu halde, Ömer Halisdemir komutanının emirlerini yerine getirdi ve sonrasında da maalesef şehit oldu. Ben de verilen emirleri yerine getirdim, hain ilan edildim" dedi.
Bu sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları, itirazda bulunup olayın aynı olmadığını belirtip, Ömer Halisdemir'in ismini kullanmamasını istedi. Mahkeme Başkanı Emirşah Baytoğ da, Ömer Halisdemir'in ailesinin isminin kullanılmaması yönünde talebinin olduğunu söyleyip, sanıkları uyardı.

Taylan YILDIRIM - Cavit AKGÜN / MUĞLA (DHA)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!