Güncelleme Tarihi:
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) talebi üzerine, 26 Temmuz’da tutuldukları cezaevinden Ankara Numune Hastanesi Sağlık Kurulu’na götürülen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın sağlık durumları hakkında rapor alınmıştı. İki eğitimcinin cezaevi hastanesine naklinde bu rapor gerekçe gösterildi. Avukatları cuma gecesi yaşananları, önceki günkü görüşte öğrendiler. Özakça ve Gülmen’in avukatı Ebru Timtik, “Açlık grevinin 143’üncü gününde bir insanı zorla sedyeye bağlayarak, bir diğerini ise çarşafa sararak hastaneye götürmek insanlık dışı bir eylem” dedi.
MÜDAHALE ETTİRMEDİLER
Gülmen ve Özakça’nın hastanede tutulduğunu ancak bilinçleri açık olduğu için herhangi bir müdahaleye izin vermediklerini belirten avukatları Timtik, Hürriyet’e şunları anlattı:
“Kurul, ‘iki insan hayati tehlike altındalar. Hapishanede ve yalnız başlarına kalamazlar’ diyor. Ancak aynı kurul, ‘Tutukluluklarının ertelenmesine gerek yoktur’ hükmünde de bulunuyor. Ortada çok önemli hukuk garabeti var. Nuriye ve Semih tutuklu oldukları için onların tahliyesine ancak bir mahkeme karar verebilir. Tutuklamanın ne zaman yapılacağına karar vermek onların haddine değil, mahkemelerin kararıdır. Yarın (bugün) mahkemeye gideceğiz ve raporu göstereceğiz. ‘Onların dışarı çıkabilmesinde yetkisi olan sadece sizsiniz. Bu hakkınızı kimsenin gasp etmesine izin vermeyin’ diyeceğiz. Mahkemeye sorumluluklarını hatırlatacağız. Bugün ayrıca AİHM’ye yaptığımız acil tedbir talepli başvurumuzu raporlar ışığında yineleyeceğiz. Cuma gecesinden bu yana hastanede tutuluyorlar. Nuriye’nin de Semih’in de bilinçleri son derece yerinde ve açık olduğu için bedensel herhangi bir müdahale yapılmasına izin vermiyorlar.”
SARILMAYA KIYAMAZKEN
Semih Özakça’nın kendisi gibi açlık grevinde olan eşi Esra Özakça, zorla hastaneye götürme haberini duyduğunda çok üzüldüğünü belirtti. Esra Özakça, “Ardı ardına yaşadığı ikinci şiddet vakası. Zor kullanılarak sedyeye bağlamışlar. Biz görüştüğümüzde sarılmaya bile kıyamazken eziyet ediyorlar. Nuriye ve Semih’in daha fazla sahiplenilmesi gerekiyor” dedi.
AVUKAT TEPKİSİ: ‘BU MU HEKİMLİK’
AVUKAT Selçuk Kozağaçlı da sosyal medya hesabı Twitter üzerinden, “30 günde 21 uzman doktor; 7 rapor, 3 muayene. Ortak görüş: ‘Hayati tehlike, kalıcı sakatlık riski.’ Neyi bekliyorsunuz? Ne bekliyorsunuz! Tam teşekküllü kurul konuşmuş: ‘Yaşamı tehlikede, yalnız kalamaz, hapiste kalamaz.’ Ne yapalım? ‘Hastanede tutuklu tutun!’ Bu mu hekimlik?” mesajı paylaştı.