Sudan karaya ilk adımı atan canlının fosili bulundu

Güncelleme Tarihi:

Sudan karaya ilk adımı atan canlının fosili bulundu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2006 00:00

Evrim için önemli bir adım daha atıldı: Devon döneminin sonlarına doğru balığımsı canlılar ilk kez denizden karaya adım atma cesaretini göstermişlerdi. Hayvanların sudan çıkarak, balıktan kara omurgalılarına evrilişini gösteren çok önemli kalıntılar, şimdi Kanada’da bulundu. Yeni fosil, hayvanların evrimindeki bir boşluğu doldurabilir.

Evet, canlıların sudan karaya çıkışı döneminini temsil eden yeni bir canlı fosili bulundu ve böylece balıkların karaya evrimi dönemi de aydınlığa kavuşmaya başladı. Sudan karaya çıkış, teorik olarak biliniyordu, fakat bugüne kadar bir hayvan fosili ele geçirilememişti.

Bilim adamları tarafından Tiktaalik roseae olarak isimlendirilen bu yeni fosil hayvan, yaklaşık olarak 383 ila 375 yıl önce ırmakların sığ sularında yaşıyordu.

Paleontologlar, canlıların karada hareket etmesine izin veren bacakların, nasıl geliştiğini gösteren bu türü, gerçek "kayıp halka" olarak tanımladılar.

Balığa benzer tetrapod Tiktaalik roseae ile ilgili kalıntılar, Philadelphia Doğa Bilimleri Akademisi’nden Ewdvard Daeschler, Chicago Üniversitesi’nden Neil Shubin ve Harvard Üniversitesi’nden Farish Jenkins tarafından bulundu.

Durumları iyi

Gayet iyi durumda olan fosiller, Kanada’ya bağlı Nunavut bölgesindeki Ellesmere Adalarında korunagelmiş. Fosilin bilim adı "Tiktaalik" bu adalarda yaşayan Eskimoların dilinden türetildi ve anlamı "büyük sığ su balığı".

Timsaha benzer bir kafası bulunan hayvanın yassı bedeni son kalıntılardan anlaşıldığı üzere yaklaşık olarak 1.20 ila 2.70 m uzunluğundaydı.

Paleontologlar sadece kafatasının 20 cm büyüklüğünde olduğunu söylüyorlar. Tiktaalik’in yaşadığı dönemde adalarda subtropikal bir iklim hüküm sürüyordu ve bölgede çok sayıda sığ ırmaklar akıyordu.

Edward Daeschler ve diğer araştırmacıların görüşlerine göre fosilin iskelet yapısı, hayvanın sığ sularda yaşamış olduğunun kanıtı. Zaman zaman sudan çıkan bu hayvan, belki de kısa süreler için karada yaşamış olabilir. Hesaplamalar, iskeletin, hayvanın ağırlığını suyun taşıyıcı etkisi olmadan da taşıyabilecek kadar güçlü olduğunu göstermekte.

Boynunu oynatıyordu

Hayvanın kemiksi pulları ve yüzgeçleri vardı, ancak ön yüzgeçleri bacağa doğru evrilmeye başlamış. Parmakları her ne kadar gelişmemiş olsa da hayvan, dört ayaklı canlıların ön ayaklarında görülen üst kol ve alt kol kemiğine, hatta daha sonraları gelişecek olan el kemiklerine bile sahip.

Araştırmacıların Nature dergisindeki yazılarına göre eklemler işlevini yerine getirebiliyordu ve hayvanın bedenini doğrultabildiği tahmin edilmekte. Ayrıca hayvanın boynu da hareketliydi ve bedeninin ön kısmını yukarı doğru bükebiliyordu.

Bilim adamları şimdi hayvanın görünümünü daha iyi anlayabilmek için biraz daha gelişkin türleri araştırıyorlar.
/images/100/0x0/55ea7524f018fbb8f8813a92

Balık ve karada yaşayan hayvanların özelliklerini taşıyan canlılara ait fosiller daha önceleri de bulunmuştu. Sığ sularda "yürümeye" başladıkları sanılan balıklar yaklaşık olarak 385 milyon yıl önce, yüzgeçleri parmaklara doğru evrilmeye başlayan balıklar ise 365 milyon yıl önce yaşıyordu.

