Çavuşoğlu: Hamas diye bir şart yoktur

TÜRKİYE, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi için “Hamas” diye bir şart koşulamayacağını net bir dille ifade etti ve Hamas olmadan Ortadoğu barış sürecinin başarıya ulaşamayacağını artık İsrail’in de kabullendiğini savundu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, dün KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile görüşmesinin ardından düzenledikleri basın toplantısında, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi için yürütülen görüşmelerde Hamas ve Gazze’ye ambargo konularıyla ilgili pürüzlerin aşılıp aşılamadığı soruldu. Çavuşoğlu, özetle şunları söyledi:

ŞARTLARIMIZ SARİH: “Bizim şartlarımız son derece sarihtir. Bu şartlar yerine getirildiği zaman ilişkileri normalleştiririz... Gazze üzerindeki ambargoların kaldırılması gerekiyor. Burada yaşayan Filistinli kardeşlerimiz son derece zor şartlar altında yaşıyor. İnsani yardımların, kalkınma yardımlarının engelsiz bir şekilde Gazze ve Filistin’e ulaştırılması gerekiyor. Tüm bunları detaylı bir şekilde görüşüyoruz. Önümüzdeki ilk toplantıda anlaşmaya varılır mı, varılmaz mı, tabii bu, İsrail’in atacağı adıma bağlı.”

TEMASLARIMIZ GİZLİ DEĞİL: “Hamas ile ilgili bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Bizim başından beri Hamas ile temaslarımız gizli saklı değil. Hamas liderlerine telkinlerimiz de gizli saklı değil... Ama Hamas olmadan kalıcı bir barışın olmadığını bugün İsrail de kabulleniyor. Bu konuyla ilgilenen herkes bunu kabul ediyor. Dolayısıyla bundan sonra da Hamas’a gerek El Fetih ile Filistin içinde birlik ve beraberliğin devam etmesi ve gerekse Ortadoğu barış sürecine katkı sağlamak bağlamında Hamas ile de temaslarımız devam edecektir... Dolayısıyla İsrail ile ilişkilerimizin normalleşmesi için Hamas diye bir şart yoktur, olamaz da.”

GÜÇLÜ OLMASINI İSTERİZ: “İngiltere’nin AB’den ayrılıp ayrılmamasının oylanacağı referandumda Türkiye’nin sık sık gündeme gelmesi konusuna ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, bu durumu, “Türkiye’nin geldiği noktanın yansıması” olarak değerlendirdi. Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “(İngiltere’nin) AB içinde güçlü bir kurum olmasını isteriz. Ama AB İngiltere’nin kalmasıyla çıkmasıyla güçlü bir kurum olamaz. Sadece bu yeterli değil. İngiltere’nin çıkması mutlaka olumsuz etki yapar...”

‘YANGINDAN SİYASİ AVANTAJ’ SUÇLAMASI 

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni, yangına müdahale gibi insani bir meseleden bile siyasi avantaj elde etmeye çalışmakla suçladı. Kıbrıs’ta dağlık Trodos bölgesinde geçen pazar günü başlayan yangının, rüzgâr ve yüksek sıcaklığın etkisiyle yayılmasıyla birlikte, Ada uzun yıllardır yaşanan en büyük yangına sahne oldu. Daha önce KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ilettiği aynı öneriyi reddeden Güney Kıbrıs yönetimi, salı akşamı Türkiye’nin uzattığı yardım elini kabul ettiğini açıkladı. Ancak Hürriyet’in edindiği bilgilere göre, Güney Kıbrıs yönetiminin yangın söndürme uçağının Güney’e iniş yapması konusundaki “kabul edilemez ısrarı” üzerine Türkiye, uçak yollamaktan vazgeçti. Güney Kıbrıs’ın ısrarı olmasaydı, Ankara, uçağın sadece havadan yangına müdahalesini öngörüyordu.

HAMAS: TÜRKİYE, İSRAİL’E GAZZE  ŞARTINDAN VAZGEÇTİ

İSRAİL gazetesi Jerusalem Post, İsrail ile Türkiye’nin yakında ilişkileri normalleştirme konusunda anlaşmaya hazırlanırken Hamas’ın Ankara’nın Gazze’ye yönelik İsrail ablukasından vazgeçtiği görüşünde olduğunu yazdı. Buna göre, Londra’da yayınlanan Arap gazetesi Rai el-Youm gazetesine konuşan Hamaslı yetkililer; “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas liderliğine ablukayı kaldırmak ya da şartları iyileştirmek için elinden geleni yaptığını söyledi, ancak İsrail hükümeti inatla bu girişimleri reddetti. Erdoğan, (Hamas) liderliğine, Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etmek için İsrail ile normalleşme anlaşmasında ilerleme sağlaması gerektiğini söyledi” dedi. Hamas yetkilileri, İsrail’in şartlarını karşılamak için Türkiye’nin ülkesinde yaşayan Hamas yetkililerine dair güçlü önlemler almasını, hareket serbestisini kısıtlamalarını beklediklerini de söyledi. Türkiye’nin Mavi Marmara krizinden sonra İsrail ile ilişkileri normalleştirme için öne sürdüğü şartlarından biri Gazze’ye uygulanan ambargonun kaldırılmasıydı. Ancak 26 Haziran’da tamamlanması söz konusu olan anlaşmanın ambargonun hafifletilmesi ve esnetilmesini öngördüğü belirtiliyor.