Güncelleme Tarihi:
Markete saldırıda 4 Yahudi yaşamını yitirdi.
İşte o günlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, başta Fransa’daki Yahudi kökenliler olmak üzere Avrupalı Yahudilere “İsrail’e gelip yerleşin” çağrısında bulundu.
Geçen hafta sonu Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da bir kafede Din, sanat ve ifade özgürlüğü adı altında düzenlenen toplantıya katılanlara aşırı İslamcı bir terörist kurşun yağdırdı.
Bu saldırı sırasında bir kişi yaşamını yitirdi.
Aynı terörist daha sonra Musevilere ait bir sinagogun önündeki güvenlik görevlisini kurşunlayıp öldürdü.
Bu saldırı üzerine İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yine aynı çağrıda bulundu.
“Yahudiler yeniden Avrupa’da sırf Yahudi oldukları için öldürüyorlar” diyerek, “Fransa’daki tüm Yahudilere, Avrupa’daki tüm Yahudilere şunu söylüyorum: İsrail yalnız sizin dualarınız sırasında yönünüzü çevirdiğiniz yer değildir. İsrail devleti sizin vatanınızdır” açıklamasında bulundu ve Yahudi kökenli insanları İsrail’e göç edip yerleşmeye davet etti.
Fransa’daki kanlı saldırılardan sonra Netanyahu’nun yaptığı bu çağrıya ilk tepki Fransa Başbakanı Manuel Valls’dan gelmişti.
Manuel Valls, Yahudi kökenli vatandaşlarına, “Fransa bu saldırılarda tıpkı sizin gibi yaralanmıştır. Fransa kesinlikle sizin ülkeyi terk etmenizi arzu etmiyor” açıklamasında bulunmuştu.
Fransa Devlet Başkanı François Hollande da, aynı günlerde, “Yahudilerin yeri Avrupa’dır. Özellikle de Fransa” diyerek Netanyahu’nun yaklaşımını kesinlikle tasvip etmediğini ortaya koymuştu.
* * *
Danimarka’daki terör saldırısından sonra Netanyahu’nun “İsrail’e gelin!”, “Vananınıza gelip yerleşin!” çağrısı üzerine Almanya Başbakanı Angela Merkel de bir açıklamada bulundu.
Almanya’daki Yahudi kökenli insanların güvenliği için hem Federal Hükümet, hem de eyalet hükümetleri olarak yoğun önlemler aldıklarının altını çizen Merkel, “Biz Almanya’da yeniden bir Yahudi yaşamı oluşmasından memnuniyet duyuyoruz ve bunun için müteşekkiriz” açıklamasında bulundu.
İster dinsel, ister etnik, hangi nedenle olursa olsun insanların öldürülmesinin, katledilmesinin kabullenilecek, savunulacak hiçbir yönü yoktur.
Olmamalıdır da...
Ama ne yazık ki, dünyanın her yerinde günümüzde hala bu ve benzer iğrenç saldırılar, katliamlar yaşanmaktadır.
Ancak bu ve benzer saldırılar nedeniyle insanları vatanlarından koparmak ne kadar doğru olur?
* * *
Fransa’daki Yahudi kökenli insanların vatanı Fransa’dır.
Onların hemen hemen hepsi orada doğmuş, orada büyümüş ve yıllardır orada yaşamaktadır.
Danimarka’da da öyle.
Almanya’da da...
Diğer Avrupa ülkelerinde de...
Dünyanın başka ülkelerinde de...
Bu insanların vatanlarını terk edip hayata sıfırdan başlayacakları diğer vatanlarına yerleşmelerini istemek yerine, daha hoşgörülü, daha barışçı bir dünya, bir toplum ve insan gibi insanlar yaratmak için hep birlikte çaba gösterilmelidir.
Bu insanlardan vatandaşlarını bırakıp kaçmaları beklenmemelidir.
Çünkü kaçış çözüm değildir.
Kaçış, aşırıları güçlendirecektir.
Kaçış, yabancı düşmanlarını, ırkçıları güçlendirecektir.
Sağduyulu herkes buna tüm gücüyle karşı koymalıdır.
* * *
Nitekim Danimarka’daki hahambaşı Jair Melchior da, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun “İsrail’e göç edin” çağrısını doğru bulmadığını açıklamıştır.
Zaten teröristlerin amacının bu olduğunun altını çizen Musevi din adamı, “Biz teröristlerin bizim günlük yaşamımızı değiştirmesine, korku içinde yaşamaya ve başka bir yere kaçmaya zorlamalarına izin vermeyeceğiz” diyerek Avrupa’daki Yuhudi kökenli insanların yerinin Avrupa olduğunu hatırlatmıştır.
Doğru olanı da budur.
Kaçış değil, teröre karşı mücadele esas olmalıdır.