Ayten SERİN
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2008 00:00
Grafikerler Meslek Kuruluşu (GMK) bu yıl 30’uncu yılını kutlayan bir tasarım meslek örgütü. 16 Haziran’da Karaköy’deki Osmanlı Bankası Müzesi’nde açacakları sergide, 700’e yakın grafik tasarım sergileyecekler. GMK Başkanı Yeşim Demir(40) grafik tasarımın aslında ilaç kutusundan su şişesi etiketine, dükkan tabelalarından yol işaretlerine kadar her yerde hayatımızın içinde olduğunu söylüyor.
MSÜ’de grafik tasarım bölümü öğretim görevlisi de olan Demir’in çılgın gibi görünen ama son derece önemli bir hayali de var: Tabela Bakanlığı! Yeşim Demir, grafiğin günlük yaşamdaki yerini, grafikerlerin yaratıcılığını sınırlayan unsurları anlattı.
30 YILDA GRAFİKERLERİN PİRİ MENGÜ ERTEL KİTABI
Grafikerler Meslek Kuruluşu (GMK), Türkiye’de grafik tasarım konusunda tek mesleki oda. 1978’de grafik tasarımın gelişmesi, tasarımcıların bir araya gelmesi amacıyla kuruldu. Bugün 300’e yakın aktif üyemiz var. Grafik tasarımın ülkemizde gelişmesi özgürleşmesi kitlelere tanıtılması için çalışan bir dernek. Bir meslek odasının yapması gereken her şeyi yapıyoruz, sadece kurucularımız zamanında bir diploma zorunluluğu koymadığı için oda sıfatını alamıyoruz. Ama bu bizim yapmak istediklerimize engel değil. GMK, üyelerin yasal haklarını savunur, taban fiyat listesi önerir, grafik tasarım içerikli yarışmalarda yönetmelikleri belirler, jürilik ve bilirkişiliklerde görev alır, yayın çıkarır, grafik tasarım konusunda seminer ve konferanslar düzenler, gerek gördüğü fuarlara katılır. Uluslararası Grafik Tarasım Birlikleri Konseyi (ICOGRADA)’nin üyesidir. Bu sene bir başka programımız da grafik tasarım eğitimini ele almak. Erzurum’a kadar bir çok üniversitede görsel iletişim üzerine çalışan hocalarımıza seminerlerle bilgi desteği vereceğiz. Bu amaçla Matbaacılar Birliği ile temastayız. 30’uncu yıl şerefine gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz diğer proje, grafikerlerlerin piri Mengü Ertel’in çalışmalarını sunan, inceleyen bir kitap yayınlamak. Dilek Bektaş ve Sinan Niyazioğlu editörlüğünü yaptı, Bülent Erkmen de tasarlayacak.
700 İŞ SERGİLENECEK YENİ İSİMLER ÇIKACAKGrafik Ürünler Sergisi, 29 Haziran’a kadar açık kalacak. Garajistanbul’un katkılarıyla moda, ambalaj, ticari afiş, kültürel afiş, web tasarımı, kitap, süreli yayınlar gibi 23 kategoride 700’e yakın iş sergilenecek. Her sene yeni isimler çıkması çok heyecan verici. GMK’nin temel isteği gençleri teşvik etmek, o yüzden 44 ödül dağıtıyoruz. Gençler ustalarıyla aynı sergide yer almanın coşkusunu yaşıyorlar. Bunlar arasında Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı’nın yılın Genç Grafik Tasarımcısı Ödülü, Emin Barın Ailesi’nce verilen Emin Barın Logotype özel ödülü ve TÜYAP Fuarcılık tarafından verilen TÜYAP kitap kapağı ödülü de var. Sergiye bakınca endüstriler nerede parlamış nerede sönmüş, tasarımcılar kendini ne kadar dik tutabilmiş bunları görüyorsunuz. Siyasi ya da güncel olaylar da yansıyor sergiye. Örneğin deprem senesi hiç iş yok. Ekonomik kriz yılında ilanlar düşmüş. El ilanı, ambalaj işleri yükselmiş. Sergiye baktığınızda memlekette neler olmuş nelerde geçikmişiz, ya da zihnimiş açılmış, görebilirsiniz.
GRAFİK TASARIM OKSİJEN GİBİ VAR AMA YOK!
