Savaş Özbey
Son Güncelleme:
Harbi yiyor nokta com
Salih Seçkin Sevinç onlarca yemek blogger’ından biri. Onu takip etmemin nedeni bir felsefesinin olması. Kendisine halk gurmesi diyor ve ara sokaklarda kalmış lezzetleri keşfediyor. Minik röportajlar yapıyor, mekan ve sahibinin hikayesini yazıyor. Çok güzel fotoğraflar eşliğinde adresiyle, telefon numarasıyla, haritasıyla yayınlıyor. Elbette anlaşamadığımız çok nokta var. Mesela bence şehrin en güzel kokoreci Eminönü’nde değil, Dolapdere’de...
Sizi kafamda hep şişman, en azından tombul biri olarak canlandırmıştım...
- Çoğu insan öyle düşünüyor. Çok hareketli olduğum için yediğimi yakıyorum. Yapı olarak gençliğimden beri zayıftım. Hatta bu kilo almış halim.
Kaç yaşındasınız? Blog dışında ne iş yapıyorsunuz?
- 32 yaşındayım. İnteraktif pazarlama iletişimi üstüne kendime ait bir ajansım var.
Evli misiniz?
- Evliyim. Bir oğlum var.
Eşiniz-anneniz güzel yemek yapamıyor mu? “Niçin hep sokaktasın?” diye size kızmıyorlar mı?
- (Gülüyor) Annem de eşim de çok güzel yemek yapar ama ben nedense çocukluğumdan beri sokak yemeklerine meraklıyım. İştahım sokakta açılıyor. Onlar da alıştılar bu duruma. Harbiyiyorum da olduğu için artık yasal bir sebebim de var. İşim bu, gezmem lazım diyorum.
Bir oturuşta en çok ne yemiştiniz?
- Benim hiç öyle bir oturuşta sekiz porsiyon yediğim falan olmaz. En fazla iki porsiyon yerim ama yedim mi harbi harbi yerim. Tadını ala ala, zevkini çıkara çıkara yerim. Aslında kendi yemek günlüğümü tutuyorum bu blogda.
Yemek kadar pişirmeye de meraklı mısınız?
- Pişirmeye meraklıyım tabii ama çok başarılı olduğum söylenemez. Kafama taktığım bir yemek olursa onunla uğraşırım ama. Bir de 2002’de New York’ta Culinary Institute’ta kurabiye kursuna katılmıştım. Bir sürü hatunun içinde tek erkek bendim. Hala ara sıra yaparım kurabiye.
BEĞENMEDİĞİMİ YAZMIYORUM
Kendinize halk gurmesi diyorsunuz ve daha çok sokak lezzetleri yazıyorsunuz. Bütçe meselesi mi?
- Aslında bütçe meselesi değil. Arka sokaklarda ne var ne yok onları keşfetmeyi istiyorum. Küçüklüğümden beri biriktirdiğim yerler vardı. Onlara vefa borcumu da ödemek istedim. Mesela Kadıköy’deki İnegöl Köftecisi. Babam götürürdü küçükken.
Yemeye içmeye ayda ne kadar para harcıyorsunuz?
- Valla bunun hesabını hiç yapmadım. Blogda da fiyat yazmıyorum. 10 liralık bir köfte... Şimdi bu kimine göre ucuz, kimine göre pahalı. Ama bir insan bir şeyi yemeye kafaya koymuşsa ona para ayırabilir diye düşünüyorum. Zaten benim gittiğim yerler öyle çok pahalı yerler değil. Sigaram, kötü alışkanlıklarım da yok, kapatıyorum bu zevkimin açığını.
Ağız sulandıran, iştah açıcı fotoğraflar kullanıyorsunuz. Kendiniz mi çekiyorsunuz onları?
- Evet kendim çekiyorum. Fotoğraf eğitimim yok, ama çeke çeke alıştım. İşim gereği görsel sanatlara merakım var. İyi de bir makine alım kendime artık. Deneye deneye doğruyu buldum.
Hep olumlu keşiflerinizi yazıyorsunuz. Ya beğenmedikleriniz?
