Madonna’yla aynı lokantaya gidiyorum

 Bir bira 6 lira. (212) 297 21 78.

Yurtdışına çıktığında fellik fellik Türk lokantası arayan tipler vardır. Sinir olurum. Kebabı İstanbul’da da zıkkımlanırsın, farklı bir şey dene, diyesim gelir.

Tek bir isnisna ile!

Londra’daki Türk lokantası Sofra.

Sofra, Londra’nın en nezih semtlerinden Mayfair’de, Buckingham Sarayı’nın kapı komşusu.

Müdavimleri arasında İngiliz kraliyet ailesinden tutun da, Tony Blair’e; hatta Madonna, Michael Jackson, Robbie Williams, Rod Stewart’a kadar birçok dünya starı var. Sırf kraliyet ailesi buraya geliyor diye mekanın camlarının nasıl olacağını bile İngiliz gizli servisi MI5 bildirdi.

Bütün bu dünya ünlüleri Sofra’ya uğradıkça, Hüseyin Bey’in elinden çıkma Türk lezzetlerini tadıyor.

Hüseyin Özer Anadolu’dan İngiltere’ye 70’li yıllarda göç etmiş. 4 yıl sonra çalıştığı lokantanın sahibi olmuş. Yemekleri o kadar tutuluyor ki, sadece Londra’da 6 şubesi var. Özelliği, geleneksel Türk lezzetlerini modern bir sunumla satması. Mesela mezeler: Tıpkı sushi gibi tepside geliyor. Her şeyden birer kaşık.

Hal böyle olunca, Türk sosyetesi de her Londra seferinde buraya mutlaka uğruyor. Sofra’nın Türk müşterileri arasında Nükhet Duru, Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Yıldız Kenter, Beyaz, Simaviler, Sabancılar, Koçlar gibi isimler var.

Ama Sofra’nın lezzetlerini tatmak için Londra’ya gitmek şart değil. Taksim’deki Cartoon Otel’in terasında da bir şubesi var. Taksim manzarası mükemmel. Giderseniz fıstıklı hamsi tava ve Hüseyin Bey’in kaynanasından öğrendiği sulu sarmayı mutlaka isteyin.

Eğlen, çek, yayınla modası

Cumartesi ateşi Ortaköy’den başladı. House Cafe’de, Redbull’un piyasaya yeniden dönüş partisi vardı. Bu kaçıncı dönüştür Allah aşkına ya? (Benim bildiğim üç). Zararlıysa yasakla gitsin, değilse de serbest bırakın. Neyse, dalmış bunları düşünürken, zırt pırt patlayan flaşlarla kendime geldim. Bu resim çekme hikayesi de yeni moda oldu. Birkaç yıl öncesine kadar ayıp karşılanır, görmemişlik sayılırdı. Şimdi fotoğrafların sergilendiği internet siteleri bile var. Aslında eğlenceli, albüm gibi. Çektiğiniz resimleri gönderiyorsunuz, yayınlıyorlar. İlk elden aklıma gelen tilllate.com, hangibar.com, pureelectronic.com var mesela. Yalnız dikkat, bir oturdunuz mu, hepsine bakmadan başından kalkamıyorsunuz.

İki metrelik kızların mekanı

NO NAME

Taksim’de No Name diye bir bar açıldı. Travesti barı. Gayet modern, iki katlı, elektronik ağırlıklı çalıyor. Çalışanların hepsi travesti. Ama en güzelleri, en bakımlıları seçilmiş. Mekana girince bir tanesi hemen gülümseyerek yanımıza geldi: Sarışın, boyu benden biraz uzun, dar bir body giymiş. Görünüşü, benim diyen bir kadına göre bile standartüstü. Kibarca kendini tanıttı, siparişimizi aldı, 30 saniye sonra içkilerimizle döndü. Daha o gitmeden içkimi fondip yapınca, "sen ne tatlı şeysin" deyip yanağımdan bir makas aldı, ama bu makasa karşılık da ikinci içkimi o ısmarladı. İyi alışveriş değil mi? Merak edenler için No Name, Taksim Tarlabaşı girişinde, çiçekçilerin tam karşısı.

Şehirde ne var, ne yok

8 Şampiyon Kokoreç Bakırköy’de şube açtı. Gidip denemedim ama Kadıköy ve Balıkpazarı’ndan bildiğim için gözüm kapalı tavsiye ederim. Yarım ekmek 3,5 lira. (212) 571 58 10.

8 Fusion ve nu-jazz’i çigan ateşiyle buluşturan DelaDap bu akşam Babylon’da. Biletler 15-25 lira. (212) 292 73 68.

8 Locca adında yeni bir vokta çıkıyor. Nisan başından itibaren piyasada olacak bu yeni votkanın özelliği 5 kez distile edilmesi ve tamamen üzüm alkolünden yapılması. Fiyatı 35 lira.

8 Buzuki Orhan Osman yeni albümü Maziden’in tanıtımı için pazartesi Nardis’te, 23 Mart’ta Dulcinea’da.

8 Swissotel’de ay sonuna kadar ribs&blues festivali yapılıyor. Ribs bildiğimiz kaburgaya Amerika’da verilen ad. (212) 326 11 00.

8 Cazın yeni divası Nevark’lı Eve Cornelius, 20-25 Mart arasında İstanbul Jazz Certer’da. Yiyip içtiğinize göre para ödüyorsunuz. (212) 327 50 50.

Hande Yener’in ayak küçük parmağı

Maslak TİM’de Hande Yener’in yeni albümünün ilk konseri vardı. Bu yeni albümüne ısınamadım, bence eski şarkıları daha güzel Hande Yener’in. Herkesin kendi zevki tabii, neyse... Konserde Hande Yener’in ayak küçük parmağına takıldık. Önde oturduğumuz için, ayakları tam göz hizamızda: Parmakta herhangi bir anormallik yok. Normal ebatta, hafif dolgunca bir ayak küçük parmağı. Rujuyla aynı renk, koyu kırmızı oje sürmüş. Taşlı açık ayakkabı giymiş fakat ayakkabıda bir tuhaflık var: O küçük parmak her adımda ayakkabıdan aşağı sarkıp, yeri öpüyor. Hani büyük terlik giymiş çocuk gibi. Yanımdakilere de gösterdim, artık başka şeye bakmak mümkün değil. Takıldık, her adımda parmakla kesişip biz de gülmekten yeri öpüyoruz. Bu arada Hande Yener’in yeni hali, sizce de biraz Sibel Kekilli’yi andırmamış mı? Maslak TİM’de yarın akşam Ajda Pekkan konseri var. Biletler 55-65 lira, Biletix ve BKM gişesinde. (212) 236 18 18.