Tiktaalik gibi geçiş dönemlerine ait canlılar sayesinde bilim adamları bu dönüşümün ayrıntılarını araştırıyorlar. Yeni bulunan hayvanın kafasında görülen bir yapı, kulak biçimini almaya başlayan küçük bir solungaç yarığına benziyor. Ve uzun burnu da karada avlanacak biçimde değişime uğramaya başlamış.

Kulağa dönüşüm

Uppsala Üniversitesi’nden Per Ahlberg, Tiktaalik, aslında balık- tetrapod dönüşümünü temsil eden geçiş dönemini doldurmakta derken, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi paleontologu John Maisey, kötü bir yüzücü olan hayvan olasılıkla sığ sularda yaşıyordu ve sadece düşmanlarından kaçmak için karaya çıkıyordu. Tetrapodlar çok uzun süre karada kalmazlar diye konuştu.

Daeschler ve Shubin evrim zincirindeki kayıp halkayı bulmak için 1999 yılında araştırmaya başladılar. Araştırmacıların hedefi Ellesmere adalarında, henüz omurgalı hayvanlar açısından araştırılmamış olan Devon dönemine ait kayalıklardı.

Issız araziye sadece hava yoluyla ulaşılabiliyordu ve hava koşulları çok kötü olduğu için bilim adamları sadece yazları iki ay kadar çalışabilmişler bölgede.

Sudan karaya ilk

İlk önce sığ suların varlığını gösterecek akarsu veya delta tortullarına ait bitki fosillerini arayan araştırmacılar, bu tür bitkilerin balık-tetrapot dönüşümünün gerçekleştiği bölgeler için iyi bir gösterge olduğunu söylüyorlar.

Böylece 2000 yılında aşınmış kayalıklarda tuhaf yüzgeçli fosillere rastladıktan sonra 2004 yılında kafatası ve çene parçaları bulmuşlar.

Tiktaalik, daha çok balık özellikleri gösteren Panderichthys ve karada yaşamaya başlayan Ichtyostega arasındaki boşluğu doldurabilir diyen Daeschler, Ellesmere adalarındaki kayalıkların, aradıkları döneme bir bakış açısı sunduklarını ve sudan karaya geçen fosilleri barındırabilecek uygun çevre koşullarına sahip olduklarını çok öncesinden tahmin ettiklerini de hatırlatıyor.

Yeni arayışlar

Araştırmacı bundan sonra diğer meslektaşlarıyla birlikte adalardaki tortullarda evrim zincirinde hala varlığını koruyan boşlukları tamamen doldurabilecek yeni fosiller bulabilmeyi umuyor.

Tiktaalik fosili hayvanların evrimi açısından kuşkusuz büyük bir önem taşıyor, fakat Darwin ve evrim teorisiyle ilgili karalama kampanyalarının sürmekte olduğu şu günlerde, altın değerinde olan bu bulgu akıllı tasarım yanlılarına sert bir tokat etkisi yapmış olmalı, hatta yapmalı da. Kanıtlar çoğalacak, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

Ellesmere Adaları

Bir zaman gelecek tüm eksikler yap boz parçaları gibi yerli yerine oturacak. Evrimi kabul etmek bazıları için niçin bu kadar korkutucu?

Kanada adalarının en kuzeyde kalanları olan Ellesmere Adaları 1999 yılında Kuzeybatı topraklarından ayrılmıştı. 200.000 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Ellesmere, birçok coğrafyacıya göre dünyamızın onuncu büyük adası. Ellesmere’in doğusundaki Kennedy Kanalı, ada ve Grönland arasında bir sınır oluşturmakta.

Ellesmere son derece sert iklim koşullarına sahip, kutup soğuklarına çöl kuraklığı eşlik ediyor. Yıllık ortalama sıcaklık 12 derece civarında ve yılda 12mm yağış düşüyor.

Bu koşullar altında liken ve yosun dışında neredeyse hiç bitki büyümese de Misk öküzü, Karibu (Caribou= Kuzey Ameria’ya özgü bir tür rengeyiği) ve kutup ayıları yaşamlarını sürdürüyorlar. Ellesmere 4000 yıl kadar önce Eskimoların ataları tarafından iskan edilmişti.

1616 yılında İngiliz denizci William Baffin ilk Avrupalı olarak adaları keşfetti ve daha sonraları da "Ellesmere Kontu" unvanını aldı. Adalarda günümüzde sadece birkaç yüz Eskimolu dışında bir meteoroloji istasyonunda birkaç bilim adamı ve "Alert" kampında da askeri personel yaşıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!