- Kimsenin ekmeğiyle oynamak istemiyorum. Kendimde o yüreği de görmüyorum. Olabildiğince keşfettiğim iyi yerleri öneriler halinde yazmak istiyorum.
Hepsini kendiniz mi keşfediyorsunuz? Tavsiye aldığınız oluyor mu?
- Oluyor tabii. Hele de benimle aynı tarz yemeği seven arkadaşlarımdan geliyorsa hiç kaçırmam: Beyoğlu’ndaki Kebapçı Enver mesela. Tünel’in hemen yanında. Küçücük, yerin altında, salaş bir yer. Ama hayatımda yediğim en iyi tavuğu yapıyor.
İstanbul dışında İzmir, Ankara ve Antep’ten birkaç yer var sadece. Pek şehir dışına çıkmıyorsunuz galiba...
- Aslında çok yazı var ama derdim öncelikle İstanbul’u halletmek.
UYUŞTURUCU KULLANAN ASEF USTA’NIN HİKAYESİ
Ne zamandır yazıyorsunuz blogu? Kaç parça yazı birikti?
- İki yıldır. 70-80 civarı yazı var.
Blogunuzu yazmak için ayrı bir mesai ayırıyor musunuz yoksa rasgeldikçe mi yazıyorsunuz?
- Gerçekten ciddi bir mesai ayırıyorum bu işe. İlk başta hobi olarak ortaya çıktı ama zamanla bir izleyici kitlesi oluştu. Ayda en az iki yazı koymaya çalışıyorum. Her yazı yayına çıkmadan önce üç-dört ay bekliyor çünkü civarda benzeri, daha iyisi var mı diye araştırıyorum. O süre içinde de yazıyı kafamda pişiriyorum.
Ne kadar takipçiniz var?
- Şu an internette tekil ziyaret sayısı 5 bin 500. Her gelen 2-3 sayfa geziyor toplamda 10 bin diyebilirim...
Bazen küçük röportajlar, o mekanın ve sahibinin hikayesine yer veriyorsunuz. Bugüne kadar karşılaştığınız en ilginç hikaye hangisiydi?
- Antep’te Ciğerci Mustafa var. Buranın da Asef diye bir ustası... Asef çok enteresan bir adam. Vaktiyle uyuşturucu bağımlılığı varmış, tedaviler falan görmüş. Dükkanın sahibi olan Mustafa Usta bir gün Asef’in müşterilere davranışını görüyor. İşine o kadar konsantre ki, kendi ustasını bile fark etmiyor, onun da önüne şiş bırakıyor yemesi için. Ustası onun bu halini görünce “Sen artık oldun” diyerek ustalığı ona veriyor, işi tamamen devrediyor, bir daha da dükkana uğramıyor.
MEKAN AÇMAM YEMESİ DAHA ZEVKLİ
Her Türk gibi bir gün küçük bir yer açmayı düşünüyor musunuz?
- Öyle bir hayalim yok, ben yemeye devam edeceğim. Yemesi daha zevkli...
En beğendiğiniz yemek yazarları? Diğer bloggerlar?
- Vedat Milor, Ahmet Örs, Civan Er... Civan Er Hürriyet’in Pazar ilavesinde bir tavuk tarifi vermişti, onu yaptım hatta. Bloglardan da loplopcular.com ve Ankara’dan oburcan.com var. Yurtdışından foodporn.com ve foodspotting’i takip ediyorum.
Blog-kitaplar pek moda. Var mı sizin de böyle bir projeniz?
- Henüz yok ama uzun vadede bir kitap olacak gibi geliyor bana. Bir seneye kadar böyle bir içerik birikir.
