Bu da müzikseverlerin seçimi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2009 21:01
Gökhan Akçura (koleksiyoner, yazar): Fabrika Kızı - Alpayİzzet Çapa (eğlence sektörü): Kimler Geldi Kimler Geçti - Ajda PekkanHakan Eren (DJ): Nerdeysen - Semiramis PekkanNaim Dilmener (müzik araştırmacısı): O Yaz Gecesi - Gönül TurgutHasan Saltık (müzik prodüktörü): Kaderimin Oyunu - Orhan GencebayMurat Meriç (DJ): Üç Kalp - Ajda PekkanAsu Maro (45’liklere meraklı gazeteci): Tüm Bir Yaşam - Erol EvginNebahat Çehre (oyuncu): Kadınım - Tanju OkanÜlkü Erakalın (yönetmen): Veda Busesi - Zeki MürenErtuğrul Özkök (Hürriyet Gen. Yay. Yön.):İkimiz bir fidanın güller açan dalıyız - Neşe Karaböcek Bütün çevrem arabeske karşıydı bense içimdeki arabeski hiç çıkaramadımERTUĞRULÖZKÖK1960 ve 70’li yıllarda en sevdiğim şarkılar şunlardı:1 Samanyolu: Berkant: Bu şarkıyı bugüne kadar hiç bıkmadan dinledim. Tabii ki bunda, şarkının vals gibi dünyada her insanı etkileyecek bir ritminin olması, sözleri ve Berkant’ın yorumu etkili oldu. Bir de, dünyanın çalkalandığı dönemlerde bana sükunet veren bir şarkı oldu.
2 İkimiz Bir Fidanın Güller Açan Dalıyız: Neşe Karaböcek: Beytepe’de öğretim üyeliği yaptım yıllarda, bir yandan terör bir yandan ekonomik sıkıntılarla uğraşıyorduk. Daha sonra chp milletvekili olan öğretim üyesi arkadaşım Abdülkadir Ateş’le, şehre dönmek için kamyonlara otostop yaptığımız günlerde bu şarkıyı dinledim. Bütün çevrem arabeske karşıydı, bense arabeski içimden hiç bir zaman çıkaramadım.3 Kaybolan Yıllar: Sezen Aksu: Her Türk’ün içinde bir arabesk vardır, her İkinci Yeni şiirinin içinde bir arabesk vardır. Sezen Aksu, izmir’den geldiği günlerden beri küçük bir dönemi hariç beni hep bir yanımdan yakaladı.4 Gönül: Zerrin Özer: Herkesin içinde, onu tahrik eden, daha güzel şeylerin olduğunu söyleyerek isyan ettiren, ama o şeytanın yap dediklerini bir türlü yapamadığı için de mutsuz eden sempatik bir şeytanı vardır. İnsanın gönlünü harekete geçiren. Başaramıyorsanız, bu şarkı insana iyi gelir.5 Kimler Geldi Kimler Geçti: Ajda Pekkan:Yaşınız ilerledikçe, bu şarkının repertuvarı da, anlamı da, nostaljisi de kalabalıklaşır. Bazen iyi gelir. Bazen de fena yapar.6 Aldırma Gönül: Edip Akbayram: 70’li yıllarda bu şarkı solcuların devrim marşı haline getirildi. Ama ben bu şarkıyı hiç siyasi içeriği ile dinlemedim. Hala dinliyorum. Uçup giden siyasetten geriye o kadar güzel bir şarkı kaldı ki.7 Melankoli: Nükhet Duru. İlkokul arkadaşım Ali Kocatepe’nin muhteşem bir bestesi. Nükhet Duru harika söylüyor ve bu şarkı hiçbir zaman bitmiyor. 