Yavru Vatan’ın lezzetli meyvesi enerji verici ve ilgi çekici: Babutsa

Güncelleme Tarihi:

Yavru Vatan’ın lezzetli meyvesi enerji verici ve ilgi çekici: Babutsa
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2009 00:00

Bir süredir müzik kanallarında farklı şiveleriyle yeni bir müzik grubu sık sık karşımıza çıkıyor. “Yanayım Yanayım” isimli şarkıyı dinleyenler darbukanın ritmiyle yerinde oynamaya başlıyor. Adı Babutsa olan bu grup Londra’da yaşayan Kıbrıslı gençlerden kurulu. Soner Tursoy (44), Ali Sönmez (39) ve Peri Aziz (28) ilk albümleri için Kıbrıs ve Londra’dan müzisyenlerle çalıştılar. Yakında düğün veya kutlamanız varsa grubun bestelerinin yanı sıra Kıbrıs türkülerinden oluşan 12 parçalık “London Calling” albümünü edinin.

Müzikle ilişkiniz nasıl başladı?
Peri: Küçüklüğümden beri müziğe hayranlığım vardı. Beş sene önce Londra’da bir pop star yarışmasına katıldım. Üçüncü oldum. Ardından düğünlerde sahne almaya başladım.
Ali: Çocukken Arif Sağ’ın müziğine çok düşkündüm ve babamdan bir saz isteyerek o günden bugüne kadar kendimi eğiterek saz çalıyorum.
Soner: Kıbrıs’ta barlarda, düğün salonlarında şarkı söyleyerek işe başladım. Sonrasında Londra’ya gidip Ali ile birlikte çalıştım. Kendi stüdyomu açarak birçok sanatçıya aranjörlük yaptım.

Nasıl bir araya geldiniz?
Peri: Soner ve Ali uzun zamandan beri birlikte çalışıyor. Düğünlerde ve özel partilerde söylüyorlardı. Prodüktörümüz Max Mehmet bu projeyi hazırlarken bu ikiliyi düşünmüştü. Bir kadın solist ararken bana ulaştı.
Babutsa’nın anlamı ne?
Soner: Adana, Mersin, Hatay ve Kıbrıs çevrelerinde frenkinciri, frenk yemişi, dikenli incir diye bilinen meyve. Kıbrıs’a ait olduğu için gruba bu ismi verdik. Ayrıca müziğimiz de lezzetli, enerjik ve ilginç olduğu için yerinde bir karar oldu.

Albümün tarzını anlatır mısınız?
Ali: Albümün üzerinde bir sene kadar çalıştık. Kıbrıs’a özgü folk müziklerinden esinlenerek, Londra’dan ve Türkiye’den pek çok farklı tarzı bir araya getirdik. Fantezi, pop, blues ve rock gibi pek çok türü kendi yorumumuzla harmanladık.
Rauf Denktaş’ın erken yaşta bir trafik kazasıyla kaybettiği oğlu Raif Denktaş’a ait söz ve müzikler de var.
Soner: Bestecilerin isimlerinden çok yıllarca sevilen ve dinlenilen Kıbrıs şarkılarına yer vermeye çalıştık. Denktaş’ın şarkıları da Kıbrıs’ın kalbinde yer etmiş.

ALBÜMÜ TÜRK MÜZİKSEVERLERİ DÜŞÜNEREK YAPTIK

Yanayım şarkınızın Türkiye’de bu kadar ilgi göreceğini düşünüyor muydunuz?

Ali: Hayır. Prodüktörümüz ve menajerimiz Murat Alkan demolarımızı başka müzik şirketlerine de dinlettirmişti ancak destek olmadılar. Sonunda 4 Mart Müzik ile anlaştık. Radyoların ve müzik kanallarının yönlendirmeleriyle “Yanayım Yanayım”a klip çektik. İyi de oldu. Albüm çoğunlukla Türklerin yaşadığı Avrupa ülkelerinde yayınlandı. Bu albümü Türkleri düşünerek yaptık.

Londra’da bir Kıbrıslı olarak yaşamak nasıl? Yaşadığınız zorluklar oluyor mu?
Peri: Londra’da doğmuş büyümüş biri olarak farkını bilmiyorum. Ama Kıbrıs’a gidip tatil yapmayı seviyorum.
Soner: Ben daha fazla Kıbrıs’ta yaşadığım için ilk zamanlar biraz zorluk çektim. Ama kısa zamanda alıştım.
Ali: Londra’da yaşadığımız için burayla ayrı bir bağımız var ama Kıbrıs kökenimiz. Türkiye bizim anayurdumuz, hangisinden kopabiliriz.

Eurovision’a katılmanız istense hangi ülkeyi seçersiniz?
Soner: Londra’da büyümüş olsak da Türk ezgileriyle yetiştik ve kültürümüzü öğrendik. Dünyayla paylaşacağımız Türkçe parçalarımızla ve Türkiye sesleriyle katılmak isteriz.

Günümüzde gruplar bir arada uzun süre kalamıyor. Grup olarak ilk albümü çıkarmak sizi tedirgin etmedi mi?
Ali: Hayır. Çünkü arkadaşlığımız uzun yıllara dayanıyor. Babutsa bizim için bir proje.

En çok hangi konularda tartışıyorsunuz?
Peri: Müzik, müzik, müzik...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!