FENA KAPIŞTIK
* En iyi börek
HARBİYİYORUM: Maltepe börekçisi
HİPERAKTİF: Bilgeoğlu, Bahariye
* En iyi köfte
HARBİYİYORUM: Köfteci Hüseyin, Beyoğlu
HİPERAKTİF: No Seven Steak House, Etiler
* En iyi işkembe
HARBİYİYORUM: Cumhuriyet İşkembecisi, Beyoğlu
HİPERAKTİF: Lale İşkembecisi, Taksim
* En iyi kokoreç
HARBİYİYORUM: Kral Kokoreç Eminönü
HİPERAKTİF: Apik’in gül kokoreci Dolapdere
SİZ DE DENEYİN BAKALIM
* Bostancı’da yaprak ciğer nerede yenir: Köfteci Şükrü (216) 384 85 76
* Ankara’da et döner nerede yenir: Atatürk Orman Çiftliği Şençam Köftecisi (312) 211 10 00
* Maltepe’de dürüm nerede yenir: Gizem Dürüm (216) 352 63 87
* Ankara’da sac tava nerede yenir: Emek Tavacı Recep Usta (312) 436 60 30
* İstanbul’da piliç çevirme nerede yenir: Şehremini Mangal (212) 632 24 04
* Eminönü’de döner nerede yenir: Zümrüt Büfe (212) 522 89 79
* Antalya’da en iyi kalamar ızgara nerede yenir: 7 Mehmet Restoran (242) 238 52 00
* İstanbul’da kanat nerede yenir: Bahçelievler Kanatçı Haydar (212) 550 51 30
* Anadolu yakasında en iyi kanat nerede yenir: Kartal Köz Kanat (216) 488 92 34
* Gaziantep’te en iyi ciğer nerede yenir: Ciğerci Mustafa (342) 230 91 82
* Beyoğlu’nda Karadeniz pidesi nerede yenir: Şimşek Pide (212) 249 46 42
* Beyoğlu’nda menemen nerede yenir: Lades Muhallebi-Menemen (212) 251 32 03
* İstanbul’da midye dolma nerede yenir: Seyyar Midyeci Eşref Silivri Sahil Yolu
* Küçükyalı’da uykuluk nerede yenir: 10 Numara Kokoreç (216) 366 11 11
* Tuzla’da en iyi balık nerede yenir: Poyraz Balık (216) 395 21 59
* Fatih’te en iyi kebap nerede yenir: Öz Kilis Kebapçısı (212) 523 44 57
* Beyoğlu’nda en lezzetli tavuk nerede yenir: Tünel Enver Usta (212) 252 29 41
* Bağdat Caddesi’nde en iyi burger nerede yenir: Şaşkınbakkal Burger House (216) 356 31 30
* Beyoğlu’nda en iyi iskender nerede yenir: Bursa Kebapçısı (212) 249 97 42
* Kadıköy’de en iyi İnegöl köfte nerede yenir: Ekspres İnegöl Köftecisi (216) 336 15 20
- Çoğu insan öyle düşünüyor. Çok hareketli olduğum için yediğimi yakıyorum. Yapı olarak gençliğimden beri zayıftım. Hatta bu kilo almış halim.
Kaç yaşındasınız? Blog dışında ne iş yapıyorsunuz?
- 32 yaşındayım. İnteraktif pazarlama iletişimi üstüne kendime ait bir ajansım var.
Evli misiniz?
- Evliyim. Bir oğlum var.
Eşiniz-anneniz güzel yemek yapamıyor mu? “Niçin hep sokaktasın?” diye size kızmıyorlar mı?
- (Gülüyor) Annem de eşim de çok güzel yemek yapar ama ben nedense çocukluğumdan beri sokak yemeklerine meraklıyım. İştahım sokakta açılıyor. Onlar da alıştılar bu duruma. Harbiyiyorum da olduğu için artık yasal bir sebebim de var. İşim bu, gezmem lazım diyorum.
Bir oturuşta en çok ne yemiştiniz?
- Benim hiç öyle bir oturuşta sekiz porsiyon yediğim falan olmaz. En fazla iki porsiyon yerim ama yedim mi harbi harbi yerim. Tadını ala ala, zevkini çıkara çıkara yerim. Aslında kendi yemek günlüğümü tutuyorum bu blogda.
Yemek kadar pişirmeye de meraklı mısınız?
- Pişirmeye meraklıyım tabii ama çok başarılı olduğum söylenemez. Kafama taktığım bir yemek olursa onunla uğraşırım ama. Bir de 2002’de New York’ta Culinary Institute’ta kurabiye kursuna katılmıştım. Bir sürü hatunun içinde tek erkek bendim. Hala ara sıra yaparım kurabiye.