8 İşte Öyle Bir Şey: Erol Evgin: Tanıdığım birçok insan bu şarkıyı hala aynı keyifle dinliyor. Sadece müziği değil sözleri de bana çok iyi gelmişti.FABRİKA KIZI (Gökhan Akçura)Yıllar sonra TİP saflarında o tütün işçisi kızlarla tanıştımSöz ve müziği Bora Ayanoğlu’na ait olan şarkıyı Alpay, Disko Plak’tan 1970’de çıkan Fabrika Kızı / Kolejli Kız adlı 45’likte söyledi.Benim 45’liklerle ilişkilerim ilk gençlik yıllarına rastlar. Aldığım 45’liklerden arasında o yaşımın romantizmine de denk düştüğü için en sevdiğim Alpay’dı. Onun şarkıları arasında da "Fabrika Kızı". Bu şarkıda anlatılan tütün işçisi kızlarla daha sonra Türkiye İşçi Partisi saflarında tanışacaktım ama bu başka bir hikaye... Benim bu şarkıdan hoşlanmamın nedeni çok sade bir müziğinin olması ve içerdiği duygusallıktı. Alpay’ı gençliğimde sahnede izleyemedim. Geçtiğimiz yıllarda onu canlı dinleme şansını buldum. O da, Fabrika Kızı da, eskisi kadar etkiledi beni. KADINIM (Nebahat Çehre)Sanki Tanju Okan için yazılmıştıOrijinali T’as l’air d’une chanson’u Serge Reggiani seslendirdi. Türkçesini Tanju Okan, 1975’te çıkan Kadınım adlı 45’likte söyledi.Tanju Okan’ın Kadınım şarkısının yeri her zaman ayrıdır. İlk kez 70’lerin başında Tanju Okan’dan dinleyip hemen plağını satın almıştım. Şarkı sanki onun için yazılmıştı. Çünkü kadınlara her zaman bu şarkının sözlerindeki kadar çok değer verirdi. KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ (İzzet Çapa)Söz yazarı Fikret Şeneş babamın ilk eşiydi çok büyük bir aşk yaşamışlarSol Raye’nin söylediği "If We Were Free" olan şarkının Türkçe sözlerini Fikret Şenes yazdı. Ajda Pekkan, istanbul Plak’tan 1973’te çıkan "Kaderimin Oyunu / Kimler Geldi Kimler Geçti" adlı 45’likte seslendirdi. Sadece son zamanlarda değil her zaman en sevdiğim nostaljik şarkı bu. Henüz sekiz yaşındaydım çıktığında. Tabii o zaman şarkının ne anlattığını anlamam mümkün değildi. Olgunluk dönemimde sözlerinin ne kadar değerli olduğunu fark ettim. Hayatımdan kimler geldi kimler geçti ama ben hala o şarkıdaki gibi bir aşk yaşamadığımı biliyorum. Şarkıyı sevmemin bir nedeni de söz yazarı Fikret Şeneş’in babamın ilk eşi olması. Çok büyük bir aşk yaşamışlar, ben de bu şarkıyı ne zaman duysam babamı hatırlarım ve gözlerim dolar. Tabii sonradan Ajda Pekkan’la tanıştım. Ağabeyim Ahmet Çapa’nın çok yakın arkadaşıydı. Profesyonel anlamda da birlikte çalıştık. Onun için söylenecek çok söz var ama özeti şu olabilir: O disiplini, duruşu ve kişiliğiyle gerçek bir yıldız. VEDA BUSESİ (Ülkü Erakalın)O kadar beğendim ki filmini çektimYusuf Nalkesen’in bestelediği Veda Busesi’nin anısı bende çoktur. 1960’larda Nalkesen bu şarkıyı bestelediğinde kendisinden dinledim. Tüm haklarını satın alıp Türkan Şoray’ın oynadığı "Veda Busesi" adlı filmde kullandım. Şarkının sözlerindeki hikaye film çekmek için çok uygundu. Bir de o dönemde film çekerken şarkı ismi kullanmak modaydı. Şarkıyı şimdiye kadar pek çok kişi söyledi ama benim en sevdiğim Zeki Müren’in yorumuydu. Üzerinden 50 yıl geçtiği halde hala aynı hisleri uyandırıyor.ÜÇ KALP (Murat Meriç)Ajda Pekkan sonradan yine söyledi ama ben ilk yorumunu tercih ederimPatricia Carli’nin "Que c’est triste"ini Ajda Pekkan, Fecri Ebcioğlu’nun Türkçe sözleriyle seslendirdi. Regal Plak’tan çıkan 45’liğin diğer yüzünde "Dünya Dönüyor" adlı şarkı vardı.Bana göre bu ülkede yapılmış en naif şarkı. Fecri Ebcioğlu’nun acemi sözleri, Ajda Pekkan’ın tedirgin yorumuyla ortaya bir klasik çıkmış. İlk ortaokuldayken dinledim, beni çarptı. 