Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hep birlikte Türkiye olacağız
Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan Yenikapı’da, “CHP ve MHP genel başkanlarıyla 81 vilayetimizde her görüşten, her meşrepten insanımızla verdiğimiz şu görüntü var ya, şu görüntü... Ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür, kahretmiştir. Onun için hep birlikte Türkiye olacağız” dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, 1920 yılında İstanbul ve İzmir başta olmak üzere ülkenin büyük bölümünün işgal altında olduğu o kara günlerde şunu söylüyordu; ’Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım. O, esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine Ey millet sen esaret ve zillet kabul eder misin? diye sormak lazımdır. Ben, milletimin vereceği cevabı bekliyorum.’ Şimdi burada bir kez daha soruyorum, Gazi’den 96 yıl sonra Yenikapı Meydanı’ndan aynı soruyu sizlere soruyorum; Ey millet sen esaret ve zillet kabul eder misin?" Vatandaşların "Hayır" cevabı üzerine Erdoğan, "Mesele bu." dedi. Kürsüye “Yeni Türkiye’nin lideri, milletimizin gözbebeği, başkomutanımız” sözleriyle çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan özetle şunları söyledi:
ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM
“15 Temmuz gecesi bir kez daha istikbali ve istiklali için kıyam eden, canı pahasına FETÖ terör örgütüne, işgalcilere teslim etmeyen aziz milletim. Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. 15 Temmuz gecesi sokaklara, meydanlar inerek, havalimanlarını doldurarak namluların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına dikilen tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun.
DARBECİLERİ PÜSKÜRTTÜK
Bu millet başka bir millet. Gerçekten Türk milleti 1000 yıl önce Malazgirt’te hangi inanç ve kararlılıkla Anadolu’nun kapısını açmışsa, aynı hissiyatla darbecilerin karşısına dikilmiştir. Süleyman Şah devletimizi hangi vizyonla kurduysa o vizyonda devletimize sahip çıktık.
Ecdadımız 100 yıl önce Çanakkale’de kanının son damlasına kadar mücadele ettiyse aynı iradeyle FETÖ’cü terör örgütünü, darbecileri geri püskürttük. Gazi Mustafa Kemal’in İstiklal Harbi’ni başlatmasını ve zafere ulaştırmasını sağlayan inancın bir benzeri Türkiye’nin tüm şehirlerinde adeta kol geziyordu.
KAHIRLA UYANDILAR
15 Temmuz, dostlarımıza bu ülkenin sadece siyasi, ekonomik, diplomatik saldırılara değil, aynı zamanda askeri saldırılara karşı da yıkılmayacağını, rayından çıkmayacağını göstermiştir. Aynı gece Türkiye’nin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturup bekleyen düşmanlarımız ise bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandılar.
Şimdi burada Genelkurmay Başkanı’yla, Başbakanı’yla, CHP ve MHP genel başkanlarıyla, 81 vilayetimizde her görüşten, her meşrepten insanımızla verdiğimiz şu görüntü var ya, şu görüntü ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür, kahretmiştir. Onun için her zaman ne diyoruz: Bir olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu manzara Türkiye’nin tüm renkleriyle bağımsızlığa ve geleceğine yönelik atılan bu adımlar var ya, işte bunlar çok önemli. Bu manzara Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ispatıdır. Bütün bunlarla beraber yolumuza dayanışma içinde geçeceğiz. Ete kemiğe bürüneceğiz. Mütevazi olacağız.
İDAM GELİRSE, ONARIM
(İdam isteriz sloganları üzerine) Siyasi partilerin başkanları burada. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, siz de idam talebinde bulunduğunuza göre buna karar verecek merci TBMM’dir. Meclisimiz böyle bir kararı verdikten sonra atılacak adım bellidir. Onamaksa ben peşinen ilan ediyorum. Onarım. Kardeşlerim. Vatan Caddesi’nden vücudu ikiye bölünmüş kardeşimi gördüğüm zaman bunu öte tarafa koymak mümkün mü? Külliye’nin önünde F-16’dan atılan bombayla başı ayrılan kardeşimi, başı kongre merkezinin üzerine uçmuştu. Bunu gördükten sonra AB’de idam yokmuş, konseyde yokmuş, burada yokmuş. ABD’de var. Japonya’da var. Çin’de var. Dünyanın büyük çoğunluğunda var.
BAMBAŞKA BİR RUH
Sizler 15 Temmuz’da esaret ve zillet kabul etmeyeceğinizi tanklara gövdenizi dayayarak bilfiil gösterdiniz. Bir gazimiz tankların iki paleti altına kendini atıyor. Birinci tanktan kurtuluyor. İkinci tankın altına da kendisini atıyor. Kolu ciddi manada yaralanıyor. Kendisini aradığımda, ‘Siz beni bırakın Cumhurbaşkanım. Siz nasılsınız diyor’. Bu bambaşka bir ruh.
MİLLETİ HESAP EDEMEDİ
Bu FETÖ birçok sinsilikleri hesap etti de bu milleti hesap edemedi. Bu milletin imanını, bu milletin dirayetini o hiç hesaba katmadı. Ne oldu, hani yetiştirdiğiniz bazı adamlar Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki o hainler, burada TSK’daki büyük çoğunluğunu tenzih ediyorum. Vatanperver olanlar kendilerini ortaya koymasalardı işimiz çok daha zor olacaktı. Hükümet askeri liselerin kapatılmasına yönelik bir açıklama yaptı. Bazı eski askerler bunun yanlış olduğunu söylediler. Ben de onlara buradan sesleniyorum. İşte oradan yetiştirilmiş olan o tek tip FETÖ’cüler bu olayı yaptılar. Biz de diyoruz ki, tüm liselerimizden yetişenler bu okullara girsin. Harp okullarımızda ne eğitim veriliyorsa o okullarda verilsin. Onların isimlerini hâlâ ağzına almakta çekinenler var. Çekinmeyelim. Her yere sızabilen ihanet şebekelerine karşı kendimizi güçlendirmeliyiz. Bu ihanet şebekesinin adı PKK da olsa, FETÖ de olsa, DAEŞ de olsa fark etmez.
DAVALARI İNCELEMELİYİZ
15 Temmuz’u daha güçlü, daha müreffeh Türkiye’nin inşası için milada dönüştürmeliyiz. Tüm sıkıntılı olayları tekrar masaya yatırarak ortaya koymalıyız. TSK’daki önünü açan davaları tekrar incelemeliyiz. Buna benzer pek çok davayı incelemeliyiz. Tüm sınavları, tüm işlemleri incelemeliyiz. Medyayı, iş dünyasını yeniden kendi tabi seyrine oturtmalıyız. Yurtiçinde milletin dini hassasiyetini, iyilik ve yardımlaşma duygularını istismar ederek elde ettikleri tüm imkanları milletin emrine vermeliyiz. Yargıda kim var inceleyeceğiz. Bunları da kapıya koyacağız. Cezaeviyse cezaevine koyacağız. Bedelini ödeyecekler. Bu akşam demokrasi nöbetlerine bir virgül koyuyoruz. Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Çarşamba akşamı inşallah noktayı koyacağız. Bu akşam sadece virgül. Çarşamba akşamı nokta.