Güncelleme Tarihi:
Van ziyaretinin ikinci gününde Özalp ve Erciş ilçelerinde halka hitap eden Erdoğan şunları söyledi:
GEREKİRSE DEDİM
“İşte dün bir tanesi Samsun’dan bana hakaret ediyor. Diyor ki, ‘cami yıkacakmış’ diyor. Öbür taraftan, ‘Milletin vergileriyle Akdamar Kilisesi’ni yapıyor’ diyor. Ben bu zata sadece bir ifade kullanırım. Biz bir ifadeyi kullanırken itikadi noktadaki bütün değerlerimizi bilerek, yaşayarak kullanırız. Cami yıkmak ‘gerekirse’ ifadesiyle kullanılmıştır ve onu yıkarken daha güzelini hemen yanında yaparız, ifadesi konuşmamda vardır. Camiyi yapmanın yanında biz bu işi yaşarız. Ama bunu yaşamayanların bize böyle bir eleştiri göndermesini zaten benim halkım inanmaz, kullanmaz. Bu konuda Erdoğan ve arkadaşları nedir ne değildir benim milletim bunu gayet iyi biliyor.
VERGİSİNİ VERİYOR
Akdamar Kilisesi’ne gelince. Bu ülkede benim Ermeni Ortodoks vatandaşlarım var mı? Var. Bu vatandaşlarımın hukukunu korumak bizim görevimiz değil mi? Ama bunlar bu işin de cahili. Bugün benim ülkemdeki Ermeni vatandaşım, ticaretle uğraşanı vergi ödüyor mu? Ödüyor. Onun da inancının gereğini yerine getirmesini, ibadet imkanını sağlamak senin görevindir. Ben bunu hem İslami hem insani hem vicdani hem de hukuki bir görev olarak yerine getiriyorum. Bunu da benim vatandaşlarım böyle bilmeli. Bu iş cahili cühelayla olacak iş değil. Bilerek her şeyi yapacaksınız. Devlet sorumluluğu nedir? Bunun farkında olmayanların idrakıyla bu iş olmaz.
ZİYA PAŞA DİYOR Kİ
Ziya Paşa ne diyor, ‘İdraki meali bu küçük akla gerekmez, zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez’ İnanarak, bilerek yolumuza devam edeceğiz. Müslüman’ın da, Hıristiyan’ın da, Musevi’nin de hepsine hizmet etmek bizim görevimizdir. Adama onlar müsaade ediyor da sen niye müsaade etmiyorsun demezler mi? Bunlar dünyadan da bihaber. Orada benim 3 milyon vatandaşım var. Aynı şekilde, Fransa, Belçika, İsviçre, İsveç’te benim vatandaşlarım var. Oraların yönetimleri onların ibadet etme hürriyetine gerekli desteği verirken, sen burada bu şekilde bir desteği vermediğin zaman sormazlar mı adama. Dünyadan da haberleri yok. Ne yapalım? Biz bunlar gibi düşünmüyoruz.
ATEİSTİ DE KORURUZ
Biz el ele omuz omuza ülkemizde ama asli unsurlar ama azınlıklar farketmez, hepsini hukukunu koruyoruz, koruyacağız. Hatta hatta ateistin de hukukunu koruyacağız dedik. Yola böyle çıktık. Bunlar anlamlı şeyler.
MUĞLALI KIŞLASI YOK
İşte Muğlalı Kışlası diye bir kışla var mı artık? Bu ismi hangi iktidar kaldırdı, biz kaldırdık. Niye? Talep buydu. Bu adımı da biz kararlı bir şekilde attık. Eğer bugün Türkiye’de iki kişiden bir tanesi AK Parti diyorsa bunun sebebi işte budur. Türk’e ne veriyorsak, yapıyorsak, Kürt’e de, Laz’a da, Çerkez’e de, Gürcü’süne de, Abhaza’sına da vereceğiz. Türk Kürt’ü sevecek, Kürt de Türk’ü sevecek. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı başlığı altında bir olalım. Hep birlikte Türkiye olalım.”
Türkiye yıkıldı mı battı mı
BAŞÖRTÜLÜ kadınların artık devlet dairelerinde de görev almaya başladığını vurgulayan Erdoğan, “Ne oldu, Türkiye yıkıldı mı, battı mı? Buyur o da ekmeğini kazanıyor, bu da ekmeğini kazanıyor. Hepsi bu ülkenin vatandaşı, eşit şartlarda artık devlette görev almaya başladı. Hangi iktidarla? İktidarımızla. Bugüne kadar hep önümüze set çektiler ama şimdi hamdolsun bu setler, bariyerler aşıldı” dedi.
Irak’a gideceğim
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Van’da STK’ların Irak sınırıyla ilgili sıkıntılarını paylaşması üzerine, Irak’a gideceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Kasım ayında Irak’a gideceğini belirterek, “Ondan sonra Irak Başbakanı Maliki’nin bir Türkiye ziyareti olacak. Maliki’nin ziyaretinin ardından benim de Irak’a bir iadei ziyaretim olacak” dedi. Erdoğan önceki gece sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle birlikte yemek yedi. Yemek sırasında STK’ların soru ve notlarını alan Erdoğan daha sonra bunlara yanıt verdi. Bu notların içinden bir tanesi salondaki herkesi şaşırttı. Bir STK temsilcisi Erdoğan’a, “Kaçak mazot nedeniyle 10 bine yakın insan mağdur oldu. Binlerce araç gümrüklerde heba olmaktadır. Bir defaya mahsus olmak üzere af istiyoruz” notu yazdı. Erdoğan, bu isteğe, “Bizi hırsızlığa niye ortak ediyorsunuz? Ama buranın geçim şartı diyorlar. Arkadaş yapma. Niye helal yoldan kazanmak varken haram yola başvuruyoruz?” diye tepki gösterdi.
Kadrolu iş istiyorum
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Erciş mitinginin ardından yöre halkının sorunlarını dinledi. Bu sırada Erdoğan’ın yanına gelen Hilal adındaki bir kadın “Kadrolu iş istiyorum” dedi. Kadının isteği Erdoğan’ı şaşırttı.
34 yıl sonra
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, 1979 yılında Özalp’in Çaybağı Köyü’nde kaldığı Mehmet Ateş’in kerpiç evini ziyaret etti. Mehmet Ateş’in annesiyle sohbet eden Erdoğan ziyaret öncesi yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İstanbul gençlik kolları başkanlığı yaptığım dönemde Van’da görevlendirildim. Çaybağı Köyü’ne gittim. Köyde Anadolu’da kerpiç denilen, ot ve çamurdan yapılan, tezek yakılan bir eve misafir oldum. Yer yataklarında yattık ama gönülden ikramlarla o geceyi orada geçirdik. O benim dünyamda çok anlamlı bir geceydi.”
Bu belediyeden memnun musunuz