45’liği yıllarca aradım, ankara’da buldum. Şimdi dinlerken çocukluğumu, naif duyguları hatırlıyorum. Bir de "yasak aşk" hadisesini bu kadar doğal anlatan başka bir şarkı yok diye düşünüyorum. Ajda Pekkan bu şarkıyı 1990’larda yine yorumladı ama ben ilk yorumu tercih ederim. Onunla şarkı arasında uyumsuz bir uyum var: Değerlendirmek için, bildiğimiz güçlü Ajda Pekkan figüründen uzaklaşmak gerekiyor. İlk dönemlerinde, şarkıdaki o çocuksu havayı çok güzel yansıttığını düşünüyorum. Hepsi grubu da bu şarkıyı seslendirdi. Duyduğumda ("benim" şarkıma dokunma cüretini gösterdikleri için) eleştirmek üzere albümü almıştım ama dinleyince bayıldım. NERDEYSEN (Hakan Eren)Bir sevgiliye yönelik en güzel haykırıştır buSemiramis Pekkan 1975’te Kervan Plak’tan çıkan albümde söyledi.Son dönemlerde Nerdeysen-Semiramis Pekkan ve Haram Olsun Bu Aşk Sana-Ajda Pekkan plaklarına takılmış durumdayım. Özellikle Nerdeysen’e. Bu şarkıyı TRT’de 1974’de ortaokula giderken Semiramis Pekkan’dan dinlemiş, plağını almıştım. 90’larda Marmaris’de çalıştığım dönemde takıldığım bir şarkı haline geldi. istanbul ve aşk özlemi dönemlerinde, bu şarkıyı tekrar keşfedip günlerce sabah akşam dinledim. Bir sevgiliye yönelik en güzel haykırış bu. O YAZ GECESİ (Naim Dilmener)Bu şarkıyı ilk defa Mardin’de dinledimGönül Turgut, 1967’de "Söndür Ateşimi / O Yaz Gecesi" adlı 45’likte söyledi.Mardin’de bir lise öğrencisiydim. Kulağımı geceleri daha rahat dinlenebilen ankara Radyosu’na dayar ve dönemin bayıldığım prodüktörlerinden Nazan Çulha’nın programını beklerdim: "İstekleriniz Mikrofonda". Bu programda çalındı şarkı ve ben haftalarca mektup yazarak, hep ama hep bu şarkıyı çalmalarını istedim. Şarkının bir dizesi "Mehtap ve sahil nasıl da parlaktı" der; her dinlediğimde, o kara-kuru Mardin’e denizin ulaştığını hayal ederdim. Bana yokluk, yoksulluk, yoksunluğu çağırıştırıyor. Şimdi
2 İkimiz Bir Fidanın Güller Açan Dalıyız: Neşe Karaböcek: Beytepe’de öğretim üyeliği yaptım yıllarda, bir yandan terör bir yandan ekonomik sıkıntılarla uğraşıyorduk. Daha sonra chp milletvekili olan öğretim üyesi arkadaşım Abdülkadir Ateş’le, şehre dönmek için kamyonlara otostop yaptığımız günlerde bu şarkıyı dinledim. Bütün çevrem arabeske karşıydı, bense arabeski içimden hiç bir zaman çıkaramadım.3 Kaybolan Yıllar: Sezen Aksu: Her Türk’ün içinde bir arabesk vardır, her İkinci Yeni şiirinin içinde bir arabesk vardır. Sezen Aksu, izmir’den geldiği günlerden beri küçük bir dönemi hariç beni hep bir yanımdan yakaladı.4 Gönül: Zerrin Özer: Herkesin içinde, onu tahrik eden, daha güzel şeylerin olduğunu söyleyerek isyan ettiren, ama o şeytanın yap dediklerini bir türlü yapamadığı için de mutsuz eden sempatik bir şeytanı vardır. İnsanın gönlünü harekete geçiren. Başaramıyorsanız, bu şarkı insana iyi gelir.5 Kimler