BEĞENMEDİĞİMİ YAZMIYORUM
Kendinize halk gurmesi diyorsunuz ve daha çok sokak lezzetleri yazıyorsunuz. Bütçe meselesi mi?
- Aslında bütçe meselesi değil. Arka sokaklarda ne var ne yok onları keşfetmeyi istiyorum. Küçüklüğümden beri biriktirdiğim yerler vardı. Onlara vefa borcumu da ödemek istedim. Mesela Kadıköy’deki İnegöl Köftecisi. Babam götürürdü küçükken.
Yemeye içmeye ayda ne kadar para harcıyorsunuz?
- Valla bunun hesabını hiç yapmadım. Blogda da fiyat yazmıyorum. 10 liralık bir köfte... Şimdi bu kimine göre ucuz, kimine göre pahalı. Ama bir insan bir şeyi yemeye kafaya koymuşsa ona para ayırabilir diye düşünüyorum. Zaten benim gittiğim yerler öyle çok pahalı yerler değil. Sigaram, kötü alışkanlıklarım da yok, kapatıyorum bu zevkimin açığını.
Ağız sulandıran, iştah açıcı fotoğraflar kullanıyorsunuz. Kendiniz mi çekiyorsunuz onları?
- Evet kendim çekiyorum. Fotoğraf eğitimim yok, ama çeke çeke alıştım. İşim gereği görsel sanatlara merakım var. İyi de bir makine alım kendime artık. Deneye deneye doğruyu buldum.
Hep olumlu keşiflerinizi yazıyorsunuz. Ya beğenmedikleriniz?
- Kimsenin ekmeğiyle oynamak istemiyorum. Kendimde o yüreği de görmüyorum. Olabildiğince keşfettiğim iyi yerleri öneriler halinde yazmak istiyorum.
Hepsini kendiniz mi keşfediyorsunuz? Tavsiye aldığınız oluyor mu?
- Oluyor tabii. Hele de benimle aynı tarz yemeği seven arkadaşlarımdan geliyorsa hiç kaçırmam: Beyoğlu’ndaki Kebapçı Enver mesela. Tünel’in hemen yanında. Küçücük, yerin altında, salaş bir yer. Ama hayatımda yediğim en iyi tavuğu yapıyor.
İstanbul dışında İzmir, Ankara ve Antep’ten birkaç yer var sadece. Pek şehir dışına çıkmıyorsunuz galiba...
- Aslında çok yazı var ama derdim öncelikle İstanbul’u halletmek.
UYUŞTURUCU KULLANAN ASEF USTA’NIN HİKAYESİ
Ne zamandır yazıyorsunuz blogu? Kaç parça yazı birikti?
- İki yıldır. 70-80 civarı yazı var.
Blogunuzu yazmak için ayrı bir mesai ayırıyor musunuz yoksa rasgeldikçe mi yazıyorsunuz?
- Gerçekten ciddi bir mesai ayırıyorum bu işe. İlk başta hobi olarak ortaya çıktı ama zamanla bir izleyici kitlesi oluştu. Ayda en az iki yazı koymaya çalışıyorum. Her yazı yayına çıkmadan önce üç-dört ay bekliyor çünkü civarda benzeri, daha iyisi var mı diye araştırıyorum. O süre içinde de yazıyı kafamda pişiriyorum.
Ne kadar takipçiniz var?
- Şu an internette tekil ziyaret sayısı 5 bin 500. Her gelen 2-3 sayfa geziyor toplamda 10 bin diyebilirim...
Bazen küçük röportajlar, o mekanın ve sahibinin hikayesine yer veriyorsunuz. Bugüne kadar karşılaştığınız en ilginç hikaye hangisiydi?
- Antep’te Ciğerci Mustafa var. Buranın da Asef diye bir ustası... Asef çok enteresan bir adam. Vaktiyle uyuşturucu bağımlılığı varmış, tedaviler falan görmüş. Dükkanın sahibi olan Mustafa Usta bir gün Asef’in müşterilere davranışını görüyor. İşine o kadar konsantre ki, kendi ustasını bile fark etmiyor, onun da önüne şiş bırakıyor yemesi için. Ustası onun bu halini görünce “Sen artık oldun” diyerek ustalığı ona veriyor, işi tamamen devrediyor, bir daha da dükkana uğramıyor.
