Güncelleme Tarihi:
Welt am Sonntag gazetesinde yer alan haberde Halil Yozgat'ın avukatları mahkemeye sundukları yeni delillerde Andreas Temme'nin Halil Yozgat cinayetinde yardımcı olup olmadığının sorgulanmasını istedi.
Gazete haberinde Andreas Temme'nin yaptığı telefon görüşmelerinin deşifrelerini yayınladı. Telefon deşifrelerine göre cinayetin ardından istihbarat teşkilatından soyismi Hess olan bir görevli Temme ile görüşmesinde, “Böyle bir şeyin olacağını bilen herkese oradan geçmemelerini söyledim. Evet bu biraz b..tanbir durum. Siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz?” diyerek Hess'in bu gibi durumlarda herkesin olay yerinden uzak durmaları gerektiği uyarısında bulunduğu belirtildi. Buna göre cinayetin işleneceğinden teşkilat içinde birilerinin bilgisinin olup olmadığının sorulması gerektiği belirtildi.
NSU cinayetlerini araştıran cinayet masası ekiplerinin cinayetlerin aynı silahla işlendiğinin tespit etmesinden sonra Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı'ndan yardım istediği ifade edilen haberde Hessen Eyalet Anayasayı Koruma Teşkilatı'nda tedarik bölüm başkanı olan İris Pilling yardım talebinin olumlu bulunmasının ardından bu konuda çalışanlara bir e-posta yolladı.
Pilling yolladığı e-posta ile polisin cinayetler hakkında kendilerinden yardım istediğini bu konuda duyum ya da herhangi bilgisi olanların amirlerine müracaat etmelerini istedi.
"Irkçı cinayetlerden sonra aynı ajana telefon edildi"
Haberde telefon dinleme kayıtlarına göre Andreas Temme'nin, Halil Yozgat'ın öldürüldüğü gün “Sebze” kod adlı muhbir Benjamin Gaertner ile telefonda görüştüğü ve ilginç bir şekilde Temme'nin yine 2005 Haziran ayında Nürnberg ve Münih'te işlenen diğer iki ırkçı cinayetlerde Gaertner ile telefonda görüştüğünü tespit edildiği vurgulandı.
Cinayet günü Yozgat'ın işlettiği cafede sadece 10 dakika kalan Temme'nin tam da cinayetin işlendiği saatlerde orada bulunmasının tesadüf olup olmadığı ve bu yaşananlardan sonra Temme'nin hiç bir şey olmamış gibi hayatını sürdürmesi “ilginç” olarak değerlendirildi.
Andreas Temme NSU davasının görüldüğü Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde üç kez ifade vermiş ancak olay günü orada niçin bulunduğuna dair tatmin edici cevaplar verememişti.
Temme ifadesinde olay günü Halit Yozgat'ın işlettiği internet cafede olduğunu, çıkarken Halit'i hesabın alındığı masanın arkasında görmediğini, bu yüzden tezgahın üstüne 50 cent bırakıp çıktığını söylemişti.
BfV çalışanı olarak Kuzey Hessen bölgesinde "Radikal Yabancılar" alanında görev yapan Temme aynı zamanda ırkçı örgütler içindeki ajanlarla ilişkiyi sürdürüyordu.
Halit Yozgat cinayetiyle bu denli yakın olan Andreas Temme, istihbarat elemanlığından alınarak valilikte görevlendirilmişti.
NSU'nun karanlık bağlantıları aydınlatılamadı
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü ancak 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011'in kasım ayında bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.
NSU'yu kuran Neonazilerin yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine rağmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, 2011 yılında Almanya'da büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurdukları ortaya çıkmıştı.
Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 2011 yılı sonunda imha edilmesi kuşkulara yol açmıştı.
Zschaepe, Münih'te 2013 yılı mayıs ayından bu yana devam eden davada susma hakkını kullanıyor.