Grafik tasarımın gerekliliğini ve hayatımızın her noktasına sinmiş olduğunu fark etmeyi bir kenara bırakın bir çok kişi bunun varlığından bile haberdar değil. Müşterilerimizde çok karşılaşıyoruz, grafik tasarımı son derece kolay, kendiliğinden oluveren bir iş gibi düşünüyorlar. GMK’nın belki de en önemli misyonlarından biri grafik tasarımın diğer iş kollarıyla birlikte kolektif bilinçte yer almasını sağlamak. Tasarım dendiğinde iç mimarlık, endüstri tasarımı gibi çok sevdiğimiz diğer disiplinleri görüyoruz. Bunlar doğrudan ürün yaratmayla ilişkili oldukları için çok göz önündeler. Grafik tasarım ise oksijen gibi, yaşamsal önemi var ama fark etmiyorsunuz bile. KOBİ’leri grafik tasarımın gerekliliği konusunda uyandıracak bir etkinlik programımız var. En büyük ihtiyacımız arzı yaratmak, örneğin belediyeler "Benim iki mahallenin arasında bir köprüm var. Bu köprüyü kentsel kurgu haline getirmek istiyorum" deyip bir grafik tasarımcıya verebilir.
UCUZ ÜRÜNE UCUZ DÜŞÜNCE OLUR MU?
Grafik tasarım bir mal olarak algılanmadığı için bizim aylarca uğraştığımız belki o kurumun 50 yıl boyunca yüzünü temsil edecek olan logo ya da amblem, müşterimizin gözünde bir mala dönüşmediği için o kurumun içindeki bir makine kadar kıymetli olamıyor. Önünüze 99 alternatif koyarsam, 99’u da doğru ve iyi tasarım olursa, onlarla yaşamaya alışır ve talep ederseniz bu beğenilerinizi etkiler. Siyasi görüşünüz, yaşam standardınız ne olursa içlerinden en iyisini seçersiniz. 99 tasarımdan biri bile kötü olsa diğerlerinin inandırıcılığı azalır. Tasarım pahalı olmak zorunda değil. Ya da ucuz ürünün pazarlaması mutlaka ucuz olmayabilir. Bir çok kurum ucuz ürünün, tasarımının da ucuz olmasını istiyor. Olacak iş değil! Aynı
film, aynı PVC, aynı baskı ve aynı emek kullanılır tasarım için. İşverenler şunu anlamalı: Tasarımcı, bütçesi 1 milyon dolar ya da 10 bin YTL olan ürünün tasarımı için aynı emeği verir. Türkiye’de grafik tasarım yapabilen, dünyanın her ülkesinde mesleğini icra edebilir.
MÜŞTERİ MÜDAHALE ETTİKÇE VASATLAŞIYOR
Ancak Türk tasarımcılara müşteri tarafından müdahale ediliyor, yaratıcılığını yeterince ortaya koyamıyor. Bir yılın sonunda ürünlerimizin yüzde 20’si sergiye girecek düzeydeyse seviniyoruz. Aynı sorunu mimarlar, endüstri tasarımcıları da yaşıyor. Müşteriniz ne kadar çok tashih (düzeltme) yaptırırsa sizi o kadar çalıştırdığını düşünüyor. Halbuki tasarımcıya istenilen işin tanımı doğru yapılırsa, yaptığı iş kurcalanmazsa hem onun için, hem de uluslarası düzeyde mükemmel işler çıkıyor. Ama o kadar çok müdahale ediliyor ki çoğunlukla vasat işler ortaya çıkıyor.
BU KAKAFONİDEN KURTULMALIYIZ
Grafik tasarım gereklidir. Hükümetin, yerel yönetimlerin, kobilerin, ticaret odasının, kısacası herkesin çevresindeki vasat görüntüden rahatsız olması, uzmanına başvurması gerekir. Büyük bir hayalim var: Tabela bakanlığı kurmak! Mimarlığın, grafik tasarımın, kentsel tasarımın bütün disiplinlerini buluşturup kentlerin hatta mahallelerin sosyolojik tarihsel ve geleceğe yönelik yapıları ele alınarak bu kakafoniden, bu kötü görünümden kurtulmak. Ankara’da Kızılay Meydanı’nda sac tabelalardan binaları göremiyorsunuz. Bir marketi bulmanız için binanın cephesinin üçte ikisini kaplamak şart mıdır? Özenerek de tabela yapılabilir. Avrupa’da yaşayanlar dükkanları bulamıyorlarlar mı? Tasarım hayat kurtarır, doğru bir kent yönlendirmesi doğru bir ilaç kutusu tasarımı gibi.
MEMLEKETİN GRAFİK TASARIMCILARINA KIRAN MI GİRDİ?Bugün sanayimizin yüz akı olmuş bir çok kurumun, kurumsal kimlik ihtiyacı olduğunda sanki memleketteki grafik tasarımcılara kıran girmişçesine yurtdışına yöneldiğini görüyoruz. Tabii ki yönelebilirler ama öz kaynaklarımızı değerlendirmek zorundayız.