Son yılların en vahşi cinayeti

Güncelleme Tarihi:

Son yılların en vahşi cinayeti
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2015 00:00

Sekiz aylık hamile genç kadını, tuzak kurup evinden aldı. Arabasına bindirip ormana götürdü. Suç ortağı tuttu, o bıçakladı. Hem de bebeğin olduğu bölüme peş peşe bıçaklar sapladı. Yetmedi üzerine benzin döktü. Çakmağı çaktı. Genç kadın direndi. Yanan bedeniyle koştu ama Azrail'inden kurulamadı.

Haberin Devamı

BERLİN'de son yılların en vahşi cinayeti geçtiğimiz hafta işlendi. Sekiz aylık hamile kadın eski erkek arkadaşı ve karnındaki bebeğin babası tarafından önce bıçaklandı sonra da diri diri yakılarak öldürüldü. Bu vahşice işlenen cinayetin perdesi yavaş yavaş aralanıyor. Ortaya çıkanlar ise tam anlamıyla tüyler ürpertici.

MESLEK EĞİTİMİ YAPIYORDU

Katledilen Maria daha 19 yaşındaydı. Meslek eğitimi yapıyordu. Hayalleri vardı. Karnındaki bebeği dünyaya getirip yaşamını ona adamak istiyordu. Erkek arkadaşının hamileyken yüz üstü bırakması, bebeği aldırmak için yaptığı baskılar ve tehditler onun yaşam heyecanını zerre kadar olumsuz etkilemiyordu. Bebeği doğurma arzusunu bir an bile yok etmiyordu. Sosyal medyada kendisine 'Süper süper Maria' (Fıstık) adı altında hesap açtı. Doğumu yaklaşınca da bebek resmi paylaşmaya başladı. Doğacak Dilara'sını kucağına alacağı günlerin hayallerini kuruyordu. Doğumuna gün sayıyordu. Ancak nereden bilsin geri sayımın aslında onun ve canının bir parçası, karnındaki Dilara'nın sonu olacağını, vahşi bir cinayete kurban gideceğini.

DİRENDİ ANCAK GÜCÜ YETMEDİ

Geçtiğimiz Cuma günü köpeğiyle Berlin'in doğusunda ormanlık alanda yürüyüşe çıkan bir kişi, polisi arayıp köpeğinin tesadüfen bir ceset gördüğü ihbarını yaptı. Olay yerine gelen polis ekipleri, vücudunun üst bölümü yanmış bir kadın cesediyle karşılaştı. Adli tıp ekipleri cesedi alıp morga kaldırdı. Yapılan ilk otopside kadının vahşice

Son yılların en vahşi cinayeti
öldürüldüğü tespit edildi. Karnından iki kez bıçaklandığı, kollarının sıkıldığı için kızardığı, ellerinde bıçakla ufak kesikler oluştuğu ve vücudunun üst bölümünün de yandığı tespit edildi. Tüyleri ürperten asıl bulgu ise genç kadının bıçaklandıktan sonra canlı canlı yakıldığının tespit edilmesi. Adli tıp uzmanları son yıllarda böylesi vahşi bir cinayete tanıklık etmediklerini anlatırken, genç kadının iki caninin elinden kurtulmak için çok çırpındığının bilgisini verdi. Adli tıp uzmanları, genç kadının elindeki kesiklerin cinayet sırasında kadının direndiğini gösteren bulgular olduğunu düşünüyor.

CİNAYETE TEŞVİK VE DESTEK VAR MI

Polis katil zanlısı Eren T ile Daniel M'ye çok çabuk ulaştı. Çünkü, Eren T, genç kızın öldürülmesinden kısa süre sonra polise gidip kayıp ilanı verdi. Ve arkadaşı Daniel M'den şüphelendiğini söyledi. Polis cesedin bulunmasından hemen sonra ikisini sorguya aldı. Eren T sorguda suskunluğunu bozmadı. Ancak Daniel M ise cinayeti tüm ayrıntılarıyla anlattı. Savcılık ve cinayet masası detektifleri son yıllarda Berlin'de böylesi vahşice bir cinayetin işlenmediğini ve 19 yaşındaki iki zanlının tek başına olmadıklarından hareket ediyor. Cinayette üçüncü hatta dördüncü kişilerin olup olmadığını da araştırıyor. Polis, Eren T'nin ailesi ve akrabaları başta olmak üzere çevresinde birilerinin katil zanlısını cinayeti işlemesi için teşvik edip etmediğini de araştırıyor.

CİNAYET YERİNİ GÖRDÜM

Genç kadının vahşice öldürülüp bırakıldığı yeri gidip gördüm. Berlin'in doğusunda. Köllnische Heide'de. Ormanın derinliklerinde. Çıkmaz bir sokağın bittiği yerde hemen ormanlık alan başlıyor. Yaşlısı, genci, kadını, erkeğinin hiç eksik olmadığı gezi alanı gibi. Kimi çocuğunu, kimi köpeğini gezdiriyor. Uzun bir süre yürüdükten sonra sağ tarafta yeşil tellerle çevrili mezarlığa ulaşıyorsunuz. Burada yol ikiye ayrılıyor. Sağa giderseniz yine evlere varıyorsunuz. Sola doğru, mezarlığı sağınıza alarak ilerleyince de bozuk bir yola giriyorsunuz. Birbirine yakın ağaçlar arasında ormanın derinliklerine doğru ilerleyince orman daha da ıssızlaşıyor. Zavallı kadının cesedinin bulunduğu küçük çukurun hemen yanındaki tümseğe beyaza boyanmış iki haç toprağa çakılmış. Biri Maria için, diğeri doğmadan katledilen kızı Dilara için. Cinayet yerine mumlar ve çiçekler bırakılmış. İki genç kadını olay yerindeki küçük bir ağacı oyuncaklar ve bebek elbiseleriyle süslerken gördüm. Yanlarına gidip konuştuğumda, 15 kilometre uzak bir semtten geldiklerini öğrendim. Bir çocuk annesi Franziska Prinz ile üç çocuk annesi Katja Pukazki, “Vahşi bir cinayet. İlk duyduğumuzda şok olduk. Maria'nın kızına Dilara adını koyacağını gazetede okuduk. Anlamına baktık. Kalpten, gönülden gelen anlamına geliyormuş. Bunun için bizde kalbimizden gelene uyduk ve ağacı süsledik” dediler.

İSLAM KARŞITLARI FIRSATI KAÇIRMADI

Cesedin bulunduğu yerin hemen solunda bir ağaca ise Almanca 'Muslimen Mord' (Müslümanlar cinayeti) tabelası gözüme çarptı. Belli ki kimi yabancı ve İslam karşıtları, iki katil zanlısından birinin Müslüman olmasının fırsat bilip kışkırtıcılık yapmaktan kendisini alı koyamamış. Tabelayı iki kadına gösterdiğimde ise “Her halde birileri cinayeti kullanıp propaganda yapmak istiyor. Böyle vahşi bir cinayeti Müslümanlara mal edilmesi kabul edilemez. Vahşice ve hasta ruhlu iki kişinin işlediği bir cinayet” sözleriyle tepki gösterdiler.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!