MEKAN AÇMAM YEMESİ DAHA ZEVKLİ
Her Türk gibi bir gün küçük bir yer açmayı düşünüyor musunuz?
- Öyle bir hayalim yok, ben yemeye devam edeceğim. Yemesi daha zevkli...
En beğendiğiniz yemek yazarları? Diğer bloggerlar?
- Vedat Milor, Ahmet Örs, Civan Er... Civan Er Hürriyet’in Pazar ilavesinde bir tavuk tarifi vermişti, onu yaptım hatta. Bloglardan da loplopcular.com ve Ankara’dan oburcan.com var. Yurtdışından foodporn.com ve foodspotting’i takip ediyorum.
Blog-kitaplar pek moda. Var mı sizin de böyle bir projeniz?
- Henüz yok ama uzun vadede bir kitap olacak gibi geliyor bana. Bir seneye kadar böyle bir içerik birikir.
FENA KAPIŞTIK
* En iyi börek
HARBİYİYORUM: Maltepe börekçisi
HİPERAKTİF: Bilgeoğlu, Bahariye
* En iyi köfte
HARBİYİYORUM: Köfteci Hüseyin, Beyoğlu
HİPERAKTİF: No Seven Steak House, Etiler
* En iyi işkembe
HARBİYİYORUM: Cumhuriyet İşkembecisi, Beyoğlu
HİPERAKTİF: Lale İşkembecisi, Taksim
* En iyi kokoreç
HARBİYİYORUM: Kral Kokoreç Eminönü
HİPERAKTİF: Apik’in gül kokoreci Dolapdere
SİZ DE DENEYİN BAKALIM
* Bostancı’da yaprak ciğer nerede yenir: Köfteci Şükrü (216) 384 85 76
* Ankara’da et döner nerede yenir: Atatürk Orman Çiftliği Şençam Köftecisi (312) 211 10 00
* Maltepe’de dürüm nerede yenir: Gizem Dürüm (216) 352 63 87
* Ankara’da sac tava nerede yenir: Emek Tavacı Recep Usta (312) 436 60 30
* İstanbul’da piliç çevirme nerede yenir: Şehremini Mangal (212) 632 24 04
* Eminönü’de döner nerede yenir: Zümrüt Büfe (212) 522 89 79
* Antalya’da en iyi kalamar ızgara nerede yenir: 7 Mehmet Restoran (242) 238 52 00
* İstanbul’da kanat nerede yenir: Bahçelievler Kanatçı Haydar (212) 550 51 30
* Anadolu yakasında en iyi kanat nerede yenir: Kartal Köz Kanat (216) 488 92 34
* Gaziantep’te en iyi ciğer nerede yenir: Ciğerci Mustafa (342) 230 91 82
* Beyoğlu’nda Karadeniz pidesi nerede yenir: Şimşek Pide (212) 249 46 42
* Beyoğlu’nda menemen nerede yenir: Lades Muhallebi-Menemen (212) 251 32 03
* İstanbul’da midye dolma nerede yenir: Seyyar Midyeci Eşref Silivri Sahil Yolu
* Küçükyalı’da uykuluk nerede yenir: 10 Numara Kokoreç (216) 366 11 11
* Tuzla’da en iyi balık nerede yenir: Poyraz Balık (216) 395 21 59
* Fatih’te en iyi kebap nerede yenir: Öz Kilis Kebapçısı (212) 523 44 57
* Beyoğlu’nda en lezzetli tavuk nerede yenir: Tünel Enver Usta (212) 252 29 41
* Bağdat Caddesi’nde en iyi burger nerede yenir: Şaşkınbakkal Burger House (216) 356 31 30
* Beyoğlu’nda en iyi iskender nerede yenir: Bursa Kebapçısı (212) 249 97 42
* Kadıköy’de en iyi İnegöl köfte nerede yenir: Ekspres İnegöl Köftecisi (216) 336 15 20