Güncelleme Tarihi:
“İhraç etmekten memnun değiliz. Ama başka çare yok. Bunları kamu dışında tutmazsanız, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi suikastı gibi hatta daha büyük olaylarla karşı karşıya kalırsınız.”
7 BİN KİŞİ İNCELEMEDE
Bakan Yılmaz, yine kendi bakanlığından açığa alınan 7 bin 210 personelin incelemelerinin ise devam ettiğini belirterek, savcılıklar ve istihbarat kuruluşlarından gelen bu bilgilerin henüz kesinleşmediğini belirtti.
İhraçlarla ilgili yaptıkları işlerin hukuki dayanağının bulunduğunu savunan Yılmaz, özetle şunları söyledi: “... İhraç ettiklerimizin 3 bin 855’i şu anda tutuklu. Bu da gösteriyor ki yaptığımız işlerin hukuki dayanağı var. İhraç ettiğimiz 3 bin 912 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış. İhraç ettiklerimizden 539’u da firar. 8 bin 511’inin de yargı sistemiyle bir şekilde teması var.”
EN ÇOK ÖĞRETMEN İHRACI İSTANBUL'DA
686 sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ihraç edilen personel arasında çok sayıda öğretmen de bulunuyor. İstanbul 284 öğretmen ile en çok ihracın yaşandığı il oldu. Onu 206 öğretmenle Ankara, 88’er öğretmen ile Diyarbakır ve Şanlıurfa takip etti. Ayrıca iki ilçe milli eğitim müdürü de kamudan çıkarıldı.
Diğer illerde öğretmen ihraçları ise şöyle: İzmir 82, Mersin 79, Adana 76, Konya 68, Gaziantep 67, Kocaeli 60, Kayseri 59, Van 58, Mardin 50, Kahramanmaraş ve Tekirdağ 49, Adıyaman 45, Antalya 43, Bursa’da 42, Aydın 37.
En az ihraç ise, bir öğretmenle Sinop’ta oldu.
YÖK: Mağdur akademisyenler değerlendirilecek
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), son Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) devlet üniversitelerindeki görevlerinden ihraç edilen akademisyenlerle ilgili yaptığı açıklamada, üniversitelerin diğer kamu kuruluşlarından farklı olarak özerk olduğunu hatırlattı. Bu kapsamda akademik personelin KHK’lar çerçevesindeki işlemlerinin üniversitelerce oluşturan komisyonlarda yürütüldüğünün altı çizilen metinde, süreçte yaşanabilecek mağduriyetlerin Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından değerlendirmeye alınacağı belirtildi. YÖK’ün açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
İHRAÇLAR ÜNİVERSİTE KOMİSYONLARINDA YÜRÜTÜLÜYOR
“YÖK’ün anayasal asli görevi, üniversitelerdeki öğretim süreçlerinin planlanması, düzenlemesi, yönetilmesi ve denetlenmesidir. YÖK’e anayasal çerçevede yüklenen hususlar dışındaki konularda üniversitelerimiz, diğer kamu kurumlarından farklı olarak, özerktirler. Bu kapsamda akademik personelin KHK’lar çerçevesindeki işlemleri üniversitelerimizce oluşturan komisyonlar vasıtası ile yürütülüyor. Bu süreçte gerekli tüm titizlik ve hassasiyetler üniversitelerce gösteriliyor olmasına karşın yine de oluşmuş ve oluşabilecek mağduriyetlerin değerlendirilme süreçlerine yönelik ise 685 sayılı KHK ile ‘Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’ kuruldu. Bu komisyonun bütün mağduriyet müracaatlarını hukuk çerçevesinde ve toplumsal vicdanı tatmin edecek şekilde değerlendireceğine inanıyoruz. Nitekim son çıkan KHK’lar, diğer kurumlarda olduğu gibi akademide de yapılan yeniden değerlendirmeler sonrasında iade sürecinin başladığını gösteriyor. Yükseköğretimin kurumsal yapısı kadar akademi camiasının yetişmiş her bir ferdi de bilim hayatımız ve ülkemiz için değerli ve önemli. Gelinen süreçte YÖK olarak konu ile ilgili yeni sorumluluklar üstlenme de dâhil değerlendirmemiz sürüyor. YÖK milli güvenliğimize tehdit oluşturan tüm yapılara ve terör örgütlerine karşı ülkemiz ve devletimizin hassasiyetlerini aynen ve ‘zamana bağlı kalmaksızın’ taşıyor, diğer yandan da bütün gayretiyle üniversitelerimizle ve tüm akademisyenlerimizle birlikte yükseköğretimde kalite ve niteliği artırmaya çalışıyor.”