Baykal, Kaleli'den tazminat kazandı
Güncelleme Tarihi:
AA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2012 16:50
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, kendisine “iftira ve hakaretlerde bulunduğu” gerekçesiyle açtığı davada, İklim Ayfer Kaleli'den 5 bin lira manevi tazminat kazandı.
Dava, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde karara bağlandı. Hakim Ahmet Arslan, tazminat talebini kısmen kabul ederek, Kaleli'nin, Baykal'a 5 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Kararla ilgili Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz yazılı açıklama yaptı. Açıklama şöyle:
“Sayın Deniz Baykal'a ilişkin çeşitli basın yayın kuruluşlarında yer alan İklim Ayfer Kaleli'nin taciz iddialarına ilişkin açılan tazminat davasında, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, taciz iddialarının asılsız ve yalan olması nedeniyle İklim Ayfer Kaleli'yi 5 bin lira tazminat ödemeye mahkum etmiştir.
Müvekkil Deniz Baykal'a ilişkin yapılan ikinci komploya ilişkin, komplonun faillerinden birisi olan İklim Ayfer Kaleli'nin tazminata mahkum olması, adaletin gerçekleşmesi anlamında sevindirici olmakla birlikte, halen montaj kasetine yönelik savcılık incelemesinin bitmemesi ve faillerin bulunulamaması, düşünülmesi gereken bir husustur.”
Dava dilekçesi
Dava dilekçesinde, Kaleli'nin, 7 Mart 2011'de yayımlanan haberlerde, “Baykal'ın kendisini elle ve ağızla taciz ettiği” iddialarında bulunduğu belirtilerek, iddiaların “gerçek dışı ve yalan olduğu” kaydedilmiş ve 20 bin lira manevi tazminat istenmişti.
Dilekçede, “Baykal'a yapılan iftiranın önceden düşünülmüş ve uygulaması gerçekleştirilmiş planlı bir senaryonun hayata geçirilmesi olduğu” ifade edilerek, şu ifadelere yer verilmişti:
“Görsel basında gazeteciliğini ve kendisini öve öve bitiremeyen davalının, telefon dinleme kararı alınması ve telefonlarının dinlenmesi ihtimali çok yüksek olan kişilerle sözde olayı paylaşması ve bunu yine CHP üst yöneticilerine sözde anlatması inandırıcı değildir. Tüm bunlar önceden planlanmış bir oyunun tamamlanmasına yönelik sanal delil ve şahit oluşturma senaryolarıdır.
Olayın bir başka yönü de yaşadığını iddia ettiği olayları savcılık ve yargı mercilerine taşımaması ve yargı mercilerine taşınmayan, takibi şikayete bağlı anlatımlarının Ergenekon savcıları tarafından dosyadan tefrik edilmeyip, kişilerin kişisel hayatlarına ilişkin iddiaların dinleme kayıtlarından yok edilmesi gerekmesine rağmen, tüm görüşme ve soruşturma bilgilerinin basına servis edilmesidir. Böylece senaryonun uygulanarak piyasaya sürülmesi tamamlanmış olmaktadır.
Davalının iddiaları hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı gibi, Sayın Deniz Baykal hedef alınarak CHP içerisinde kavga çıkartılmasından siyasi olarak nemalanacak olanlar da bellidir. Davalı, bu olayda kullanılmıştır.”
Kararla ilgili Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz yazılı açıklama yaptı. Açıklama şöyle:
“Sayın Deniz Baykal'a ilişkin çeşitli basın yayın kuruluşlarında yer alan İklim Ayfer Kaleli'nin taciz iddialarına ilişkin açılan tazminat davasında, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, taciz iddialarının asılsız ve yalan olması nedeniyle İklim Ayfer Kaleli'yi 5 bin lira tazminat ödemeye mahkum etmiştir.
Müvekkil Deniz Baykal'a ilişkin yapılan ikinci komploya ilişkin, komplonun faillerinden birisi olan İklim Ayfer Kaleli'nin tazminata mahkum olması, adaletin gerçekleşmesi anlamında sevindirici olmakla birlikte, halen montaj kasetine yönelik savcılık incelemesinin bitmemesi ve faillerin bulunulamaması, düşünülmesi gereken bir husustur.”
Dava dilekçesi
Dava dilekçesinde, Kaleli'nin, 7 Mart 2011'de yayımlanan haberlerde, “Baykal'ın kendisini elle ve ağızla taciz ettiği” iddialarında bulunduğu belirtilerek, iddiaların “gerçek dışı ve yalan olduğu” kaydedilmiş ve 20 bin lira manevi tazminat istenmişti.
Dilekçede, “Baykal'a yapılan iftiranın önceden düşünülmüş ve uygulaması gerçekleştirilmiş planlı bir senaryonun hayata geçirilmesi olduğu” ifade edilerek, şu ifadelere yer verilmişti:
“Görsel basında gazeteciliğini ve kendisini öve öve bitiremeyen davalının, telefon dinleme kararı alınması ve telefonlarının dinlenmesi ihtimali çok yüksek olan kişilerle sözde olayı paylaşması ve bunu yine CHP üst yöneticilerine sözde anlatması inandırıcı değildir. Tüm bunlar önceden planlanmış bir oyunun tamamlanmasına yönelik sanal delil ve şahit oluşturma senaryolarıdır.
Olayın bir başka yönü de yaşadığını iddia ettiği olayları savcılık ve yargı mercilerine taşımaması ve yargı mercilerine taşınmayan, takibi şikayete bağlı anlatımlarının Ergenekon savcıları tarafından dosyadan tefrik edilmeyip, kişilerin kişisel hayatlarına ilişkin iddiaların dinleme kayıtlarından yok edilmesi gerekmesine rağmen, tüm görüşme ve soruşturma bilgilerinin basına servis edilmesidir. Böylece senaryonun uygulanarak piyasaya sürülmesi tamamlanmış olmaktadır.
Davalının iddiaları hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı gibi, Sayın Deniz Baykal hedef alınarak CHP içerisinde kavga çıkartılmasından siyasi olarak nemalanacak olanlar da bellidir. Davalı, bu olayda kullanılmıştır.”