Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2017 13:04
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe’de düzenlenen TÜBA Ödül Töreni’nde konuştu. Erdoğan konuşmasında, "Döviz kurunun yüksekliği hep ifade ettiğim gibi kesinlikle ekonominin gerçekleriyle uyumlu değildir. Bunun için de döviz kurunda kısa sürede doğru dengenin bulunacağına ben inanıyorum. Ekonomideki kısa süreli manipülasyonlarla faiz artırımı baskısını meşrulaştırma gayretlerini beyhude bir çaba olarak görüyorum" dedi.
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Biz bilimin insanlığın ortak paydasına hizmet edecek çıktılar üretmesinden yanayız. Geçtiğimiz günlerde Elon Musk bir ziyaret yaptı bizlere, kendisiyle görüşmelerimiz oldu. Kendisinin ne denli heyecan, aşk dolu olduğunu gördüm. Kendisinin hayalleri, gerçekten takdire şayandı. Elektrikli araç projesinin tek başına insanlığa damga vuran petrol odaklı acıların dinmesi anlamına geleceğine inanıyorum.
"BİLİM DE BELİRLİ ÜLKELERİN TASALLUTU ALTINDA"
Gönül ister ki, bilimsel çalışmalar bizim ülkemizden çıksın. Bizim bilim insanlarımızın damgasını taşısın. Maalesef bilim de belirli ülkelerin tasallutu altındadır. Tüm günahı karşı tarafa yıkıp da kendimizi rahatlatma kolaylığına kapılmıyoruz. Böyle bir lüksümüz yok. Bizim de eksiklerimiz, hatalarımız var. Birkaç yüzyıl öncesine kadar dünyanın bilim insanlarının çekim merkezi olan coğrafyamız, bugün acı içinde kıvranıyorsa önce kendimizi sorgulayacağız. Nerede yanlış yaptık? Nerelerde sıkıntılarımız var?
"TÜRKİYE ÖNCÜLÜK ETMEK MECBURİYETİNDEDİR"Bunun için öncelikle bilimin, bilimsel çalışmaların ve insanlığın bu yolda verdiği mesainin anlamını zihinlerimizde doğru yere oturtmalıyız. Stratejimizi belirledikten sonra işimiz daha kolaydır. Aksi takdirde taklitçilikten öte geçemeyiz. Türkiye bilimsel çalışmalarda da bölgesinde öncülük etmek mecburiyetindedir. Bunun bir iklim meselesi olduğunu biliyoruz. Mehmet Akif Ersoy’un meşhur şiirini hatırlatmak isterim. “Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir. Onu en çolpa herifler de emin ol becerir. Sade sen gösteriver 'işte budur kubbe' diye iki ırgatla iner şimdi Süleymaniye. Ama gel kaldıralım dendi mi heyhat o zaman. Bir Süleyman daha lazım yeniden bir de Sinan. Bunların var mı sizin listede hiç benzeri; yok. Ya ne var? Bir kuru dil, siz buyurun karnım yok.”
Ne tek başına Süleyman’ın ne de Sinan’ın gücü yetmez. Sadece eleştirmekle, iftira atmakla bir yere varılmıyor. Ülkeye millete hizmet etmek için çalışmak lazım, kararlılık lazım, vizyon lazım. Hepsinden önemlisi aşk lazım. İşte biz de bu anlayışla geçtiğimiz 15 yılda ülkemizi bilimin her alanında ileriye taşıyacak ve bu çalışmalarla birlikte eserleri ortaya koyacak bir desteği erdik.
"KÖTÜ KOMŞU BİZİ EV SAHİBİ YAPTI"15 yıl önce iktidara geldiğimizde biz savunma sanayinde her ürünü dışarıdan isteyen, Amerika’nın Batı’nın kapılarında kuyruğa giren... Aldığımız cevap şudur “Kongre müsaade etmiyor” Öbür tarafa gidiyorsunuz öyle rakamlar çıkıyor ki karşınıza almak mümkün değil. İsrail, 10 tane insansız hava aracı alacaksınız, tamir, bakım gerekiyor. 50 dereden 50 su getiriyor.
