TARİHİMİZDE sırf görevlerini yaptıkları için cezalandırılan, idam edilen, haksızlığa uğrayarak hapse atılan yüzlerce, binlerce kahraman vardır.
Kıymeti bilinmeyen ve sırf görevini yaptığı için cezalandırılan Mustafa Muğlalı Paşa da bunlardan biridir. Hiç evirip çevirmeye, mazeret beyan etmeye gerek yok. Van’ın Özalp İlçesi’ndeki askeri kışladan “Orgeneral Mustafa Muğlalı” adının kaldırıldığını, bir süre önce, önemsiz bir haber gibi gazetelerin iç sayfalarında okumuşunuzdur. Kim ne derse desin bu, daha ziyade bölücü grupları ve yobaz çevreleri memnun eden bir karardır! Orgeneral Muğlalı’nın 33 köylüyü kurşuna dizdirdiğini, kışlanın Mustafa Muğlalı adını taşımasının bölge halkının sinirlerini bozduğunu iddia eden Kürtçü gruplar bu ismin oradan kaldırılmasını istiyor, gerici gruplar da hararetle onları destekliyordu... * * * Orgeneral Muğlalı adı, Genelkurmay Başkanlığı’nın kararıyla Van’ın Özalp İlçesi’ndeki 2. Hudut Tabur Komutanlığı kışlasından bu ayın başında kaldırıldı. Kışlaya Şehit Astsubay Başçavuş Erkan Durukan’ın adı verildi. 60 yıl önce ölen Orgeneral Mustafa Muğlalı’ya, bunca yıl sonra bile, ülkemizdeki bazı gruplar neden kızıyordu? Hedef aynı fakat düşmanlığın nedenleri ayrıydı. * * * 1882-1951 yılları arasında yaşayan Mustafa Muğlalı’nın hayatı savaşlarla ve Güneydoğu’da eşkıya, kaçakçı ve isyancılarla boğuşmakla geçmişti. 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşı’na katıldı. 1914-1918 yıllarında Birinci Dünya Savaşı’nda çarpıştı. 1919-1922 yıllarında Kurtuluş Savaşımızın kahraman subaylarındandı. 1930 yılında İzmir’in Menemen İlçesi’nde ayaklanan gericiler, yedek subay olarak görev yapan öğretmen Kubilay’ın kafasını kestiler. Menemen olayı sonrası kurulan Divanı Harp Mahkemesi’nin Başkanı olan Mustafa Muğlalı Paşa, isyancı yobazların elebaşlarını idama mahkûm etti ve onları astırdı. Bu yüzden gericiler yıllardır ona Muğlalı’ya kin besleyip durur! Orgeneral Muğlalı, Cumhuriyet dönemimde general olarak Doğu’da ve Güneydoğu’da görev yaptığı bölgelerde büyük ölçüde düzeni sağladı. * * * 33 kişinin öldürülmesi olayı İkinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği 1943 yılında geçer. Bölgede sıkıyönetim vardır. Mustafa Muğlalı Paşa 3’üncü Ordu Komutanı’dır. Asayişsizliğin hâkim olduğu Van çevresinde eşkıyalar, kaçakçılar ve çeteler terör estirmektedir. Bir gün İran sınırında 33 kaçakçı kıstırılıyor. Askeri raporlara göre çatışmada öldürülüyorlar. Fakat yöre halkı, kaçakçıların çatışmada ölmediğini, yakalanıp kurşuna dizilerek öldürüldüklerini iddia ediyor. Hükümet bu iddiaları doğru bulmuyor ve olay kapanıyor. 1947 yılında emekli olarak köşesine çekilen Muğlalı Paşa, 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti’deki Kürtçü ve gerici milletvekillerinin baskısıyla mahkemeye verilip yargılanıyor. Önce idam cezası veriliyor, daha sonra yaşının ileri olması nedeniyle ceza 20 yıla indiriliyor. Ancak Askerî Yargıtay kararı bozuyor. 70 yaşındaki Muğlalı Paşa, 1951 yılında, ikinci yargılama başlamadan, cezaevinde kahrından ölüyor. * * * Muğlalı Paşa’ya ölümünden 36 yıl sonra itibarı iade edildi ve naaşı törenle Devlet Mezarlığı’na taşındı. 1997’de Harp Akademileri Komutanlığı’nın bahçesine büstü dikildi. 2004’te Muğlalı’nın adı Van’ın Özalp İlçesi’ndeki 2’nci Hudut Tabur Komutanlığı Kışlası’na verildi. 7 yıl sonra (bu ayın başında) Muğlalı adı kışladan silindi. Orgeneral Mustafa Muğlalı’ya, hem bölgedeki bölücüler, hem de Kubilay’ı şehit ederek kafasını kesen yobazları idama mahkûm ettiği için şeriatçı gruplar kin duyuyordu! Muğlalı Paşa’nın Harp Akademileri Komutanlığı’nın bahçesindeki büstünü de kaldırırlar mı acaba? “Olmaz olmaz” dememeli... Devir böyle bir devir! Bu şekilde bölücüler de, gericiler de daha çok mutlu olur!