Başbakan'dan Barzani'ye Lozan'lı uyarı
Güncelleme Tarihi:
Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak’ta yapılması planlanan referandum öncesi Lozan, Ankara ve Türkiye-Irak anlaşmalarını hatırlatarak “Türkiye uluslararası ve ikili anlaşmalardan doğan haklarını kullanmakta kararlıdır” diye konuştu.
BAŞBAKAN Yıldırım dün Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ı ziyaret etti. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, özetle şunları söyledi:
“(IKBY’nin referandum kararı) Türkiye’nin ulusal güvenlik meselesidir. Türkiye, ulusal güvenlik meselesi konusunda uluslararası anlaşmalardan, ikili anlaşmalardan doğan haklarını kullanmakta kararlıdır, tereddüt göstermez. Bu anlaşmalar, Lozan madde 3 ve madde 16, 1926 Ankara Anlaşması, 1946 Irak Dostluk ve İyi Komşuluk Anlaşması ve 1983 Türkiye-Irak Sınır Güvenliği ve İşbirliği Anlaşması. Gerek Suriye’de gerek Irak’ta mevcut statülerde, bu devletlerin statülerinde değişikliğe gidecek herhangi bir girişim, anlaşmalardan doğan haklarımız çerçevesinde Türkiye’nin hiçbir zaman kabul etmeyeceği bir sonuçtur. Bunun gereği de yapılacaktır.
MACERADAN VAZGEÇMELİ
Buradan bir çağrı daha yapmak istiyorum. Henüz zaman bitmiş değil. Kuzey Irak Yönetimi, Barzani bu sevdadan, bu inattan vazgeçmelidir. Bu referandum bölgedeki Kürt kardeşlerimiz için de hayır getirmez, bölge için hiç hayırlı olmaz. Kerkük’ün bu meselenin içine dahil edilmesi apayrı bir fecaattir. Kerkük bilindiği gibi esas itibariyle demografik yapısı oldubittilerle değiştirilmeye çalışılmış bir şehirdir. Esasen, orijinal nüfus sayımına göre, Kerkük’ün yüzde 70’i Türkmen. Dolayısıyla bu demografik yapı değiştirilmiş olduğu için orada yapılabilecek bir referandum aslında yanlış kişilere sorularak yapılmış bir referandum olmuş olacaktır. Bu tamamen hukuksuz bir durumdur, adı üstünde ihtilaflı bölge.
IKBY’nin giriştiği bu maceradan, bu sevdadan vazgeçmesi gerekir. Ümit ederiz ki, bu referandum gerçekleşmemiş olur.
MÜDAHALE HAKKI VERİYOR
Tezkere Türkiye’nin güney kara hudutları ötesinde ve mücavirinde olabilecek her türlü ülkemiz aleyhine, ülkemiz milli güvenliğini tehdit edecek gelişmelere karşı müdahale hakkını veriyor, asker gönderme hakkını veriyor. Zaman üzerinde durmaya gerek yok, zaten 30 Ekim’de dolacağı için zamanlıca ve yaşanan gelişmeleri de dikkate alarak böyle bir çağrı yapmış oldu.”