Almanya'da NSU cinayetlerine tepki eylemleri

Almanya'nın başkenti Berlin'in en kalabalık caddelerinden Kurffürstendamm'da akşam saatlerinde toplanan bir grup, yaptıkları basın açıklamasının ardından cadde tabelasının üzerine, NSU tarafından 2006'da öldürülen Mehmet Kubaşık'ın adının yer aldığı levhayı yapıştırdı.

Protestocular, caddeyi kesen Joachimsthaler sokağının levhasını da NSU terör örgütünün 2004 yılında bombalı saldırı düzenlediği ve Türk restoranlarının yer aldığı "Keup Sokağı" levhasıyla değiştirdi.

Yaklaşık 20 kişilik protestocu grup adına burada yapılan açıklamada, Almanya'nın 10 kentinde düzenlenen gösterilerde sokaklara sembolik olarak NSU tarafından öldürülen kişilerin adlarının verildiği belirtilerek, "Bu eylemimizle NSU kurbanlarının yakınlarıyla ve bombalı saldırılarda yaralananlarla dayanışmamızı göstermek istiyoruz" denildi.

Açıklamada, belediyelere çağrıda bulunularak, bu sembolik eylemle atılan adımın kalıcı hale getirilmesi ve kentlerde belirlenecek sokaklara NSU kurbanlarının adlarının verilmesi istendi.

NSU cinayetlerine ilişkin birçok noktanın aradan geçen 3 yılda aydınlatılamadığı belirtilen açıklamada, "Bugüne kadar yürütülen soruşturmalarda temel soruların üzerine gidilmemiştir. NSU şebekesine kimlerin dahil olduğu, iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın rolü açıklığa kavuşturulmalıdır" denildi.

Polis, protestosunda sırasında çevrede güvenlik önlemleri alırken, eylemin önceden kendilerine bildirilmediğini belirten polis memurları ile eylemciler arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

Polisin uyarısı üzerine göstericiler yaklaşık 45 dakika sonra, taktıkları levhaları tekrar çıkararak olaysız dağıldı.

NSU'nun karanlık bağlantıları

Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011 tarihinde bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. NSU terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle halen yargılanmakta olan Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.

Muhbirlere ilişkin belgeler imha edildi

NSU'yu kuran Neonazilerin, yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine rağmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, Almanya'da büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurdukları ortaya çıkmıştı.

Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin, 4 Kasım 2011'den günler sonra imha edilmesi de kuşkulara yol açmıştı.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde 6 Mayıs 2013'te başlayan terör örgütü NSU davasında tutuklu yargılanan Zschaepe, susma hakkını kullanıyor. Davada, Zschaepe'nin yanı sıra örgüte yardım ve yataklıkla suçlanan 4 sanık daha yargılanıyor.