Geldi Kimler Geçti: Ajda Pekkan:Yaşınız ilerledikçe, bu şarkının repertuvarı da, anlamı da, nostaljisi de kalabalıklaşır. Bazen iyi gelir. Bazen de fena yapar.6 Aldırma Gönül: Edip Akbayram: 70’li yıllarda bu şarkı solcuların devrim marşı haline getirildi. Ama ben bu şarkıyı hiç siyasi içeriği ile dinlemedim. Hala dinliyorum. Uçup giden siyasetten geriye o kadar güzel bir şarkı kaldı ki.7 Melankoli: Nükhet Duru. İlkokul arkadaşım Ali Kocatepe’nin muhteşem bir bestesi. Nükhet Duru harika söylüyor ve bu şarkı hiçbir zaman bitmiyor. 8 İşte Öyle Bir Şey: Erol Evgin: Tanıdığım birçok insan bu şarkıyı hala aynı keyifle dinliyor. Sadece müziği değil sözleri de bana çok iyi gelmişti.FABRİKA KIZI (Gökhan Akçura)Yıllar sonra TİP saflarında o tütün işçisi kızlarla tanıştımSöz ve müziği Bora Ayanoğlu’na ait olan şarkıyı Alpay, Disko Plak’tan 1970’de çıkan Fabrika Kızı / Kolejli Kız adlı 45’likte söyledi.Benim 45’liklerle ilişkilerim ilk gençlik yıllarına rastlar. Aldığım 45’liklerden arasında o yaşımın romantizmine de denk düştüğü için en sevdiğim Alpay’dı. Onun şarkıları arasında da "Fabrika Kızı". Bu şarkıda anlatılan tütün işçisi kızlarla daha sonra Türkiye İşçi Partisi saflarında tanışacaktım ama bu başka bir hikaye... Benim bu şarkıdan hoşlanmamın nedeni çok sade bir müziğinin olması ve içerdiği duygusallıktı. Alpay’ı gençliğimde sahnede izleyemedim. Geçtiğimiz yıllarda onu canlı dinleme şansını buldum. O da, Fabrika Kızı da, eskisi kadar etkiledi beni. KADINIM (Nebahat Çehre)Sanki Tanju Okan için yazılmıştıOrijinali T’as l’air d’une chanson’u Serge Reggiani seslendirdi. Türkçesini Tanju Okan, 1975’te çıkan Kadınım adlı 45’likte söyledi.Tanju Okan’ın Kadınım şarkısının yeri her zaman ayrıdır. İlk kez 70’lerin başında Tanju Okan’dan dinleyip hemen plağını satın almıştım. Şarkı sanki onun için yazılmıştı. Çünkü kadınlara her zaman bu şarkının sözlerindeki kadar çok değer verirdi. KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ (İzzet Çapa)Söz yazarı Fikret Şeneş babamın ilk eşiydi çok büyük bir aşk yaşamışlarSol Raye’nin söylediği "If We Were Free" olan şarkının Türkçe sözlerini Fikret Şenes yazdı. Ajda Pekkan, istanbul Plak’tan 1973’te çıkan "Kaderimin Oyunu / Kimler Geldi Kimler Geçti" adlı 45’likte seslendirdi. Sadece son zamanlarda değil her zaman en sevdiğim nostaljik şarkı bu. Henüz sekiz yaşındaydım çıktığında. Tabii o zaman şarkının ne anlattığını anlamam mümkün değildi. Olgunluk dönemimde sözlerinin ne kadar değerli olduğunu fark ettim. Hayatımdan kimler geldi kimler geçti ama ben hala o şarkıdaki gibi bir aşk yaşamadığımı biliyorum. Şarkıyı sevmemin bir nedeni de söz yazarı Fikret Şeneş’in babamın ilk eşi olması. Çok büyük bir aşk yaşamışlar, ben de bu şarkıyı ne zaman duysam babamı hatırlarım ve gözlerim dolar. Tabii sonradan Ajda Pekkan’la tanıştım. Ağabeyim Ahmet Çapa’nın çok yakın arkadaşıydı. Profesyonel anlamda da birlikte çalıştık. Onun için söylenecek çok söz var ama özeti şu olabilir: O disiplini, duruşu ve kişiliğiyle gerçek bir yıldız. VEDA BUSESİ (Ülkü Erakalın)O kadar beğendim ki filmini çektimYusuf Nalkesen’in bestelediği Veda Busesi’nin anısı bende çoktur. 1960’larda Nalkesen bu şarkıyı bestelediğinde kendisinden dinledim. Tüm haklarını satın alıp Türkan Şoray’ın oynadığı "Veda Busesi" adlı filmde kullandım. Şarkının sözlerindeki hikaye film çekmek için çok uygundu. Bir de o dönemde film çekerken şarkı ismi kullanmak modaydı. Şarkıyı şimdiye kadar pek çok kişi söyledi ama benim en sevdiğim Zeki Müren’in yorumuydu. Üzerinden 50 yıl geçtiği halde hala aynı hisleri uyandırıyor.ÜÇ KALP (Murat Meriç)Ajda Pekkan sonradan yine söyledi ama ben ilk yorumunu tercih ederimPatricia Carli’nin "Que c’est triste"ini Ajda Pekkan, Fecri Ebcioğlu’nun Türkçe sözleriyle seslendirdi. Regal Plak’tan çıkan 45’liğin diğer yüzünde "Dünya Dönüyor" adlı şarkı vardı.Bana göre bu ülkede yapılmış en naif şarkı. Fecri Ebcioğlu’nun acemi sözleri, Ajda Pekkan’ın tedirgin yorumuyla ortaya bir klasik çıkmış. İlk ortaokuldayken dinledim, beni çarptı. 45’liği yıllarca aradım, ankara’da buldum. Şimdi dinlerken çocukluğumu, naif duyguları hatırlıyorum. Bir de "yasak aşk" hadisesini bu kadar doğal anlatan başka bir şarkı yok diye düşünüyorum. Ajda Pekkan bu şarkıyı 1990’larda yine yorumladı ama ben ilk yorumu tercih ederim. Onunla şarkı arasında uyumsuz bir uyum var: Değerlendirmek için, bildiğimiz güçlü Ajda Pekkan figüründen uzaklaşmak gerekiyor. İlk dönemlerinde, şarkıdaki o çocuksu havayı çok güzel yansıttığını düşünüyorum. Hepsi grubu da bu şarkıyı seslendirdi. Duyduğumda ("benim" şarkıma dokunma cüretini gösterdikleri için) eleştirmek üzere albümü almıştım ama dinleyince bayıldım. NERDEYSEN (Hakan Eren)Bir sevgiliye yönelik en güzel haykırıştır buSemiramis Pekkan 1975’te Kervan Plak’tan çıkan albümde söyledi.Son dönemlerde Nerdeysen-Semiramis Pekkan ve Haram Olsun Bu Aşk Sana-Ajda Pekkan plaklarına takılmış durumdayım. Özellikle Nerdeysen’e. Bu şarkıyı TRT’de 1974’de ortaokula giderken Semiramis Pekkan’dan dinlemiş, plağını almıştım. 90’larda Marmaris’de çalıştığım dönemde takıldığım bir şarkı haline geldi. istanbul ve aşk özlemi dönemlerinde, bu şarkıyı tekrar keşfedip günlerce sabah akşam dinledim. Bir sevgiliye yönelik en güzel haykırış bu. O YAZ GECESİ (Naim Dilmener)Bu şarkıyı ilk defa Mardin’de dinledimGönül Turgut, 1967’de "Söndür Ateşimi / O Yaz Gecesi" adlı 45’likte söyledi.Mardin’de bir lise öğrencisiydim. Kulağımı geceleri daha rahat dinlenebilen ankara Radyosu’na dayar ve dönemin bayıldığım prodüktörlerinden Nazan Çulha’nın programını beklerdim: "İstekleriniz Mikrofonda". Bu programda çalındı şarkı ve ben haftalarca mektup yazarak, hep ama hep bu şarkıyı çalmalarını istedim. Şarkının bir dizesi "Mehtap ve sahil nasıl da parlaktı" der; her dinlediğimde, o kara-kuru Mardin’e denizin ulaştığını hayal ederdim. Bana yokluk, yoksulluk, yoksunluğu çağırıştırıyor. Şimdi