Güncelleme Tarihi:
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'ndeki davanın 202. duruşmasında NSU terör örgütü üyeleri Uwe Mundlos, Uwe Böhnhardt ve Beate Zschaepe'nin arkadaşı Kay S. tanık olarak dinlendi.
Kay S, davanın baş sanığı Zschaepe ile 1980'li yılların sonunda tanıştığını söyledi.
Eski Doğu Almanya'da (DDR) "tüm kötülüklerin Batı'da olduğunu" öğrendiğini, ancak DDR'nin çökmesinin ardından aşırı sağ çevrede yer aldığını ifade eden Kay S, Zschaepe ve Mundlos'un bu çevrede yer aldıklarını kaydetti.
Aşırı sağcı çevrenin 1995'te daha da radikalleştiğini belirten tanık, Mundlos'un Hitler'in yardımcısı Rudolf Hess'e saygı göstermeye başladığını ifade etti.
Diğer NSU üyeleri hakkında düşüncelerini anlatan Kay S, Zschaepe'nin kendisine yardımcı olduğunu ve hakkında olumsuz bir şey söyleyemeyeceğini, Böhnhardt'ın ise düşüncesini paylaşmayan insanlara karşı çok agresif davrandığını aktardı.
Kay S, Böhardt'ın bir tavşanı canlı gömmüş olduğunu belirterek, "Onun oldukça sadist olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Mundlos ve Böhnhardt'ın 1996 yılında kendisinden yasadışı bir olayda yalancı şahitlik yapmasını istediklerini anlatan Kay S, neyi planladıklarını bilmemesine rağmen buna olumlu cevap verdiğini, Zschaepe'nin de bu teklif yapıldığında orada bulunduğunu kaydetti.
Kay S, NSU üyeleri ve davada terör örgütüne yardım ve yataklık etmekle suçlanan Ralf Wohlleben ile 1996 yılında bir otoyolda bulunan üst geçide "sarı Davut Yıldızı, oyuncak bebek ve üzerinde dikkat bomba var yazılı şilt" astıklarını anlattı.
Oyuncak bebeğin üzerinde Böhnhardt'ın parmak izlerinin bulunmasından dolayı yargılandığı davada yalancı şahitlik yaptığını ifade eden Kay S, mahkemede söz konusu grubun bir eğlencede olduğunu söylediğini kaydetti.
Mahkemede yalan söylediğinden dolayı özür dileyen Kay S, Wohlleben'in, 1998 yılında izini kaybettiren NSU üçlüsü için para topladığını da belirtti.
Kay S'nin yaptığı bu açıklamalar dosyalarda yer almamasından dolayı özellikle Wohlleben'i sıkıntıya sokacağı yorumu yapıldı.
"Susmak dayanılmaz hale geldi"
Öte yandan, Münih Yüksek Mahkemesi'nde görevli psikolog Norbert Nedopil baş sanık Zschaepe hakkına bir rapor hazırladı.
Raporda, şimdiye kadar devam eden 2 yıllık yargı sürecinde hiç konuşmayan Zschaepe'nin susmanın kendisi için dayanılmaz hale geldiğini ifade ettiği kaydedildi.
Susmaktan dolayı Zschaepe'nin sağlığıyla şikayetlerinin arttığı vurgulanan raporda, bu strese bu kadar uzun bir sürede birçok kişinin dayanamayacağı belirtildi.
Raporda, Zschaepe'nin üzerindeki bu baskının azaltılması önerildi. Avukatların ise Zschaepe'ye konuşmamayı tavsiye ettiği ifade edildi.
Daha önce Zschaepe'nin sağlık durumu sebebiyle birkaç duruşmaya ara verilmesi veya iptal edilmesinden sonra mahkeme, haftalık duruşma günlerini 3'ten 2'ye indirdi ve gazetecilerin görüntü almasına ayda sadece iki gün izin vermeye başladı.
NSU üyeleri 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, bombalı saldırılar düzenlemek ve banka soygunları yapmakla suçlanıyor.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen davada, NSU terör örgütünün hayattaki bilinen tek üyesi Beate Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yaptığı iddia edilen Wohlleben ile birlikte 3 kişi yargılanıyor.