Ama kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. İnsansız hava aracımızı yapıyoruz, silahlı insansız hava aracı da yapıyoruz. Tanklarımıza başlıyoruz, zırhlı taşıyıcımızı yapıyoruz. Kendi kendimize yetmek zorundayız. Bilim insanımızla siyasetçimiz, Akif’in ifade ettiği gibi el ele vermek durumunda.
“SON BÜYÜME ORANINI GÖRDÜNÜZ, BİR NUMARA OLDUK"Bugün yurtdışına gitmiş olanları ülkemize getirmenin çabası içerisindeyiz. Bu konuda tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Ülkemizin geldiği yer itibariyle, kimsenin yurtdışına gittiğinde daha fazla imkana, desteğe kavuşamayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Batı ülkelerinde 2008 küresel krizin yıkıcı etkileri hissediliyor. Son büyüme oranını gördünüz, dünyada bir numara olduk. Bu kriz ülkemizi teğet geçtiği için rekor büyüme oranını yakaladık. 15 temmuz gibi tarihi bir şoku atlattık. Onun için bu üçüncü çeyrek çok çok önemliydi. Yıl sonu itibariyle herhalde bizim yüzde 7,5 oranında yıllık büyüme oranını yakalayacağız.
"MUHTEMELEN YENİ BİR REKORLA TAMAMLAYACAĞIZ"Tabi girişimcilerimizin önünü açmak için kredi garanti fonu aracılığıyla Eylül ayı itibariyle 350 bin firmamıza, 220 milyar lira kredi desteği sağladık. Biz üreten, çalışan, emek veren, ter döken herkesin yanındayız. Yanında olmayı sürdüreceğiz.
Benzer bir başarıyı ihracatta yakaladık, kasım ayı itibariyle 143 milyar doları geçti. Geçmişte 158 milyar doları bulmuştuk, muhtemelen yeni bir rekorla bunu tamamlayacağız. Uluslararası yatırımlardaki nispi azalışı, turizmdeki yükselişle telafi ettik. 800 milyon liralara düştüğü dönemden, tabi Rusya’yı kast ediyorum, hamd olsun 4,5 milyar doları yakaladı.
"DÖVİZ KURUNDA DOĞRU DENGENİN BULUNACAĞINA İNANIYORUM"
Döviz kurunun yüksekliği hep ifade ettiğim gibi kesinlikle ekonominin gerçekleriyle uyumlu değildir. Bunun için de döviz kurunda kısa sürede doğru dengenin bulunacağına ben inanıyorum. Ekonomideki kısa süreli manipülasyonlarla faiz artırımı baskısını meşrulaştırma gayretlerini beyhude bir çaba olarak görüyorum.
“BEN YÜKSEK FAİZE KARŞI OLDUĞUMU BURADA TEKRAR AÇIKLIYORUM”
Ama ben yüksek faize karşı olduğumu burada tekrar açıklıyorum. Açıklamaya da devam edeceğiz. Çünkü yüksek faizin olduğu bir ülkede enflasyonun düşmesi mümkün değildir. Bunu sizler hafıza kartınıza alınız. Şu anda ödenen faizlerle bizler çok daha ciddi yatırımları yapma imkanına sahibiz. Bunu bir defa aşmamız lazım. Ama bunu da hafıza kayıtlarımızdan silmemiz lazım.
“2018 YILI EKONOMİK ALANDA ÇOK DAHA BÜYÜK ATILIMLARA, BAŞARILARA ADIM ATTIĞIMIZ BİR YIL OLACAKTIR”
2018 yılı ekonomik alanda çok daha büyük atılımlara, başarılara adım attığımız bir yıl olacaktır. Biz kendimize güvendiğimizde, inandığımızda, kendi hedeflerimize sahip çıktığımızda aşamayacağımız hiçbir engel, çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur.